Öte yandan, TMK'nun 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre; iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası...in yayınladığı... oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....
Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; davacının ev hanımı olup gelirinin olmadığı, davalının ise makinist olup 3.000TL civarı gelirinin olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranından daha düşük miktara hükmedilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Aile Mahkemesinin 2017/1038 esas ve 2017/1022 karar sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, davalı kadın yararına aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına, nafakanın her yıl TEFE-TÜFE ortalaması oranında artırılmasına hükmedildiğini, nafakanın artışlarla birlikte dava tarihi itibariyle aylık 735,00 TL olduğunu, davalının çalışmaya başladığını, yoksulluk durumunun ortadan kalktığını belirterek yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, aksi takdirde aylık 250,00 TL'ye indirilmesine ve gelecek yıllarda memur maaşı zammı oranında artırılmasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı kadın vekili; davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesince; davanın reddine hükmedilmiştir. Davacı erkek; reddedilen davaya yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması aksi takdirde azaltılması istemine ilişkindir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 12/12/2019 NUMARASI : 2018/539 ESAS, 2019/1144 KARAR DAVA KONUSU : İştirak Nafakasının Kaldırılması-Azaltılması- Eğitim KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Kadıköy 5....
İlk Derece Mahkemesince tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınarak kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının azaltılması gözetilmeden kaldırılması hatalı görülerek nafakanın 1.000,00 TL olarak belirlenmesine, takdir edilen nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verilerek davalı kadının istinaf talebinin kısmen kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, A-)Davalı vekilinin, istinaf talebinin HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince KISMEN KABULÜ ile, İlk Derece Mahkemesi kararının KALDIRILARAK, yerine YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE, BUNA GÖRE: 1- Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile, Konya 4....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın haksız ve yersiz olduğunu, müvekkilinin bir başkası ile evlenmediğini, ekonomik durumunda herhangi bir değişiklik olmadığını, yine müvekkilinin kendi ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir gelir sahibi olmadığını, davacının gelir kaynaklarını sakladığını, ticaretle uğraştığını durumunun iyi olduğunu, aldığı nafakanın davalının asgari giderlerini karşıladığını, geçinmesi için ödenen bir nafaka olmadığını bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece;davacının davalı lehine olan yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine, davacının davalı lehine olan yoksulluk nafakasının azaltılması talebinin kabulü ile nafakanın 400 TL'ye indirilmesine karar verilmiştir....
Mahkemece, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine, azaltılması talebinin kısmen kabulü ile nafakanın aylık 100 TL'ye indirilmesine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dava, daha önce ...1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.03.2014 tarih ve 2012/734 E. 2014/308 K. sayılı ilamı ile davalı lehine hükmedilen 600 TL yoksulluk nafakasının kaldırılması veya azaltılması talebine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Türk Medeni Kanununun 176/3.maddesinde yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkeme kararıyla nafakanın kaldırılacağı, 176/4.maddesinde ise tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde irad biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın artırılması yada azaltılmasına karar verilebileceği düzenlenmiştir....
-TL olarak belirlendiği ve başkaca gelirinin bulunmadığı yönündeki tespitinin eksik inceleme olduğunu, mahkemenin tarafların sosyal ve ekonomik durumlarını göz önünde bulundurmadan usul ve yasaya aykırı olarak davanın reddine karar verdiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucu kaldırılarak, davalarının kabulü ile müvekkilinin davalıya ödemekte olduğu yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılmasına, aksi kanaat durumunda yoksulluk ve iştirak nafakalarının kaldırılmasına, iştirak nafakasının 450,00.-TL'ye indirilmesine, mahkeme aksi kanaatte ise 250,00.-TL iştirak ve 200,00.-TL yoksulluk nafakası olmak üzere toplam 450,00.-TL olarak yeniden düzenlenerek nafakalarının indirilmesine, vekalet ücreti ve masrafların karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur....
Mahkemece; daha önceden davacı asil için aylık olarak hükmedilen yoksulluk nafakasının 150,00 TL'den 200,00 TL'ye, müşterek çocuklar için ayrı ayrı, aylık olarak hükmedilen iştirak nafakasının 100,00 TL'den 200,00 TL'ye çıkartılarak dava tarihinden itibaren davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, yoksulluk ve iştirak nafakasının artırımı talebine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. TMK'nın 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Bu bağlamda; iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir....
Aile Mahkemesinin 2016/746 Esas sayılı dosyasında hukuka aykırı şekilde nafakanın indirilmesine ve yıllık artış oranın belirlenmesine karar verildiğini, bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurduklarını, davacı tarafça hukuka aykırı olarak nafaka borcunu yerine getirmemek için ihtarname gönderdiğini, kesinleşmiş mahkeme kararının ancak koşulları oluşmuş ise kesinleşmiş başka mahkeme kararı ile değiştirebileceğinden ihtarnameyi dikkate almadıklarını, anlaşmalı boşanma kararındaki nafakayı icra takibine konu ettiklerini, ancak davacı tarafın kötü niyetli ve hukuka aykırı şekilde İcra Hukuk Mahkemesine şikayet yoluna gittiklerini, ayrıca bu menfi tespit davasını açtıklarını, davacının talebinin hukuka aykırı olduğunu, kesin hükmün dikkate alınmadığını, iştirak nafakasının artırılması veya azaltılması hükümlerinin kesinleşmeden infaz edilemeyeceğini, İstanbul 29....