Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

çocukların velayetinin davacı anneye bırakılmış, davalının ise çocuklar için 250,00’şer TL iştirak nafakası ödemesine karar verilmiştir.Dava, iştirak nafakasının artırımlısı istemine ilişkindir....

    ispat edilememesi karşısında; irad şeklinde ödenmesine karar verilen iştirak nafakasının azaltılması yönünde talepte bulunmasının iyiniyet, doğruluk, dürüstlük ve sözleşmeye bağlılık ilkeleri ile bağdaşmayacağı da açıktır....

    Yukarıda açıklanan TMK.nun 328/1.maddesi uyarınca; kural olarak, ana babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam ettiğinden, anılan maddenin birinci fıkrasının açık hükmü uyarınca küçük ergin olmakla lehine bağlanan iştirak nafakası kendiliğinden sona erer. ./.. -3- Somut olayda; davacı dava dilekçesinde, müşterek çocuk ... Asliye Hukuk Mahkemesinin .... Karar sayılı ilamı ile hükmedilen nafakanın 200 TL'ye indirilmesini talep etmiştir. Müşterek çocuk... ergin olması ile iştirak nafakası kendiliğinden sona erdiğinden, davacının, kanun gereği kendiliğinden sona eren iştirak nafakasının kaldırılması veya indirilmesi talebi ile dava açmasında hukuken korunmaya değer menfaati, diğer bir ifade ile bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava; davacı karşı davalı kadın tarafından açılmış iştirak nafakasının arttırılması istemine ilişkindir. Birleşen dava; erkek tarafından açılmış iştirak nafakasının indirilmesi istemine ilişkindir....

      Bu yasal hüküm gereğince iradın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre, nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....

        Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakası artırılması/indirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine, karşı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacılar vekili, dava dilekçesi ile; ödenmekte olan 400 USD yoksulluk nafakası ile 200 USD iştirak nafakasının yeterli olmadığını ileri sürerek; yoksulluk nafakasının 500 USD, iştirak nafakasının 400 USD olarak belirlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, karşı dava dilekçesi ile; davalının boşanma döneminde çalıştığını, şu anda emekli olduğunu, yeniden evlendiğini, aylık gelirinin azaldığını, kirada kaldığını belirterek; nafakanın, eski eş için 200.00 TL'ye, ortak çocuk için 400.00 TL'ye indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Bu durumda ancak nafakanın miktarını tayinde etken olarak dikkate alınmalıdır. Somut olayda; davacının sabit işi ve geliri olmadığı davalının ise mobilyacıda işçi olarak çalışmaya başladığı,asgari ücret aldığı tespit edilmiştir. Nafaka alacaklısı kadının aldığı asgari ücretin; yukarıda belirtilen zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılaması beklenemez. Başka bir anlatımla, davalının eline geçen toplam gelir miktarı, onu yoksulluktan kurtaracak mahiyette değildir. Davalının asgari ücret ile çalışıyor olması, nafakanın kaldırılmasına değil, azaltılmasına etki edecek olgulardandır....

            Hal böyle olunca mahkemece; tarafların gerçekleşen sosyal-ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, ihtiyaçları, davalı babanın geliri, ekonomik sosyal düzeyi ,davalı babanın da ortak çocuğun bakım masraflarına katılma yükümlülüğünün bulunması, hali hazırda ödenen nafakanın belirlendiği tarihle eldeki davanın açıldığı tarih arasında geçen zaman, ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK’in yayınladığı ÜFE artış oranı nazara alındığında; çocuğun menfaati üstün tutularak, nafakanın artırılmasında bir isabetsizlik yok ise de, belirlenen nafakanın günün ekonomik koşullarına göre düşük kaldığı, artış miktarının yetersiz olduğu, çocuk için aylık 800,00 TL iştirak nafakasının dosya kapsamına, hakkaniyete, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına, nafaka alacaklısının yaşına ve ihtiyaçlarına göre uygun olduğu değerlendirilerek, iştirak nafakası aylık 800,00 TL olarak belirlenmiş, kadının iştirak nafakasına yönelik istinafı kısmen kabul edilmiştir....

            İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar davacı vekilince süresinde istinaf edilmiş, hükmedilen aylık 600,00 TL iştirak nafakasının müvekkili tarafından ödenmesinde zorluk yaşandığını, müvekkilinin farklı bir şehre taşındığını, yeni bir işte çalışmaya başladığını, ikinci bir evlilik yaptığını, giderlerinin arttığını belirterek, nafakanın 250,00 TL'ye düşürülmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, iştirak nafakasının indirilmesi talebine ilişkindir. Tüm dosya kapsamından, tarafların Afyonkarahisar 1....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm davacı-davalı kadın yönünden nafakanın arttırılması, davalı-davacı ... yönünden ise nafakanın azaltılması istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 01.03.2018 tarihinde yürürlüğe giren 09.02.2018 tarih 2018/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 19.09.2018(Çrş.)...

              UYAP Entegrasyonu