Tüm bu maddeler doğrultusunda; mahkemece, iştirak nafakasının miktarı takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocukların yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları gözönünde bulundurulmalıdır. Somut olayda; boşanma davasının 2009 yılında açıldığı, boşanma kararının 2010 yılında kesinleştiği, iştirak nafakalarının da bu dava ile takdir edildiği, daha önce nafaka artırım davası açılmadığı, çocukların 2001 doğumlu ve ikiz oldukları, davacı annenin ev hanımı olduğu, gelirinin bulunmadığı, babasının evinde kaldığı, davalının elektrik ustası olduğu, 750,00 TL maaş aldığı, annesinin evinde kaldığı, adına kayıtlı iki dükkanı olduğu anlaşılmaktadır. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, ortak çocukların yaşı ve ihtiyaçları, iştirak nafakasına hükmedilen tarih ile bu davanın açıldığı tarih arasındaki süre nazara alındığında mahkemece takdir edilen iştirak nafakalarının miktarı, taraflar arasındaki dengeyi bozacak kadar azdır....
Maddesi uyarınca doğum giderleri; gebelik ve doğumun gerektirdiği diğerlerin karşılanması ile yoksulluk ve iştirak nafakalarının yükseltilmesi, ayrıca doğacak çocuk için iştirak nafakası takdir edilmesi istemlerine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 23.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
-TL olarak belirlendiği ve başkaca gelirinin bulunmadığı yönündeki tespitinin eksik inceleme olduğunu, mahkemenin tarafların sosyal ve ekonomik durumlarını göz önünde bulundurmadan usul ve yasaya aykırı olarak davanın reddine karar verdiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucu kaldırılarak, davalarının kabulü ile müvekkilinin davalıya ödemekte olduğu yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılmasına, aksi kanaat durumunda yoksulluk ve iştirak nafakalarının kaldırılmasına, iştirak nafakasının 450,00.-TL'ye indirilmesine, mahkeme aksi kanaatte ise 250,00.-TL iştirak ve 200,00.-TL yoksulluk nafakası olmak üzere toplam 450,00.-TL olarak yeniden düzenlenerek nafakalarının indirilmesine, vekalet ücreti ve masrafların karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur....
ayrı ayrı 500'er TL tedbir ve iştirak nafakası ile 50.000 TL maddi, 100.000 TL manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte hükmedilmesini dava ve talep etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince davacının yoksulluk nafakasının arttırımına dair davasının reddine, davacının iştirak nafakasının arttırımına dair davasının kısmen kabul kısmen reddi ile; Kayseri 5. Aile Mahkemesi'nin 2019/113 Esas 2019/447 Karar sayılı ilamı ile her bir müşterek çocuk için ayrı ayrı hükmedilen 250'şer TL iştirak nafakalarının dava tarihinden itibaren her bir çocuk için ayrı ayrı 500'er TL arttırılarak belirlenen her bir çocuk için ayrı ayrı 750'şer TL iştirak nafakasının her ay düzenli olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir....
Gerçekleşen bu duruma göre, evlilik birliğinin temelden sarsılmasında, kadının değil kocanın ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekirken, delillerin hatalı takdiri sonucu, kadın ağır kusurlu kabul edilip tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi isabetli bulunmamıştır. 2-Velayetleri davacıya bırakılan çocuklar için, yargılama sırasında Türk Medeni Kanununun 169. maddesi kapsamında tedbir nafakası takdir edildiğine göre, nihai hükümde bu çocuklar için hükmedilen iştirak nafakalarının, kararın kesinleşmesinden sonra da devamına karar verilecekken, hükmün kesinleşmesine kadar devamına karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 3-Davacının yoksulluk ve çocuklar için tayin edilen iştirak nafakalarının, gelecek yıllardaki artış miktarının belirlenmesi talebiyle ilgili olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması doğru bulunmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı -Mal Rejimi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından kusur belirlemesi, kadın yararına hükmolunan tazminatlar ve müşterek çocuklar yararına hükmolunan iştirak nafakalarının miktarları yönünden, davalı tarafından ise yararına hükmolunan tazminatlar ile müşterek çocuklar yararına hükmolunan iştirak nafakalarının miktarları, ziynet alacağı, vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının tüm, davalının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen maddi ve manevi tazminat, tedbir ve iştirak nafakalarının miktarı ile aleyhine hükmedilen manevi tazminat yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise tedbir ve iştirak nafakalarının miktarı ile manevi tazminatın miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-karşı davalı kadının, davalı-karşı davacı erkeğin davasına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; İlk derece mahkemesince davalı karşı davacı erkeğin boşanma davasının kabulü, davacı-karşı davalı kadın tarafından istinaf edilmeyerek kesinleşmiştir....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından; kusur belirlemesi, tazminatlar ve ortak çocuklar yararına hükmedilen tedbir ve iştirak nafakalarının miktarı yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise kusur belirlemesi ve tazminatların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-karşı davalı erkeğin “Ortak çocuklar yararına hükmedilen tedbir nafakalarının miktarına” yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; İlk derece mahkemesince bu yöne ilişkin olarak verilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından istinaf edilmeyerek kesinleşmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından, velâyeti kendisine bırakılan ortak çocuklar yararına hükmedilen tedbir ve iştirak nafakalarının miktarı yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise velâyet düzenlemesi, ortak çocuklar yararına hükmedilen nafakalar ve lehlerine vekâlet ücretine hükmedilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün bulunmamasına ve özellikle tarafların yargılama sırasında ergin olan 03.03.2004 doğumlu ikiz çocukları ... ... ve ... yararına hükmedilen tedbir nafakalarının, ortak çocukların ergin olduğu tarih itibariyle kendiliğinden sona ereceğinin anlaşılmasına göre yerinde görülmeyen...