Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hal böyle olunca mahkemece; tarafların gerçekleşen sosyal-ekonomik durumları, nafakanın niteliği, , müşterek çocuğun yaşı, ihtiyaçları, davalı babanın geliri, ekonomik sosyal düzeyi ,davalı babanın da ortak çocuğun bakım masraflarına katılma yükümlülüğünün bulunması, hali hazırda ödenen nafakanın belirlendiği tarihle eldeki davanın açıldığı tarih arasında geçen zaman, ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK’in yayınladığı ÜFE artış oranı özellikle davalının babasından kalan mirasa dayalı mal varlığı artışı nazara alındığında; çocuğun menfaati üstün tutularak, nafakanın artırılmasında bir isabetsizlik bulunmamış ise de artış miktarının çocuğun yaşına, ihtiyaçlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına göre yetersiz kaldığı aylık 600,00 TL nafakanın çocuğun yaşına, ihtiyaçlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına TMK'nın 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine ve ölçülülük ilkesine uygun olduğu kabul edilerek iştirak nafakası aylık 300,00 TL artırılarak aylık 600,00...

Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemelere göre, iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu gerektirmesi gerekmektedir. Tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, müşterek çocuğun ihtiyaç ve giderleri dikkate alındığında artırılan iştirak nafakası miktarı hakkaniyete uygun görüldüğünden davacının iştirak nafakası miktarına yönelik istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

Aile Mahkemesinin 2007/349 Esas -2007/334 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, tarafların boşanmalarına ilişkin kararda müvekkili yararına yıllık 100.000 USD yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, akabinde davalı tarafça nafakanın kaldırılması yahut azaltılması talebiyle 12.05.2015 tarihinde İstanbul 14. Aile Mahkemesinde dava açıldığını, mahkemece yapılan yargılama sonunda 2015/325 esas 2018/183 Karar sayılı 20.03.2018 tarihli kararla davanın reddine karar verildiğini, bu karara karşı istinaf yoluna başvurulduğunu, istinaf incelemesi sonucu İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Anlaşmalı boşanmayla kabul edilen davalı için 400 TL lik ve müşterek çocuk için 200 TL nafakanın üzerinden geçen zaman sürecinde paranın satın alma gücünde yaşanan değişim, tarafların dosyaya yansıyan sosyal yaşam standartları nazara alındığında; nafakanın tamamen kaldırılması yerine, davalı lehine hükmedilen nafakadan TMK.nun 4.maddesi gereğince hakkaniyete uygun olarak 100 TL indirim yapılmasına, müşterek çocuğun yaşı, öğrenim durumu ve nafaka miktarı dikkate alındığında çocuk yönünden indirim yapılmaması" gerekçesi ile; "Davacının nafakaların kaldırılması talebinin reddine, davacının nafakanın azaltılması talebinin kısmen kabulü ile; davacı lehine olan 400,00TL nafakanın dava tarihinden itibaren aylık 300,00 TL"ye indirilmesine, davacının müşterek çocuk ANIL için olan 200,00 TL nafakanın indirilmesi talebinin reddine,"karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEP VE GEREKÇELERİ: Davacı hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur....

Davalı-karşı davacı, cevap ve karşı dava dilekçesinde; davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, emekli maaşının yanında kira gelirinin olduğunu, kendilerinin maddi durumunun daha da kötüleştiğini, ihtiyaçlarının arttığını, nafakanın yetersiz olduğunu belirterek; asıl davanın reddini, karşı davada yoksulluk nafakasının 750,00 TL’ye, müşterek çocuk .... yönünden iştirak nafakasının 500,00 TL’ye çıkarılmasını istemiştir. Mahkemece; asıl davada yoksulluk ve müşterek çocuk .... yönünden iştirak nafakasının kaldırılması veya azaltılması talebinin reddine, müşterek çocuk Burçin yönünden reşit olduğu tarihte nafaka kendiliğinden kalktığından taleple ilgili karar verilmesine yer olmadığına, karşı davada, yoksulluk nafakası artırım talebinin reddine, müşterek çocuk .......

    İştirak nafakalarının indirilmesi talebi yönünden indirilmesi istenilen iştirak nafakası miktarı (ayrı ayrı) 250 TL olup, 1 yıllık toplam tutarı her bir çocuk yönünden 250x12= 3.000 TL'dir.Bu durumda indirilmesi istenilen iştirak nafakası miktarı her bir çocuk açısından kesinlik sınırı olan 5.880 TL'nin altındadır.Az yukarıda açıklandığı üzere ilk derece mahkemesi kararı kabul edilen ve reddedilen miktarlar yönünden kesinlik sınırı olan 5.880 TL'nin altında olup, kesin niteliktedir. Bu sebeple, tarafların istinaf başvurularının miktar yönünden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

    Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; davacı ... ev hanımı olup çalışmıyor olması nedeniyle herhangi bir gelire sahip değildir. Müşterek çocuk ile birlikte çiftçilikle geçimini sağlayan ailesinin yanında yaşamaktadır. Iştirak nafakasına hükmedilen müşterek çocuk ise 2000 doğumlu ve ilköğretim öğrencisi olup eğitimi devam etmektedir....

      Hal böyle olunca mahkemece; davalının çalıştığı işin sabit ve güvenceli bir iş olmadığı ve her an için sona erdirilebileceği de dikkate alınmak suretiyle, elde ettiği gelirin yoksulluk durumunu ortadan kaldırmayacağı, ancak çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, nafakanın kaldırılması isteminin aynı zamanda nafakanın azaltılması istemini de kapsadığı gözönünde bulundurularak, nafaka miktarında hakkaniyete uygun bir miktar indirim yapılması gerekirken, yazılı şekilde yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nafaka Artırımı-Karşı Dava Nafakanın Azaltılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm nafakaya ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 01.02.2002 tarihli kararının 1. maddesi gereğince inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 08.11.2010 (Pzt.)...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nafakanın Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm *yoksulluk nafakasının kaldırılması ve azaltılması istemine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 01.02.2002 tarihli kararının 1. maddesi de gözetilerek inceleme görevi Yargıtay * 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay *3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 09.07.2007...

            UYAP Entegrasyonu