Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile; Ankara 7.Aile Mahkemesinin 04/12/2007 tarih 2007/968 E.-1290 K. sayılı kararı ile müşterek çocuk için ödenmekte olan iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren her yılın Ocak ayında %15 arttırılması kararının kaldırılarak nafakanın her yıl Ocak ayında o yıl açıklanan ÜFE aylık oranlarının 12 aylık ortalaması oranında arttırılmasına, nafakanın indirilmesi talebinin reddine, davacı vekili duruşmaya hiç katılmadığından Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 500 TL dilekçe yazım ücretinin davalıdan alınarak davacı vekiline verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemelere göre, iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu gerektirmesi gerekmektedir. Tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, müşterek çocuğun ihtiyaç ve giderleri dikkate alındığında ilk derece mahkemesinin iştirak nafakası miktarının artılmasının kabulü ile iştirak nafakasının azaltılması talebinin reddine dair karar ve gerekçesinin usul ve yasaya uygun dosya kapsamı ile uyumlu olduğu ve artırılan iştirak nafakası miktarı hakkaniyete uygun görüldüğünden davalı-davacı erkeğin iştirak nafakasına yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. TMK'nun 175.maddesine göre; "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen iştirak nafakasının azaltılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ile davacının boşandığını, 1000 TL iştirak nafakasına karar verildiğini, şirketin yöneticisi iken davacının 4500 TL aldığını, ekonomik sıkıntı nedeni ile şirketten ayrıldığını, yeniden iş bulamadığını belirterek, iştirak nafakasının 500 TL indirilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; iddianın doğru olmadığını, davacının çalıştığını, ödeme güçlüğü çektiğinin doğru olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 26/03/2014 NUMARASI : 2013/519-2014/288 Taraflar arasındaki iştirak nafakasının azaltılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin iştirak nafakasının belirlendiği dönemde çalıştığı halde, artık emekli maaşı ile geçindiğini; o dönemde özel okula giden ortak çocuğun ise artık devlet okuluna gittiğini; davacının, öğrenci olan kızının masraflarını da karşıladığını ileri sürerek, aylık 750.00 TL olan iştirak nafakasının 250.00 TL'ye indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, cevap dilekçesi ile davanın reddini istemiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : İştirak Nafakasının Azaltılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Tarafların Sarıyer Aile Mahkemesinin 2007/634 Esas 2007/764 Karar sayılı ilamıyla anlaşmalı boşandıkları; söz konusu karar ile ortak çocuk lehine yıllık 50.000,00 TL iştirak nafakasına, iştirak nafakasının her yıl protokolde belirtilen şekilde %20 oranında arttırılarak devamına karar verildiği; kararın 22.10.2007 tarihinde kesinleştiği, iştirak nafakasının azaltılması talebiyle açılan iş bu davanın 13.10.2016 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Yapılan incelemede, eldeki dava tarihi itibarıyla iştirak nafakasının azaltılmasını gerektirir koşulların oluşmadığı anlaşılmaktadır....
Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayımladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında, nafakanın yeniden belirlendiği artırım davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve yeniden belirlendiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir....
kalacağını, boşanma davasının görüldüğü esnada davalının çalışmadığını ancak şu an öğretmen olarak atandığını, müşterek çocuğun giderlerine iştirak edecek ekonomik gücü kazandığını, bu nedenlerle nafakanın 400,00 TL olarak güncellenmesini talep ve dava konusu ettiği görülmüştür....
kalacağını, boşanma davasının görüldüğü esnada davalının çalışmadığını ancak şu an öğretmen olarak atandığını, müşterek çocuğun giderlerine iştirak edecek ekonomik gücü kazandığını, bu nedenlerle nafakanın 400,00 TL olarak güncellenmesini talep ve dava konusu ettiği görülmüştür....
Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre, iradın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Açıklanan nedenlerle, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesine, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı yararına takdir edilen yoksulluk nafakası miktarının uygun olduğu kanaatine varıldığından davalı tarafın istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Nafakanın İndirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm birleşen nafakanın azaltılması davası, kusur, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 67.20 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.25.11.2010(Prş.)...