Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ücreti takdirine yer olmadığına, 7- Kararın HMK'nun 359/4 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe çıkarılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda velayetin değiştirilmesi talebi yönünden 6100 sayılı HMK'nun 382/2- b-13 ve 362/1- ç maddesi gereğince, yoksulluk ve iştirak nafakası talebi yönünden HMK'nun 341/4, 352- (1)-b ve 362/1- a maddeleri uyarınca KESİN olmak üzere OY BİRLİĞİYLE karar verildi....

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması İLK DERECE MAHKEMESİ : Erzincan Aile Mahkemesi SAYISI : 2021/298 E., 2022/495 K. Taraflar arasındaki velayetin değiştirilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı erkek vekili tarafından velâyetin değiştirilmesi davasının reddi ile kişisel ilişki yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince velâyetin değiştirilmesi davası yönünden yapılan istinaf itirazının esastan reddine, kişisel ilişki yönünden yapılan istinaf başvurusunun ise kısmen kabulüyle kararın kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir....

    MAHKEMESİ Uyuşmazlık, karşılıklı olarak açılan velayetin değiştirilmesi, iştirak nafakası ve şahsi ilişki tesisinin kaldırılması istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi ... ....... Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere ... ....... Dairesine gönderilmesine, ....01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Davacının velayet değişikliği talebi reddedildiğinden iştirak nafakası talebi de reddedilmiştir. Mahkememizce alınan 16/09/2020 tarihli sosyal inceleme raporunda mevcut kişisel ilişki şeklinin devam ettirilmesinin çocuğun yararına olduğu bildirildiğinden ve anlaşmalı boşanma sırasında belirlenen kişisel ilişkinin genişletilmesini gerektirir bir durum ispat edilemediğinden kişisel ilişkinin yeniden belirlenmesi talebi de reddedilmiştir." gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....

      Dosyaya sunulan SİR raporları ve tüm dosya kapsamı bir bütün halinde değerlendirildiğinde, velayetin değiştirilmesi için TMK 348. m.sinde aranılan yasal şartların oluşmadığı, müşterek çocuğun davacı anne bakım ve gözetiminde olduğu, bakımının sağlıklı bir şekilde yapıldığı, herhangi bir örselenme ve ihmal davranışı bulunmayan ortamda kaldığı, davacı kadının başka bir kadınla aynı evde kalmasının davanın esasına etkili olmadığı, davacı kadının bekar bir kadın olması sebebiyle istediği kişi ile aynı evde kalabileceği, yaşı küçük müşterek çocuğun velayetinin davacı annede kalmasının çocuğun yüksek yararına olacağı anlaşılmakla Velayetin değiştirilmesi talebinin reddine karar verilmiştir. Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını, amacına ve yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir (TMK. md. 324/2)....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından, iştirak nafakası hakkında karar verilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı 11.05.2015 tarihli dava dilekçesiyle; velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası talep etmiştir. Mahkemece, davacının velayetin değiştirilmesi talebinin kabulüne karar verilmiş ise de; davacının iştirak nafakası talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 14.12.2015 (Çrş.)...

        Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman islenebilir. Bu bakımdan ilk derece mahkemesince velayeti anneye verilen ortak çocukla baba arasında kişisel ilişki tesis edilmediğinden davalının istinaf isteminin HMK'nin 353/1- b-2 maddesi gereğince bu yönden kabulü ortak çocuk ile baba arasında ortak çocuğun yaşı, kişisel ilişkiden beklenen amaç ve dosya kapsamı da dikkate alınarak kişisel ilişki konusunda karar verilmiştir....

        KARŞI OY Dava, velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasına ilişkindir. Yerel mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, Özel Dairece “Velayet düzenlemesi yapıldığında çocuk kendisine tevdi edilmemiş taraf gücüne göre onun bakım ve eğitim giderlerine katılmakla yükümlüdür (TMK.md.182). Velayet davasının tabii sonucu bu hususu hakim görevi gereği kendiliğinden dikkate alması gerekir. Velayeti değiştirilen çocuk için hükmedilen nafakalar ayrı bir dava olmadığına göre, bu nafakalar nedeniyle davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle bozulmuş, Yerel Mahkemece, özetle; iştirak nafakasının velayetin eki niteliğinde olmadığı, ayrı bir davanın konusunu oluşturduğu gerekçesiyle önceki karada ısrar edilmiştir. HGK önüne gelen uyuşmazlık, boşanmadan sonra açılan velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası davasında iştirak nafakası açısından vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilip edilmeyeceği hususudur....

          Davacı vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı iştirak nafakası talepleri konusunda sehven karar verilmediği yönünde katılma yolu ile istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmakla, dosya üzerinde yapılan incelemede; davacı vekili tarafından dava dilekçesinde velayetin değiştirilmesi talebi yanında velayetin değiştirilmesinin ferisi niteliğinde olan davaya konu çocuklar lehine ayrı ayrı 1.000'er TL iştirak nafakası talebinde bulunulmasına rağmen yerel mahkemece davacının iştirak nafakası talebi konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin iştirak nafakaları ile ilgili istinaf başvurusunun kabulü ile yerel mahkemece toplanan deliller, tarafların tespit olunan ekonomik ve sosyal durumları, paranın satın alma gücü ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak müşterek çocuklar yararına iştirak nafakasına hükmedilip hükmedilmeyeceğinin değerlendirilmesi yönünden dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesi gerektiği kanaat...

          Davalının velayet görevini ihmal ettiği veya velayetin değiştirilmesi şartlarının (TMK. md 183- 349) oluştuğu kanıtlanamamıştır. Müşterek çocuk halen anne bakım ve şefkatine muhtaç yaştadır. Sosyal inceleme raporunda velayetin annede kalarak baba ile kişisel ilişki kurulmasının uygun olacağı rapor edilmiştir. İlk derece mahkemesince velayetin değiştirilmesi talebinin reddi ile baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tayinine karar verilmiş olması usul ve yasaya uygundur. Davacının velayetin değiştirilmesi talebi reddedilmiş ise de, terditli talebi olan kişisel ilişki yönünden dava kabul edildiğinden ilk derece mahkemesinin gerekçesinde belirtilen Yargıtay kararı doğrultusunda vekalet ücreti belirlenmesi usul ve yasaya uygundur....

          UYAP Entegrasyonu