Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İrad şeklinde ödenmesine karar verilen iştirak nafakasının azaltılması yönünde talepte bulunulmasının iyiniyet, doğruluk, dürüstlük ve sözleşmeye bağlılık ilkeleri ile bağdaşmayacağı da açıktır. Bu durumda mahkemece, iştirak nafakasının indirilmesine yönelik davanın reddine karar verilmesinde ve red gerekçesinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir. Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında; davacının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak, buna ilişkin aşağıdaki hükmün kurulması uygun görülmüştür....

Buna göre ortak çocuğun özel öğrenim görmesi, iki ayrı okula devam etmesi, servis ve bakıcı giderleri, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, günün ekonomik koşulları, paranın alım gücü, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, ihtiyaçları, aradan geçen zaman ile nafaka yükümlüsünün gelir durumu nazara alındığında hükmedilen iştirak nafakasının az olduğu, daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerektiği kanaatine varılmış, bu nedenle davacı-karşı davalının nafakanın artırım miktarına yönelik istinaf isteminin kabulü ile HMK 353/1- b-2 maddesi uyarınca müşterek çocuk için daha önce takdir edilen aylık 1500 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 3.500 TL 'ye çıkartılmasına, nafakanın her yıl ÜFE oranında artışına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, karşı dava yönünden ise dosya kapsamından ortak çocuğun özel durumu, ihtiyaçları, giderleri de dikkate alındığında iştirak nafakasının kaldırılması, aksi halde azaltılması koşulları mevcut olmadığından...

Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemelere göre, iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu gerektirmesi gerekmektedir. Tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, müşterek çocuğun ihtiyaç ve giderleri dikkate alındığında artırılan iştirak nafakası miktarı hakkaniyete uygun görüldüğünden iştirak nafakasına yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Davalı tarafça açılan karşı dava olmaması nedeni ile davacının aldığı nafakaların tamamen kaldırılması yönündeki istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...Bölge Adliye Mahkemesi ...Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Velâyetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-İştirak Nafakasının Kaldırılması-Azaltılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından reddedilen velayetin değiştirilmesi olmadığı takdirde ise kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması veya azaltılması davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Davacının reddedilen velayetin değiştirilmesi davası ve iştirak nafakası yönünden temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Velayetin düzenlenmesine ilişkin dava çekişmesiz yargı işidir (HMK m. 382/2-b-13). Bölge adliye mahkemesince çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar kesin nitelikte olup, bu kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamaz. (HMK m.362/1-ç)....

    Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/429 Esas-2015/102 Karar sayılı ilamı ile müşterek çocuk Asude Berna hakkında aylık bağlanan 200,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 1.300,00 TL arttırılarak aylık 1.500,00 TL'ye yükseltilmesine, hükmedilen iştirak nafakasının TÜİK tarafından açıklanan yıllık ÜFE oranında arttırılmasına, -Bucak 2....

    ün velayetinin davacıya verildiğini, boşanma ilamı ile müşterek çocuk için aylık 400 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, 2013 yılında hükmedilen aylık 400 TL iştirak nafakasının günün ekonomik koşullarının ağırlaşması, müşterek çocuğun büyümesi ve ihtiyaçlarının artması nedeniyle yetersiz kaldığını, paranın alım gücündeki düşüş ve çocuğun ihtiyaçlarının artması göz önüne alınarak aylık 400 TL olan nafakanın 300 TL artırılarak toplam 700 TL aylık nafakaya hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, ... ... .......

      Mahkemece; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın ...’in yayınladığı ... oranında artırılması suretiyle nafaka takdiri sırasında kurulan dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu davanın reddedilmesi doğru görülmemiş, bu husus hükmün bozulmasını gerektirmiştir. 2- İştirak nafakasının artırılmasına ilişkin temyiz itirazları yönünden; TMK.nun 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları göz önünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur....

        Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ispat edilmemiştir. ./.. -3- Boşanma kararı ile birlikte hükmedilen yoksulluk nafakasının her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verilmiş ise de, bu husus yoksulluk nafakasının artırılması için yeni bir dava açılmasına engel değildir. Davacı artırım davası ile nafakanın yeniden belirlenmesi talep edebilir....

          Bu hüküm gereğince mahkemece iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin gerektirmesi gerekmektedir. Dosya incelendiğinde; Diyarbakır 1. Aile Mahkemesinin 04/03/2015 tarihli 2013/689 E. ve 2015/172 K. sayılı kararı ile tarafların boşanmalarına, kadın lehine 300,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakanın her yıl ÜFE oranında arttırılmasına karar verildiği, boşanma yönünden kararın 30/04/2015 tarihinde kesinleştirildiği, kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 2. Hukuk dairesinin 20/01/2016 tarihli 2015/11489- 2016/1073 E.K sayılı kararı ile yoksulluk nafakası, tazminat, iştirak nafakası ve ziynet alacağı yönünden kararın bozulduğu, bozma sonrası Diyarbakır 1....

          AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 12/10/2022 NUMARASI : 2022/75 ESAS 2022/1456 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Azaltılması) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....

          UYAP Entegrasyonu