iştirak nafakasının ve oranının yeniden azaltılarak düzenlenmesi için yasal bir neden bulunmadığı gibi hakkaniyetin de bunu gerektirmediği, başlangıçtaki dengenin gözetilmesi gerektiği anlaşılmakla mahkemece davanın reddi yerine kısmen kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiştir....
DAVA KONUSU : Velayet (Velayetin Değiştirilmesi) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; küçük çocuğun velayetinin öncelikle ve ivedilikle karar verilinceye kadar tedbiren velayet hakkının davacı babaya verilmesini mahkemece aksi kanaat hasıl olursa karar verilinceye kadar geçici olarak baba ile müşterek çocuk arasındaki kişisel ilişkinin değişen şartlara yönelik olarak babalık duygusunu tatmin edici nitelikte yatılı olacak şekilde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini, velayetin davalı anneden alınarak müvekkili babaya verilmesine, Küçük adına ödenen iştirak nafakasının kaldırılmasını, mahkemece aksi kanaat hasıl olursa baba ile müşterek çocuk arasındaki kişisel ilişkinin değişen şartlara yönelik olarak babalık duygusunu tatmin edici nitelikte yatılı olacak şekilde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini, yargılama giderlerinin ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesini...
DAVA TARİHİ : 25.03.2019-12.04.2019 HÜKÜM/KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi İLK DERECE MAHKEMESİ : Savaştepe Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi SAYISI : 2020/147 E., 2022/44 K. Taraflar arasındaki, davacı-davalı baba tarafından açılan velâyetin değiştirilmesi, mümkün olmazsa çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davası ile davalı-davacı anne tarafından karşı dava olarak açılan çocukla kişisel ilişkinin kaldırılması, mümkün olmazsa yeniden düzenlenmesi davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda; İlk Derece Mahkemesince velâyetin değiştirilmesi ile davalı-davacı annenin kişisel ilişkinin kaldırılması davasının reddine ve kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilmiştir....
Karşı davada aylık 3.000,00 TL yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, Esin'in velayetinin değiştirilmesi talebi reddedilmiş, Ege'nin velayetinin değiştirilmesi talebi kabul edilerek Ege yönünden iştirak nafakasının karar tarihi itibariyle kaldırılmasına karar verilmiş, Esin'in iştirak nafakasının aylık 300,00 TL azaltılması talebi yönünden olumlu olumsuz karar verilmemiştir. Karşı davada iştirak nafakasının azaltılması, yoksulluk nafakasının kaldırılması, velayetin değiştirilmesi talep edildiği halde tek peşin harç yatırılmış, nafaka talepleri yönünden nispi peşin harç tamamlatılmadan karar verilmiş, harçlar karar ile de tamamlatılmamıştır. Harç kamu düzenindendir. Dava açılırken alınan başvuru harcı, dava dilekçesindeki isteklerin tümünü kapsar. Davalı-karşı davacı erkeğin yoksulluk nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakasının indirilmesi talepleri velayetin değiştirilmesi davasının feri niteliğinde olmadığı gibi nisbi harca tabidir....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; "Davanın ve karşı davanın kabulüne, tarafların TMK.nun 166/1. maddesi uyarınca boşanmalarına, Tarafların müşterek çocukları Fatma Zehra Baltu'nun velayetinin davacı karşı davalı annesine verilmesine, Velayeti anneye verilen müşterek çocuğun her ayın 1 ve 3 haftası Cumartesi günü saat 10.00 ile Pazar günü saat 18.00 arası, dini bayramların 2. günleri aynı saatler arası, okulların yarı yıl tatilinin ilk haftası Pazar günü saat 10.00 ila takip eden pazar günü saat 18.00 arası ve her yıl 1 Temmuz günü saat 10.00 ila 31 Temmuz günü saat 18.00 arası babası yanında kalması suretiyle kişisel ilişki kurulmasına, Müşterek çocuk için mahkememizce 19/04/2018 tarihli ara karar ile belirlenen aylık 250 TL tedbiren iştirak nafakasının karar tarihi itibariyle 350 TL ye yükseltilerek bu miktar iştirak nafakasının davalı karşı davacı babadan alınarak davacı karşı davalı anneye velayeten verilmesine, Dava tarihinden itibaren aylık 400 TL tedbir nafakasının devamı ile...
