Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nafaka attırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, dava dilekçesinde; davalı ile boşandıklarını, müşterek çocuk Hatice'nin velayetinin kendisine verildiğini, boşanma kararı ile kendisine 200,00 TL yoksulluk, müşterek çocuk için 100,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, iştirak ve yoksulluk nafakasının günün ekonomik koşullarına göre yetersiz kaldığından, yoksulluk nafakasının aylık 500,00 TL’ ye, müşterek çocuğun iştirak nafakasının aylık 250,00 TL ye çıkarılmasını talep ve dava etmiştir....

    Mahkemece; asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne; 150 TL'lik iştirak nafakasının 500 TL ye çıkartılmasına ilişkin talebinin kısmen kabulü ile, 350 TL'ye yükseltilmesine, birleşen davada davacı lehine 450 Tl yardım nafakası takdirine karar verilmiş; sözkonusu hüküm asıl ve birleşen davacı vekili Av. ... tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı ve birleşen davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir....

      kaldığını, her hafta sonu kendi imkanları ile müşterek çocuğu yanına aldığını, Pandemi döneminde "uzaktan eğitim"in başlaması ile birlikte evde kaldığını, uzaktan eğitimin başlaması ile müşterek çocuğa bilgisayar alındığını, pandeminin başlaması ile çalıştığı iş yerinden çıkarıldığını, ailesinin desteği ile çocuklarına baktığını, davayı dahi adli yardım istemli açmış bulunduğunu, Adli yardım isteminin kabulü ile Müşterek çocuk Ahmet Burak adına hükmedilen 375,00 TL iştirak nafakasının tedbiren 1500,00 TL olarak hükmedilmesine, karar kesinleşmesinden itibaren iştirak nafakasına dönüştürülmesi yönünde karar verilmesini istemiştir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK 355. maddesine göre, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava; yardım nafakası talebine ilişkindir. TMK'nın 328/1 maddesi hükmü gereğince; "Ana ve babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. " aynı yasanın 2.fıkrasında ise; "Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyor ise ana ve babanın durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitim sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler." hükmü mevcut bulunmaktadır. TMK'nın 364. maddesine göre; "Herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üst soyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür." Aynı kanunun 365/2 maddesinde de; "Dava, davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir." düzenlemesi yer almıştır....

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ergin olduğunu, almış olduğu iştirak nafakasının ergen olduktan sonra eğitimine devam ediyor olması nedeniyle yardım nafakası olarak devam edebilmesi için durum ve koşullara göre davalının davacıya nafaka ödeyebilmesinin beklenebilir olması gerektiği, ana babasına saygı göstermeyen ergin çocuğun, bakım ve eğitim giderlerini ana babanın karşılamak zorunda olmadığını, davacının babası ile haklı bir sebebi olmamasına rağmen kişisel ilişki kurmaktan kaçındığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      Davacının tespit edilen gelir durumu ile yoksulluk ve iştirak nafakasının artış oranı sonucunda ulaştığı miktar birlikte değerlendirildiğinde yükümlülüğün katlanılamaz hale geldiği bir gerçektir.O halde, davacı tarafından gelirinin azaldığı iddia edilerek yoksulluk nafakasının kaldırılması olmadığı takdirde indirilmesi ve iştirak nafakasının indirilmesi ayrıca nafakaların her yıl %15 oranında artırılmasına ilişkin artış şartının kaldırılarak her yıl uygun miktarda artış oranının belirlenmesi istendiğine göre mahkemece, davacının tespit edilen sosyal ve ekonomik durumu ile davalı ve müşterek çocuğun ihtiyaçları karşılaştırılarak, davalının ve müşterek çocuğun ihtiyaçlarını asgari ölçüde karşılayacak, davacının geliri ile de orantılı olacak şekilde "hakkaniyete" uygun nafakaların yeniden belirlenmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak istemin tümüyle reddine karar verilmiş olması TMK’nun 4.maddesinde vurgulanan “hakkaniyet” ilkesine uygun bulunmamıştır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının arttırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, Sivas Aile Mahkemesinin 05/10/2011 tarihli kararı ile boşandıklarını, müşterek çocuk ve kendisi için toplam 500.00.-TL nafakaya hükmedildiğini, çocuğun büyümesi ve ihtiyaçlarının artması sonucu ve geçen sürede masraflarının arttığını ileri sürerek; aylık 200.00.TL olan yoksulluk nafakasının ve aylık 300.00.-TL olan iştirak nafakasının 500.00.-er TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, yeniden evlendiğini, çocuğu olduğunu, ödeme zorluğu çektiğini belirterek; davanın reddini istemiştir ....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Davanın kısmen kabulü ile; yerel mahkeme kararını müşterek çocuk Mehmet Çapan lehine bağlanan 200 TL iştirak nafakasının 1.300 TL arttırarak toplamda aylık 1.500 TL iştirak nafakasına, davacı kadının yoksulluk nafakası arttırım talebinin çalışıyor olması ve gelir elde etmesi nedeniyle reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: yerel mahkeme kararını yoksulluk nafakası talebinin reddini, hükmedilen iştirak nafakası miktarı yönünden istinaf etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının iştirak nafakası arttırım talebinin reddi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesi yönünden istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Açılan davanın davacı T1 için yoksulluk nafakasının arttırım talebine, müşterek çocuk Mehmet Çapan için iştirak nafakasının arttırım talebine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yardım nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; dava dışı annesi ile davalı babasının boşandıklarını, velayetinin anneye bırakıldığını, davalı babanın iştirak nafakası ödemesine hükmedildiğini, mahkeme kararı ile hükmedilen iştirak nafakasının en son 05/03/2014 tarihinden itibaren aylık 600TL'ye çıkartılmasına karar verildiğini, ancak davacının 11/11/1997 doğumlu olup 11/11/2015 tarihinde reşit olduğunukazandığını, okulununolması ve yurtta kalması nedeniyle ihtiyaçlarının kat kat fazlalaştığını ileri sürerek davalıdan aylık 1.500TL yardım nafakasının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; İştirak nafakasının arttırılması talebine ilişkin olup, İlk derece mahkemesince verilen karara karşı; davacı taraf; hükmedilen iştirak nafakası miktarı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Ancak nafaka takdir edilirken; velayet kendisine tevdi edilmeyen tarafın ekonomik imkanları yanında; çocuğun yaşı, eğitim durumu ve ihtiyaçları da dikkate alınmalı, velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeği ve yüklendiği sorumluluklar da gözönünde bulundurulmalıdır. Türk Medeni Kanunu'nun 327/1. maddesinde; çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır....

            UYAP Entegrasyonu