"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :İştirak Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm *iştirak nafakası istemine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 01.02.2002 tarihli kararının 1. maddesi de gözetilerek inceleme görevi Yargıtay * 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay *3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 05.05.2008...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :İştirak Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm * iştirak nafakası istemine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 01.02.2002 tarihli kararının 1. maddesi de gözetilerek inceleme görevi Yargıtay * 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay *3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 05.05.2008...
Kendisi yoksul olan kadının tedbir ve iştirak nafakası ödemekle yükümlü tutulması doğru olmayıp kocanın iştirak nafakası isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Kocanın çocuklar için tedbir ve iştirak nafakası isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir. HMK 353/1- b-2 maddesine göre ön inceleme sonunda dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılırsa; yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında, duruşma yapılmadan karar verilir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Dava tarihi itibariyle boşanma dosyasının henüz kesinleşmediği, Mahkemenin 2011/192 esas sayılı dosyası incelendiğinde, 24/04/2013 tarihinde davacı ve davalı tarafın 2 yıl süreyle ayrılıklarına, ayrılık süresince çocuğun velayetinin davacıda bırakılmasına, ayrılık nedeniyle 100,00 TL yoksulluk nafakası, 150,00 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği ve hükmün 10/07/2013 tarihinde kesinleştiği, 2014/132 esas sayılı dosyasında ise 100,00 TL yoksulluk nafakasının 250,00 TL'ye, 150,00 TL iştirak nafakasının 250,00 TL'ye çıkarılmasına karar verildiği, söz konusu kararın 14/12/2015 tarihinde kesinleştiği, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakasının evliliğin boşanma kararı ile bitmesi neticesinde verilebilecek nafakalardan olduğu, ayrılık davasında verilen tedbir nafakasının ayrılık için tayin edilen süre sonunda kendiliğinden sona erdiğini, dolayısıyla daha önce verilip devam eden bir yoksulluk ve iştirak nafakası olmadığı...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, davacı vekilinin iştirak nafakası talebinin kısmen kabulü ile dava tarihi olan 24/08/2020 tarihinden itibaren müşterek çocuk Asel lehine aylık 650 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir....
Buna bağlı olarak; davalının ergin olması ile iştirak nafakası kendiliğinden sona erdiğinden, davacının, kanun gereği kendiliğinden sona eren iştirak nafakasının kaldırılması talebi ile dava açmasında hukuken korunmaya değer menfaati, diğer bir ifade ile bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Diğer taraftan, kanun gereği davalının ergin olması ile kendiliğinden sona eren iştirak nafakası nedeniyle davacı hakkında takip bulunması halinde dahi, davacının 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 16. maddesi uyarınca şikayet yoluna başvurma imkanının bulunduğu, diğer bir ifade ile bir hakkın, mahkeme kararına gerek olmaksızın, başka bir yolla ve aynı ölçüde güvenli olarak elde edilebilmesinin mümkün olduğu, bu durumda o hakla ilgili olarak dava açılmasında hukuki yararın bulunmadığı açıktır....
Davacı kadın vekili, 21/05/2019 tarihli dilekçesi ile müşterek çocuk için tedbir ve iştirak nafakası talebinde bulunmuştur. İlk derece mahkemesince; davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1) nedeniyle boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk için aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacı kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmiştir. Davalı erkek vekili; kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası ile çocuk için hükmedilen tedbir ve iştirak nafakasının miktarına yönelik olarak istinaf talebinde bulunmuştur. Davacı kadın vekili; erkeğin istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı kadın vekili; 16.06.2020 havale tarihli dilekçe ile; tarafların barıştıklarını belirterek davadan feragat etmiştir....
Davalının ön inceleme duruşmasında davacının iştirak nafakası talebini kabul ettiğine dair beyanda bulunduğu görülmüş; HMK madde 308 gereği kabul, davacının talep sonucuna, davalının tamamen muvafakat etmesi olup; madde 309 vd gereği davanın kabulü, davaya son veren taraf işlemi olduğundan, iştirak nafakası talebi bakımından davanın kabulü..."gerekçesi ile; "1- Davacının velayet talebi hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 2- Davacının iştirak nafakası talebinin KABULÜ ile müşterek çocuk Ersen Edis MERT lehine aylık 3.000,00 TL iştirak nafakasının dava tarihi olan 26/12/2022 tarihinden başlamak üzere davalıdan alınarak davacıya verilmesine,"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın vekili hükmün; müşterek çocuk lehine hükmolunan iştirak nafakasına ÜFE oranında artış uygulanması gerektiği yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı erkek istinaf yasa yoluna başvurmamıştır....
Temyiz Sebepleri Davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince tarafların boşanmalarına dair verilen kararı bir itirazı olmadığı, herhangi bir geliri olmadığı, ayda 250.00 TL nafaka ödeyecek maddî gücü olmadığı, geliri olmadığı için aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücreti takdir edilmesinin de hatalı olduğu, belirtilerek yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen boşanma davasında, iştirak nafakası ve yoksulluk nafakası şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, davalı erkek aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücreti takdir edilmesinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2....
dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, ayrı ayrı 500,00 TL'den toplam 1.000,00 TL tedbir nafakası ile,, yabancı mahkeme ilamının kesinleştiği 20.03.2019 tarihinden itibaren aynı miktarın aylık 1.000,00 TL iştirak nafakası olarak devamına, sair temyiz başvurularının ise esastan reddine karar verilmiştir....