Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; davacının menfi tespit davasının kabulü ile, Düzce İcra Müdürlüğü'nün 2017/8877 E. sayılı dosyası ile davacı aleyhine başlatılan icra takibinde davacının 7 aylık toplam 4.900'TL'lik nafaka alacağının yarısı tutarında 2.450,00 TL'lik kısmı yönünden davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacının iştirak nafakası azaltılması talebinin kısmen kabulü ile, müşterek çocuklar lehine ayrı ayrı hükmedilen 350 TL iştirak nafakasının her bir çocuk yönünden ayrı ayrı aylık 250 TL'ye indirilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir....

Anılan ihbarnamede; 5358 sayılı Kanun’la değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 344. maddesinde düzenlenen ve şikâyete tabi bulunan nafaka hükmüne uymamak suçunun oluşabilmesi için, nafaka ödenmesinin kesinleşmiş bir mahkeme kararına dayanması, aylık nafakanın tahsili için icra takibine başlanılmış ve icra emrinin borçlu-sanığa tebliğ edilmiş olması, borçlunun ilâmda yazılı ödeme koşullarına uymaması, aylık nafakaya hükmedilmesi halinde icra emrinin tebliği ile şikâyet tarihi arasında işlemiş en az bir aylık cari nafaka borcunun bulunması, borçlu-sanık tarafından nafakanın kaldırılması veya azaltılması hususunda açılmış bir davanın bulunmaması, dava açılmış ise sonuçlanmış olması ve şikâyet hakkının suçun işlendiğinin öğrenilmesinden itibaren 3 ay ve her halde işlenmesinden itibaren 1 yıl içinde kullanılması gerekmesi karşısında, Somut olayda, davacı ... ile davalı ... arasında Mersin 4....

    O halde mahkemece, davacının talebinin yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması (azaltılması) istemine ilişkin olduğu göz önüne alınarak, bu talebe yönelik inceleme yapılarak, davalının herhangi bir işte çalışıp çalışmadığı hususu (sigorta kayıtları da alınarak) ile babasından dolayı aldığı yetim aylığı da araştırılmak sureti ile hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Taraflar arasındaki iştirak ve yoksulluk nafakasının kaldırılması-indirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dava dilekçesinde; Kadıköy 2. Aile Mahkemesinin 11.10.2011 tarih, 2011/496 Esas ve 2011/890 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, Mahkemece davalı lehine aylık 2.600 TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuklar Mert Baran ve Ata Berk lehine ayrı ayrı 1.200 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, ancak işsiz olduğunu geçimini ailesinin yardımı ile sağladığını, 5.000 TL nafakayı ödeyebilmesinin mümkün olmadığını belirterek nafakanın kaldırılmasını, olmadığı takdirde 1.000 TL ye indirilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili davanın reddini istemiştir....

        Aile Mahkemesinin 2017/75 Esas 2017/156 Karar sayılı ilamı ile kararlaştırılmış olan iştirak nafakasının indirilmesi yönündeki talebin reddine, davalı-karşı davacının iştirak ve yoksulluk nafakasının arttırılması talebine yönelik karşı davasının reddine" karar verilmiştir. Davacı karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesi ile; iştirak nafakasının indirilmesi talebinin reddine ilişkin kararın kaldırılmasına, asıl davanın tümden kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesi ile; asıl davada yoksulluk nafakasının kaldırılması kararının kaldırılmasına, karşı davanın tümden kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı karşı davalı erkek vekili istinafa cevap dilekçesi ile istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Asıl dava anlaşmalı boşanmada belirlenen yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması/indirilmesi davasıdır. Karşı dava ise yoksulluk ve iştirak nafakasının artırımı davasıdır....

        tarafından nafakanın kaldırılması veya azaltılması hususunda açılmış bir davanın bulunmaması, dava açılmış ise sonuçlanmış olması ve şikayet hakkının suçun işlendiğinin öğrenilmesinden itibaren 3 ay ve her halde işlenmesinden itibaren 1 yıl içinde kullanılması gerekir. 6. 2004 sayılı Kanun'un 353/1. maddesinde yer alan "İcra Mahkemesinin verdiği tazyik ve disiplin hapsine ilişkin kararlara karşı, tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itiraz edilebilir....

          Nafakanın kesinlik sınırının belirlenmesinde her bir kişi için hükmedilen nafakanın yıllık (fark) miktarı değerlendirilir. Ortak çocuk 2000 d.lu Afra Koca için azaltılmasına karar verilen iştirak nafakasının yıllık (fark) miktarı 500x12=6.000 TL olup, bu miktar karar tarihindeki kesinlik sınırı olan 8.000,00 TL'nin altındadır ve karar istinaf talebinde bulunan davalı yönünden HMK nun 341/4 maddesi hükmü gereği kesin niteliktedir. HMK nun 346 maddesi gereğince kesin olan karara karşı istinaf dilekçesi ilk derece mahkemesince reddedilebileceği gibi 352- (1)-b madde gereğince Bölge Adliye Mahkemesince de istinaf isteminin reddine karar verilebilir. Bu nedenle davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurma talebinin kesin karara ilişkin olması nedeniyle HMK nun 341/4 ve 352- (1)-b maddeleri gereğince usulden reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

          AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 02/11/2018 NUMARASI : 2018/229 ESAS 2018/895 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Azaltılması) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı dava dilekçesinde özetle: Konya 3....

          Nafakanın kesinlik sınırının belirlenmesinde her bir kişi için hükmedilen nafakanın yıllık (fark) miktarı değerlendirilir. Ortak çocuk 2000 d.lu Afra Koca için azaltılmasına karar verilen iştirak nafakasının yıllık (fark) miktarı 500x12=6.000 TL olup, bu miktar karar tarihindeki kesinlik sınırı olan 8.000,00 TL'nin altındadır ve karar istinaf talebinde bulunan davalı yönünden HMK nun 341/4 maddesi hükmü gereği kesin niteliktedir. HMK nun 346 maddesi gereğince kesin olan karara karşı istinaf dilekçesi ilk derece mahkemesince reddedilebileceği gibi 352- (1)-b madde gereğince Bölge Adliye Mahkemesince de istinaf isteminin reddine karar verilebilir. Bu nedenle davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurma talebinin kesin karara ilişkin olması nedeniyle HMK nun 341/4 ve 352- (1)-b maddeleri gereğince usulden reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

          birlikte davalıdan tahsiline, nafakanın her yıl TÜFE oranında arttırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

          UYAP Entegrasyonu