belirterek müşterek çocuklar için hükmedilen nafakanın aylık 200,00'er TL'ye, yoksulluk nafakasının 300,00 TL'ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dilekçesinde; taraflarının 2010 tarihinde boşandıklarını, kesinleşen ilam ile müşterek çocuklar için 300'er TL (toplam 900 TL) iştirak nafakası bağlandığını, aradan geçen 3 yıla yakın zaman zarfında davacının kazancının düştüğü, çocukların okula başladığı, iyi bir eğitim almaları için özel okulda okuduklarını, önceki nafakanın sembolik kaldığını belirterek 300'er TL nafakanın 1.000'er TL'ye çıkartılmasını talep etmiştir. Davalı vekili cevabında; davanın reddi gerektiğini, zira dayanak kararda gelecek yıllar için nafaka artırımı düzenlendiğini, nafakanın bugün 330 TL olduğunu, çocukların özel okula gönderilerek bunun karşılığında nafaka artırımı talebinin hakkaniyete aykırı olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir....
geliri göz önünde bulundurularak azaltılması ve toplam 300 TL olarak nafaka ödenmesine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nafakanın Kaldırılması ve Artırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm asıl dava yönünden nafakanın kaldırılması veya azaltılması, karşı dava yönünden nafakanın artırılması istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.27.01.2013 (Pzt.)...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı erkek tarafından açılmış iştirak nafakasının azaltılması istemine ilişkindir. Tarafların anlaşmalı olarak boşandıkları, boşanma protokolünde çocuk yararına aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, protokol uyarınca nafakanın her yıl %10 oranda arttırıma karar verildiği, dava tarihi olan 2021 senesi için söz konusu bedelin aylık 1.331- TL olduğu, dava dilekçesinde nafakanın 500- TL ye indirilmesi talep edilmiş olmakla, dava değerinin aylık 831- TL yıllık ise (831 x12=) 9972- TL olup kararın verildiği 2022 senesi için kararın kesinlik sınırı içinde olmadığı, bu sebeple mahkemenin 08/11/2022 tarihli ek kararının hatalı olduğu değerlendirilmekle ek kararın kaldırılmasına karar verilerek davacı vekilinin asıl karara yönelik istinaf başvurusu esastan incelemeye alınmıştır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 11/01/2022 NUMARASI : 2020/603 ESAS - 2022/31 KARAR DAVA KONUSU : Nafakanın Azaltılması KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile 15/02/2017 tarihinde Ankara 5....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/06/2022 NUMARASI : 2022/150 ESAS 2022/368 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Azaltılması) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı erkek dava dilekçesinde özetle; Davalı ile Akşehir Asliye Hukuk mahkemesinin 2018/109 esas sayılı dosyası ile boşandığını, bu davada yoksulluk ve iştirak nafakası verildiğini, Akşehir 2....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 01/07/2015 NUMARASI : 2014/351-2015/616 Taraflar arasındaki nafakanın kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların 16.01.2013 tarihinde boşandıkların, davalı ve müşterek çocuk lehine ayrı ayrı 2.500 İsveçre Frangı nafakaya hükmedildiğini, davalı kadının boşanma sonrasında P... AVM' de M... ... C... işletmecisi olarak çalışmaya başladığını, müvekkilinin ise yeniden evlendiği, giderlerinde artış olduğunu belirterek, yoksulluk nafakasının kaldırılması, iştirak nafakasının 1.000 İsviçre Frangına indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2019/181 sayılı dosyası ile takibe konulan tedbir nafakası borcunun ödenmediğinden bahisle şikayette bulunularak, sanığın öncelikle birikmiş tüm nafaka borçları yönünden, bu mümkün olmaz ise cari nafaka borçları yönünden cezalandırılmasının talep edilmesi üzerine yapılan yargılama neticesinde,...İcra Ceza Mahkemesince sanığın 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına karar verilmiş ise de, borçlu tarafından nafakanın azaltılması veya kaldırılması davasının açıldığı, davanın ...Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/114 esasına kayden derdest olduğu, ayrıca kararda tazyik hapsinin hangi aylara ilişkin nafaka borçları yönünden verildiğine ilişkin belirsizlik bulunduğu gözetilmeden itirazın bu yönlerden kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü; Borçlu tarafından nafakanın azaltılması veya kaldırılması...
Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmediği gibi bu yönde bir delil de sunulmamıştır. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile ... yoksulluk nafakası takdiri doğru görülmemiştir....