WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesinin 2010/349 E.-2010/403 K. sayılı ilamı ile anlaşmalı boşandıklarını, bu karar ile 2006 doğumlu müşterek çocuk Sude lehine aylık 200 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini ve nafakanın her yıl %20 oranında artışına karar verildiğini, müvekkilinin boşanma sürecinde psikolojik sorunlar yaşadığını, söz konusu kararı müzakere edemediğini, müvekkilinin devlet memuru olarak görev yaptığını, devlet memurlarına her yılın ilk 6 ayı %3, ikinci aylık ayı %3 zam verildiğini, maaşının artış oranı ile nafakanın artış oranı karşılaştırıldığında arada büyük fark olduğunu, Adalet Bakanlığının her ay ödediği 210 TL fazla mesai ücretinin kaldırılması nedeni ile maaşında düşüş meydana geldiğini, ayrıca Van şehrinde yaşanan depremler neticesinde maddi zarara uğradığını, bu nedenle müşterek çocuk lehine takdir edilen ve halen ödenmekte olan 348 TL iştirak nafakasının 200 TL'ye indirilmesi ve yıllık %20 olarak belirlenen nafaka artış oranının yıllık memur maaş artış oranına endekslenerek...

    O halde mahkemece; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle nafaka takdiri sırasında kurulan dengenin yeniden sağlanması gerekirken; yanılgılı değerlendirme sonucu yüksek oranda nafaka takdiri doğru görülmemiş, bu husus hükmün bozulmasını gerektirmiştir. Kabule göre de, taraflar boşanmış olup davacı kadın için arttırılması talep edilen nafaka, mahiyeti itibariyle yoksulluk nafakası niteliğindedir. Buna göre, mahkemece; davacı için hükmedilen nafakanın tedbir nafakası olarak nitelendirilmesi doğru değildir; ayrıca hükmün 1.fıkrasında davacı kadının davalı olarak geçmesi de yanlış olmuştur....

      Bu durumda, mahkemece; boşanmadan sonra geçen süre, müşterek çocuğun büyümesi nedeniyle ihtiyaçlarında meydana gelen artış ve özellikle nafakaya hükmedildiği tarih ile dava tarihi arasında tarafların ekonomik ve sosyal durumlarından nafakanın indirilmesini gerektirecek oranda bir değişiklik olduğunun ispat edilememiş olduğu gözetildiğinde; iştirak nafakasına yönelen indirme isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile istemin kısmen kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. Kabule göre de, mahkemece; artış şartı ile iştirak nafakasının dava tarihinde aylık 600 TL'ye ulaşmış olduğu gözetilmeksizin, iştirak nafakasının aylık 500 TL olduğunun kabulü ile 250 TL'ye indirilmesine karar verilmesi de doğru değildir....

        U.. için ergin olmakla lehine Boşanma İlamı ile bağlanan iştirak nafakası kendiliğinden sona erer. Buna bağlı olarak; çocuğun ergin olması ile iştirak nafakası kendiliğinden sona erdiğinden, davacının, kanun gereği kendiliğinden sona eren iştirak nafakasının azaltılması talebi ile bu davalı bakımından dava açmasında hukuken korunmaya değer menfaati, diğer bir ifade ile bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır....

          Tüm bu maddeler doğrultusunda mahkemece iştirak nafakası artırım oranı belirlenirken; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları gözönünde bulundurulmalıdır. Somut olayda, ortak çocuğun 2006 doğumlu olduğu, annenin ev hanımı, babanın polis olduğu,babanın evlendiği , 2013 yılında bir çocuğu daha olduğu tespit edilmiştir. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, ortak çocuğun yaşı ve ihtiyaçları, iştirak nafakasına hükmedilen tarih ile bu davanın açıldığı tarih arasındaki süre nazara alındığında mahkemece takdir edilen ve arttırılan nafaka miktarı yüksektir. O halde, davalı babanın tespit edilen geliri ile orantılı olacak şekilde, ödemede zorlamayacak, onu zarurete düşürmeyecek şekilde, TMK.nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesine uygun bir iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekirken; yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

            Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre, iradın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir....

              Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre, iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre, olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle, dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir....

                lehine aylık 200,00 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocuk ...lehine aylık 150 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini; aradan geçen zamanda takdir edilen nafakaların ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını, bu nedenle, yoksulluk nafakasının 500,00 TL'ye; iştirak nafakasının 300 TL'ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı, cevap dilekçesinde; talep edilen nafakaların fahiş olduğunu, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk ve iştirak nafakasınının artırılması istemine ilişkindir. Davacı vekilinin, müşterek çocuk...için takdir edilen iştirak nafakasına yönelik temyiz itirazı yönünden; TMK.nun 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır....

                  davanın kabulü ile iştirak nafakasının 250 TL artırılarak 750 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nafakanın indirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili ile davalının İstanbul Anadolu 5.Aile Mahkemesinin 2013/658 Esas ve 2013/626 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, söz konusu karar ile velayeti davalıda olan müşterek çocuk Derin için 1.000 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini,nafakanın takdir edildiği tarihte müvekkilinin çalıştığını ancak 12.12.2014 tarihi itibariyle işinden ayrılmak zorunda kaldığını,iştirak nafakasının müvekkilini ekonomik açıdan sıkıntıya soktuğunu, müvekkilinin bu rakamı ödemekte zorlandığını bu nedenle iştirak nafakasının hakkaniyet ölçüleri, tarafların sosyal ve ekonomik durumları...

                    UYAP Entegrasyonu