Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesinin 2017/897 esas 2018/443 karar sayılı kararı ile davalı ve müşterek çocuk için daha önce ödediği aylık 200,00'er TL nafakanın aylık 400,00'er TL'ye çıkarıldığını, davalıya ölen babasından maaş kaldığını, ayrıca başka biriyle gayrimeşru yaşadığını, kendisi tansiyon ve diyabet hastası olduğu için 4 aydır çalışamadığını belirterek, davalının aldığı nafakanın iptaline, müşterek çocuk için hükmedilen nafakanın ise aylık 200,00 TL'ye indirilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir. SAVUNMA: Davalı duruşmada davacının kendisine iftira attığını, herhangi bir kişiyle yaşamadığını, kirada oturduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk Derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonunda; davacının davasının kısmen kabulü ile davalı için hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, müşterek çocuk için hükmedilen nafakanın indirilmesi talebinin reddine karar verilmiştir....

Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk ve iştirak nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın en azından TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekir....

    Aile Mahkemesinde nafakanın azaltılması davası açtığını, davanın, nafakanın kaldırılması ya da azaltılması koşullarının oluşmadığı gerekçesi ile reddedildiğini, kararın 31.12.2019 tarihinde kesinleştiğini, davacının bu tarihten henüz 9 ay geçmişken aynı sebeplere dayalı bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığını, davacının ekonomik durumunun bozulduğu iddiasının doğru olmadığını, biri dükkan, diğeri ev olmak üzere iki gayrimenkulünden aylık en az 7.000- 8.000 TL civarında kira geliri bulunduğunu, klima bakımı ve tamiri ile ilgili tamamı kendisine ait şirket sahibi olduğunu, oysa çocukların büyüyen yaşları nedeni ile ihtiyaçlarının ve giderlerinin arttığını belirterek, koşulları oluşmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın reddine hükmolunmuştur....

    Taraflarca ileri sürülen vakıalar ve toplanılan deliller çerçevesinde mahkemece yapılan tahkikat sonucunda; tarafların anlaşmalı olarak boşanmış oldukları, müşterek çocukların velayetlerinin anneye verildiği, mahkemece davaya konu nafakanın tarafların anlaşmaları doğrultusunda belirlendiği, boşanma hükmünün kesinleşmesinden sonra aradan geçen zamanda davacının ekonomik durumunda olumsuz anlamda olağanüstü bir değişim olduğunu ispatlar mahiyette bir delilin bulunmadığı, davacının yeni bir evlilik yapmasının iştirak nafakasının azaltılmasına sebep teşkil etmeyeceği, davacının kredi borçlanmasının iradi olduğu ve kendi tasarrufunda bir işlem olduğu, dosyada mevcut taraflar hakkında düzenlenmiş olan sosyal ve ekonomik durum araştırma raporları dikkate alınarak yapılan değerlendirmede davacının müşterek çocuklar lehine ödemekle yükümlü olduğu nafakanın davacının ekonomik gücü ile uyumlu olarak makul seviyede olduğu anlaşılmakla nafakanın azaltılması ve artış miktarının her yıl sabit olacak şekilde...

    Taraflarca ileri sürülen vakıalar ve toplanılan deliller çerçevesinde mahkemece yapılan tahkikat sonucunda; tarafların anlaşmalı olarak boşanmış oldukları, müşterek çocukların velayetlerinin anneye verildiği, mahkemece davaya konu nafakanın tarafların anlaşmaları doğrultusunda belirlendiği, boşanma hükmünün kesinleşmesinden sonra aradan geçen zamanda davacının ekonomik durumunda olumsuz anlamda olağanüstü bir değişim olduğunu ispatlar mahiyette bir delilin bulunmadığı, davacının yeni bir evlilik yapmasının iştirak nafakasının azaltılmasına sebep teşkil etmeyeceği, davacının kredi borçlanmasının iradi olduğu ve kendi tasarrufunda bir işlem olduğu, dosyada mevcut taraflar hakkında düzenlenmiş olan sosyal ve ekonomik durum araştırma raporları dikkate alınarak yapılan değerlendirmede davacının müşterek çocuklar lehine ödemekle yükümlü olduğu nafakanın davacının ekonomik gücü ile uyumlu olarak makul seviyede olduğu anlaşılmakla nafakanın azaltılması ve artış miktarının her yıl sabit olacak şekilde...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm asıl dava yönünden nafakanın artırılması, karşı dava yönünden nafakanın azaltılması istemine ilişkin olup, inceleme görevi ... Kurulu'nun 26.07.2016 tarihli 263 sayılı kararının .... maddesi gereğince .... Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli .... ... Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.19.09.2016(Pzt.)...

      azalması nedeniyle iştirak nafakasının indirilerek 400 TL olarak belirlenmesini ve memur maaş zammı oranında artırılmasını talep ve dava etmiştir....

      Bu yasal hüküm gereğince iradın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsünün gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. ./.....

        Aile Mahkemesi'nin 2014/443 Esas 2015/447 Karar sayılı dosyası ile boşandıklarını boşanma kararı ile birlikte aylık 1.150 USD iştirak nafakasına hükmedildiğini, kararın verildiği tarihten bugüne kadar davacı tarafın nafakaları düzenli ödemediğini, nafakanın eksik ödenmesi nedeniyle İzmir 17....

        davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk ve iştirak nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....

          UYAP Entegrasyonu