Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması-İştirak Nafakasının İndirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı anne tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Tebligat Kanununun 20. ve 6099 sayılı Kanunla değişik 21. ve özellikle bu Kanunun uygulanmasına dair Yönetmeliğin 30. maddesi uyarınca; adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine meşruhat verilerek çıkarılan tebligatlar hariç olmak üzere, muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiç biri gösterilen adreste sürekli olarak bulunmaz ise, tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekir...

    Davada, boşanma davasından sonra davalının 730 TL yetim aylığı almaya başlaması nedeniyle, davalı lehine hükmedilen 250 TL yoksulluk nafakasının kaldırılması ile müşterek çocuklar için hükmedilen iştirak nafakasının ise indirilmesi talep ve dava edilmiştir. Mmahkemece, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin kabulüne, iştirak nafakasının kaldırılması talebinin ise reddine karar verilmiş hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. TMK'nun 176/3.maddesine göre; irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın, yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkeme kararıyla kaldırılması mümkündür. Yine, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, azaltılması talebini de içermekte olup, bu durum nafakanın miktarını tayinde ve indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Müşterek çocuklar Serhat ve Yasemin için hükmedilen iştirak nafakasının indirilmesi talebinin miktar itibari ile kesin olduğundan davacı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....

      Dava; yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması, bu talep kabul görmezse indirilmesi istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 176/4. maddesi gereğince; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılmasına veya azaltılmasına karar verilebilir. Nafakanın yeniden belirlenebilmesi için yasada belli bir zaman diliminin geçmesi şartı aranmamıştır. Diğer taraftan, her dava açıldığı tarihteki şartlara göre değerlendirilir. Somut olayda; taraflar 23.05.2005 tarihinde boşanmış, nafakaların artırılması için nafaka alacaklısı en son 10.07.2009 tarihinde dava açmış, mahkemece 26.07.2011 tarihli ilamla aylık 3.000,00 TL olarak ödenen yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 3.500,00 TL'ye, müşterek çocuklar için ödenen aylık 2.100,00 er TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 3.000,00 er TL'ye çıkartılmasına ve karşı davanın reddine karar verilmiş, bu karar temyiz edilmeksizin 16.11.2011 tarihinde kesinleşmiştir....

        Dava, iştirak nafakasının azaltılması istemine ilişkindir. 6100 Sayılı HMK'nın 6763 sayılı Kanun ile değişik 341/2. maddesine göre karar tarihi itibariyle miktar veya değeri 5.880 TL'yi geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Mahkemece, indirilmesi talep edilen iştirak nafakasının yıllık tutarı (4.896 TL) karar tarihi itibariyle istinaf kesinlik sınırı olan 5.880 TL'yi aşmadığından davacının istinaf dilekçesinin HMK'nın 341/2- 4 ve HMK 352. maddeleri gereğince usulden reddi gerekmektedir. Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında; davacının istinaf dilekçesinin usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak, buna ilişkin aşağıdaki hükmün kurulması uygun görülmüştür....

        Dosya kapsamı ve mahkemenin yerinde görülen “tanığın beyanı dosyadaki delillerle birlikte değerlendirildiğinden tanık hakkındaki soruşturmanın sonucunun beklenmesi uygun bulunmamıştır” şeklindeki gerekçesi karşısında, tebliğnamedeki tanık Huzur Yılmaz hakkında yalan tanıklıktan kamu davası açılıp açılmadığının Cumhuriyet Başsavcılığından sorularak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğine yönelen ve bu sebepten bozma öneren (2) numaralı düşünceye iştirak edilmemiştir. Dosya kapsamına göre katılanların zararının giderilmediği anlaşılmakla; tebliğnamede 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesindeki “hükmün açıklanmasının geri bırakılması”na ilişkin düzenlemenin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmemesi nedeniyle bozma öneren (3) numaralı düşünceye iştirak edilmemiştir....

          Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dava dilekçesinde, iştirak nafakasının 100 TL'den 700 TL'ye, yoksulluk nafakasının 150 TL'den 300 TL'ye artırılması talep edilmiş, birleşen davada ise, davacının işe girmesi nedeniyle yoksulluk nafakasının kaldırılması ya da indirilmesi talep edilmiştir.Mahkemece; asıl davada iştirak nafakasının 100 TL'den 300 TL'ye artırılmasına, birleşen davada ise, davacıya ödenen 150 TL yoksulluk nafakasının (davacı kadının işe girmesi nedeniyle) kaldırılmasına karar verilmiş, hükmü davacı (karşı davalı) vekili temyiz etmiştir....

            Dava, İştirak nafakasının kaldırılması/indirilmesi talebine ilişkindir. Tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekili dava dilekçesinde özet ile; tarafların 22/08/2012 tarihinde resmen evli iken Tarsus 1....

            Mahkemece usulünce bildirilen deliller toplanmış, neticeten ve özetle; "...yoksulluk nafakasının aylık 722 TL'ye, iştirak nafakasının aylık 750 TL'ye çıkarılmasına, erkeğin birleşen davasının reddine" karar verilmiş, karara karşı davalı-birleşen davacı yan istinaf başvurusunda bulunmuştur. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-birleşen davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; "...aşamadaki vakıalar ile birlikte diğer tarafın davasının reddi ile kendi davalarının kabulü gerektiğini, kararın tümünü" istinaf sebebi yapmıştır. GEREKÇE : Dava, yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması, birleşen davada yoksulluk nafakasının kaldırılması, bu olmaz ise indirilmesi talebinden ibarettir. HMK'nun 355. maddesi gereğince; istinaf dilekçesinde sayılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....

            , ailesiyle birlikte yaşadığı, müşterek çocuğun öğrenci olduğu, davacı tarafça müşterek çocuk ve davacı kadın için bağlanan iştirak ve yoksulluk nafakasının indirilmesi ya da kaldırılmasının ve fazla kesilen miktarın iptalinin talep edildiği, davalı tarafça davanın reddinin istendiği, ilk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama neticesinde davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, kararın usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edildiği, karara karşı davacının kararın kaldırılması talebiyle istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır....

            UYAP Entegrasyonu