Tarafların tespit olunan sosyal ve ekonomik durumları, müşterek çocuğun yaşı ve ihtiyaçları dikkate alındığında, müşterek çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası da azdır. Fakat bu yanlışlığın giderilmesi de yeniden yargılamayı gerektirmediğinden Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b.2. maddesi uyarınca, karar miktar itibariyle düzeltilmiştir. Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir (TMK md.323). Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur (TMK md.181/1- 2). Çocuk ile ana veya baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi; çocuk ve velayet kendisinde bulunmayan ana veya baba için bir haktır (Çocuk Hakları Sözleşmesi md.9/3)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Asıl dava; kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi, iştirak nafakasının yükseltilmesi ve müşterek çocuğun yurtdışına çıkarılmasının engellenmesi, karşı dava; velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası takdir edilmesi istemine ilişkin olup, hüküm taraflarca asıl ve karşı dava yönünden temyiz edilmiştir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 07.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin gerekçeli kararda davalı taraf ile müşterek çocuk arasındaki kişisel ilişki tesisini uzun süreli kurarken aynı kararda babanın psikolojik sorunları olması ve müşterek çocuğa şiddet uygulaması nedeniyle davalı tarafa danışmanlık tedbiri uygulanmasına karar verildiğini, davalı babanın çocuk yetiştirme yeterliliğinin bulunmaması nedeniyle hakkında tedbir kararına hükmedilirken, aynı zamanda çocukla kişisel ilişki tesisine karar verilmesinin açıkça çelişki içerisinde olup bu kararın açıkça çocuğun üstün yararına aykırı olduğunu, uzman bilirkişinin SİR raporunda gerçek ve bilimin ışığında tespitlerin yapıldığını, bu nedenlerle müşterek çocuk ile davalı tarafı arasında kurulan kişisel ilişki tesisinin kaldırılması, yerel mahkeme aksi kanaatte ise kişisel ilişki tesisi süresinin kısaltılması ile müşterek çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakası tutarının arttırılmasına karar verilerek bu yöndeki istinaf taleplerinin kabulüne, karşı tarafın...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-İştirak Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından; müşterek çocuk ...'nın yararına hükmolunan iştirak nafakasının miktarı yönünden, davalı tarafından ise; müşterek çocuk...'nın velayeti ile bu çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle müşterek çocuk... hakkında açılmış velayetin değiştirilmesi davası bulunmadığının anlaşılmasına göre davalının temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre velayet hakkı davacı annede bulunan müşterek çocuk...'nın ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Velayet talebi kişisel ilişki kurulması istemini de içerir. Velayetin babaya verilmesine dair ... 1. Aile Mahkemesinin 2006/689 esas, 1030 karar sayılı ilamı ile müşterek çocuk Emre ile anne arasında kişisel ilişkiye dair herhangi bir hüküm kurulmamıştır. Türk Medeni Kanununun 323.maddesi uyarınca ana babadan her biri velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocukla uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir....
Aile Mahkemesi'nin 2018/599 esas 2018/739 karar sayılı ilâmı ile çocuk Berra Naz yararına baba aleyhine hükmedilen iştirak nafakasının kaldırılmasına, velayeti babaya verilen çocuk Berra Naz için dava tarihi 22/11/2019 tarihinden itibaren aylık 500,00- TL iştirak nafakasının davalı anneden alınarak davacı babaya ödenmesine karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; yerel mahkemenin velayetin değiştirilmesi yönündeki kararına annenin ihmal veya istismarı bulunmadığını belirterek itiraz ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; Velayetin değiştirilmesi iştirak nafakası kaldırılması ve iştirak nafakası talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesi kararına karşı; davalı vekili velayet yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Türk Medeni Kanununun 183. ve 349.maddelerine göre; yeni olgunun zorunlu kılması ve küçüğün menfaatini gerektirmesi halinde velayet değiştirilebilir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...yapılan yargılama, toplanan deliller, tanık beyanları, aldırılan sosyal inceleme raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; tarafların müşterek çocuklarının velayetlerinin davacıya verilmesine karar verilmiş, müşterek çocuklar ile anne arasında çocukların üstün yararı gözetilerek re'sen şahsi ilişki kurulması yönünde düzenleme yapılmasına karar verilmiştir. Davacı baba dava dilekçesinde iştirak nafakası talep etmediğinden nafaka talebinin reddine..." gerekçesi ile "-Davacının davasının KABULÜ ile DENİZ GÜRBÜZ, ELİF IRMAK GÜRBÜZ'ün ve MEHMET EREN GÜRBÜZ'ün velayetlerinin davalı anne T2'dan alınarak davacı baba T1'e verilmesine, -Velayetleri davacı babalarına verilen müşterek çocuklar ile davalı anne arasında kişisel ilişki tesisine -Davacının iştirak nafakası talebinin reddine," karar verilmiştir....
Bölge adliye mahkemesince davacı kadının kişisel ilişki süresi ve iştirak nafakası miktarına yönelik istinaf talebinin kabulü ile davalı erkeğin tüm, davacı kadının ise diğer istinaf taleplerinin reddine karar verildiği ve reddedilen istinaf talepleri hakkında esastan ret kararı verilmesi ile yetinilmesi gerektiği halde, esastan reddedilen yönlerden yeniden hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. Ancak bu husus yeniden yargılama yapılamasını gerektirmediğinden hükmün bu yönlerden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....
DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-Müşterek Çocuğun Eğitim Giderlerinin Baba Tarafından Karşılanması Aksi Halde İştirak Nafakasının Artırılması-Yurt Dışına Çıkış Yasağı Verilmesi-Velayetin Değiştirilmesi Aksi Halde Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi ve Yurt Dışına Çıkışta Kısıtlanan Olmadığının Belirlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı tarafından, iştirak nafakasının miktarı, kişisel ilişki ve yurt dışına çıkış yasağı konulması yönünden; davalı-davacı tarafından ise velayetin değiştirilmesi talebinin reddi, kişisel ilişki, tedbiren yurt dışına çıkış yasağı verilmesi ve yargılama giderleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:ve yargılama giderleri Müşterek çocuk 2006 doğumlu olup, idrak çağındadır....
Kararın taraflarca temyizi üzerine, Dairemizin 20.12.2016 tarih ve 2016/20646 esas ve 2016/16256 karar sayılı ilamı ile hükmün velayetin değiştirilmesi davasının kabulü, iştirak nafakası ve kişisel ilişki yönünden onanmasına, ortak çocuğun anneye fiilen teslim tarihinden itibaren tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiğinden bahisle bozulmasına karar verilmiş ise de; dosya içeriğinden ortak çocuğun davadan üç yıl öncesinden itibaren fiilen anne yanında bulunduğu anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında ortak çocuk yararına dava tarihinden itibaren tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği yönünden bozma kararı verilmesi gerekirken ilk incelemede bu husus gözden kaçırılmış olduğundan davalı erkeğin karar düzeltme isteminin bu yönden kabulüne ve ortak çocuk yararına dava tarihinden itibaren tedbir nafakasına hükmedilmesi yönünden yerel mahkeme kararının değişik gerekçe ile bozulmasına karar vermek gerekmiştir....