İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE; Tarafların müşterek çocukları olan Sema Çorumlu için talep edilen iştirak nafakası talebinin REDDİNE, Tarafların müşterek çocuğu; 07/03/2017 doğumlu Mehmet Selim Çorumlu için tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydıyla dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 750,00TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, hükmedilen nafakanın her yıl TÜİK tarafından belirlenen ÜFE oranında artırılmasına, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE" karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı; müşterek çocuk Mehmet Selim için hükmedilen nafakanın tümü ile müşterek çocuk Sema yönünden davacının iştirak nafakası reddedildiğinden lehine vekalet ücreti verilmesi yönlerinden istinaf yasa yoluna başvurmuştur....
Bölge Adliye Mahkemesi ...Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, kadının davasının kabulü, iştirak nafakası ile lehine hükmedilen tazminatların miktarı, kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, erkek lehine hükmedilen tazminatlar, tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi, tedbir nafakasının miktarı, velâyet ve iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine...
in 28.09.2017 tarihli dilekçesindeki feragat beyanı gözetilerek bir karar verilmek üzere karar düzeltme talebinin kabulü, Dairemizin 07/03/2017 tarihli kararının kaldırılması ve hükmün iştirak nafakası, yoksulluk nafakası ve kadın yararına takdir edilen tazminatlara yönelik olarak bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeple karar düzeltme talebinin kabulüne, Dairemizin 07.03.2017 tarih, 2015/23099 Esas ve 2017/2441 karar sayılı kararının kaldırılmasına ve hükmün iştirak nafakası, yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönünden feragat konusunda bir karar verilmek üzere BOZULMASINA, bozma sebebine göre karar düzeltme talep nedenlerinin incelenmesine yer olmadığına, karar düzeltme harcının yatırana geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda; küçük Melih'in 30/09/2003 doğumlu olduğu, taraflar arasında 04/02/2013 tarihinde açılan iştirak nafakası davasında çocuk için 250.00.- TL iştirak nafakası takdir edildiği, verilen bu kararın 17/09/2013 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise 27/11/2014 tarihinde açıldığı, babanın Devlet Hastanesinde memur olduğu, 1.100.00.- TL maaş, 500.00.- TL ile 600.00.- TL arası döner sermaye geliri aldığı, yeniden evlendiği, aile evinde kaldığı, 1992 doğumlu bir çocuğu daha olduğu, annenin ise öğretmen olduğu, 2.500.00.- TL maaş aldığı, kendi evinde kaldığı, aracı olduğu bilgisi edinilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış iştirak nafakası ve yoksulluk nafakası istemine ilişkindir. 1- Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında iştirak nafakası miktarı dışında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı kadının iştirak nafakası miktarı dışındaki sair istinaf başvurusunun HMK nun 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE karar vermek gerekmiştir. 2- TMK'nın 182. maddesine göre velayet kendisine verilmeyen eş müşterek çocuğun bakım ve eğitim giderlerine maddi gücü oranında katılmak zorundadır....
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece gerekçeli kararın hüküm fıkrasında davacı karşı davalı lehine aylık 500 TL yoksulluk nafakası taktir edilmiş, yine gerekçeli kararın hüküm fıkrasında kararın kesinleşmesine müteakip davacı-karşı davalı ve ortak çocuk ....için ayrı ayrı 200’er TL davacı-karşı davalı için yoksulluk nafakası, ortak çocuk için ise iştirak nafakası taktir edildiği belirtilerek gerekçeli kararın hüküm fıkraları arasında yoksulluk nafakası yönünden çelişki yaratıldığı gibi tefhim edilen kısa kararda da iştirak nafakası ile ilgili bir hüküm kurulmayarak gerekçeli kararın hüküm fıkrası ile kısa karar arasında da çelişki yaratılmıştır....
Dairemizce; tarafların eşit kusurlu olduğundan bahisle kadın lehine maddi tazminat verilemeyeceği gerekçesiyle karar bozulmuş, mahalli mahkemece bozma ilamına uyulmakla; her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk lehine tedbir ve iştirak nafakası ödenmesine ve davacı kadının maddi ve manevi tazminat talebi ile yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir. Mahkemece bozma sonrası verilen kararda kesinleşen tarafların boşanma davalarının kabulü, velayet ve kişisel ilişki düzenlemesi, tedbir ve iştirak nafakası, yoksulluk nafakası, kadının manevi tazminat talebinin reddi hakkında yeniden hüküm kurulması doğru değildir. Ne var ki bu hususlar yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu bölümlerinin düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, kusur belirlemesi, tazminatlar, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakaları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı vekili Av. ... tarafından 08.06.2012 tarihinde verilen dilekçe ile yoksulluk nafakası ve iştirak nafakasına ilişkin temyiz taleplerinden feragat edildiği bildirildiğinden; bu nafakalara yönelik temyiz taleplerin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davacı kocanın kusur belirlemesi ve tazminatlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....
SONUÇ: Temyiz edilen kararın 2. bentte açıklanan sebeplerle iştirak nafakası yönünden BOZULMASINA, hükmün temyize konu diğer bölümlerinin ise l. bentteki nedenlerle ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 25.12.2006...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen iştirak nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davadaki istem TMK.nun 182/.... vd. maddeleri kapsamında, mahiyeti itibariyle iştirak nafakası niteliğindedir. ...'ın ve doktrinin benimsediği şekilde, "iştirak nafakası" olarak nitelendirme yapılıp hüküm kurulması gerekirken; mahkemece, nafakanın türünün "tedbir" olarak nitelendirilerek hüküm oluşturulması doğru değildir. Ancak bu husus, yerel mahkemece, mahallinde her zaman düzeltilebilecek bir maddi hata olarak kabul edilerek, bozma ya da düzeltilerek onama sebebi yapılmamıştır....