O halde, ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen davacı erkeğin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davalı kadının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Yukarıdaki bentte açıklandığı üzere, dava çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi ve iştirak nafakası talepli olarak açılmıştır. Bu talepler birbirinin eki niteliğinde değildir. HMK’nın 110. maddesine göre, davacı, aynı davalıya karşı olan, birbirinden bağımsız birden fazla asli talebini, aynı dava dilekçesinde ileri sürebilir. Bunun için, birlikte dava edilen taleplerin tamamının aynı yargı çeşidi içinde yer alması ve taleplerin tümü bakımından ortak yetkili bir mahkemenin bulunması şarttır. Bu duruma davaların yığılması denmekte olup her dava için kabul ve ret durumuna göre yargılama giderlerindeki sorumluluk belirlenmelidir....
Dava; kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması, terditli olarak indirilmesi, müşterek çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakasının ise azaltılması istemine ilişkindir. Davacı erkek dava dilekçesinde yoksulluk nafakasının kaldırılmasını, bunun mümkün olmaması halinde indirilmesini, iştirak nafakasının ise indirilerek aylık 1.800,00 TL olarak belirlenmesini talep etmiştir. Dava açılırken alınan başvuru harcı, dava dilekçesindeki isteklerin tümünü kapsar. Davacı erkeğin yoksulluk nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakasının indirilmesi talepleri nispi harca tabidir. Bu talep nedeniyle davanın açılması esnasında nispi harç alınmadığı gibi, yargılama sırasında da 16/03/2020 tarihinde 162,04 TL tamamlama harcı yatırıldığı görülmektedir. Davacının kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği yoksulluk nafakası miktarı, ÜFE artışları sonucu dava tarihi itibariyle aylık 10.754,14 TL olmaktadır....
TMK. 331.maddesine göre; "Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya kaldırır." İştirak nafakasının; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşullarındaki paranın alım gücü ile çocuğun genel ihtiyaçlarına uygun olarak, ana babanın mali durumları da gözetilmek suretiyle takdiri gerekir....
Cumartesi günü psikolog veya pedagog eşliğinde saat 12.00 ile 15.00 arasında tedbiren kişisel ilişki kurulmasına" karar verilmiş, hüküm ile çocuğun velayetinin anneye verilmesine baba ile tedbiren kişisel ilişkinin karar kesinleşene kadar devamına, kararın kesinleşmesinden sonra kişisel ilişki kurulmasına yer olmadığına dair karar verilmiştir. Baba ile çocuk arasında uzman eşliğinde sınırlı, yatısız kişisel ilişki kurulduğu, tedbiren kişisel ilişkinin uygulanmasında dosyaya yansıyan olumsuz bir durum olmadığı, gibi uzman raporu ve özellikle heyet uzman raporu dikkate alındığında dikkate alındığında kurulan kişisel ilişkinin küçüğün menfaatine olduğu, tedbiren kişisel ilişki sırasında herhangi bir ihmal ya da istismar olmadığı, tedbiren kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasını gerektirir durum bulunmadığı kanaati oluşmuştur....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ile iştirak nafakasının miktarı yönünden; davalı -davacı kadın tarafından ise erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen yoksulluk nafakası ve tazminat talepleri, iştirak nafakasının miktarı ile kişisel ilişkinin yatılı olarak kurulması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle, ilk derece mahkemesince davacı-davalı erkeğe kusur olarak yüklenen "Kadının ailesiyle yeterince görüşmesine izin vermeme " vakıası ispatlanamadığından bu vakıanın kusur belirlemesine esas alınamayacağının, tarafların kabul edilen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışlarının yanında davacı...