Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Değişen ekonomik şartlar, tarafların mevcut sosyal ve ekonomik durumları, müşterek çocukların eğitim durumları ve yaşları itibariyle ihtiyaçları, nafakanın niteliği dikkate alındığında, müşterek çocuklar için takdir edilen tedbir - iştirak nafakası azdır. Mahkemece TMK'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda tedbir - iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekirken, bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olduğundan, kadının bu yöne ilişkin istinaf isteminin kabulü ile, ilk derece mahkemesinin tedbir - iştirak nafakasına ilişkin hükmünün kaldırılmasına, 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca bu konuda yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir....

Ancak, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına, iştirak nafakasının niteliğine ve özellikle müşterek çocuk ...’in yaşı ve eğitim durumuna göre; mahkemece takdir edilen nafaka miktarı çok az olup Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesine uygun değildir. Ayrıca, yerleşik Yargıtay uygulamasına göre, nafaka ve nafakanın artırılması davaları kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili davası niteliğinde olup, davanın açıldığı tarihten itibaren hüküm ifade eder (28.11.1956 gün, 15 E, 15 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı). Buna göre, dava tarihinden geçerli olacak şekilde nafakaya hükmedilmesi gerekirken; kararda nafakanın geçerlik tarihinin gösterilmemesi usul ve yasaya uygun bulunmamıştır (HUMK. md. 388/son). Öte yandan; davada müşterek çocuklar için hüküm altına alınan iştirak nafakalarının artırılması istenilmesine rağmen, müşterek çocuk ... için tedbir nafakasına hükmedilmesi de doğru görülmemiştir....

    Verilen bu kararın davalı-karşı davacı kadın tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, yoksulluk nafakası, tedbir nafakalarının miktarı ve iştirak nafakalarının miktarı yönünden istinaf edilmesi üzerine bölge adliye mahkemesince davacı-karşı davalı erkeğin tam kusurlu olduğundan bahisle, kadın lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmiş, sair itirazlar esastan reddedilmiştir. İstinaf kararı davacı- karşı davalı erkek tarafından yukarıda gösterildiği şekilde temyiz edilmiştir. İlk derece mahkemesince verilen kararlar, istinaf edilmeyen yönlerden kesinleşmiş olup, istinaf edilmeyen konular temyize getirilemez....

      lehine 250’şer TL olarak hüküm altına alınan iştirak nafakalarının yetersiz kaldığını ileri sürerek, iştirak nafakalarının ayrı ayrı 500’er TL’ye artırılmasını talep etmiştir. Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

        (Aile) Mahkemesinin 31.....2005 tarih 2005/464 E-419 K. sayılı kararı ile hükmedilen iştirak nafakalarının, davalı tarafından icra takibine konu edilmiş olması karşısında, davalının müşterek çocukların velayetinin fiilen kullanmaması nedeniyle, iştirak nafakalarının konu edildiği icra takibi nedeniyle davacının borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Buna göre uyuşmazlığın ''Aile Hukukuna" ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. . Davanın konusu, iştirak nafakası alacağından borçlu bulunulmadığının tespitine ilişkin olduğuna ve dolayısıyla Aile Hukukundan kaynaklandığına göre, açılan bu davanın 4787 sayılı Yasanın .... maddesi gereğince, Aile Mahkemesinde bakılması gerekmektedir. Hal böyle olunca; mahkemece, görev hususu düşünülmeksizin, işin esasına girilerek, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

          GEREKÇE : Dava iştirak ve yoksulluk nafakalarının kaldırılması bu talep yerinde görülmediği takdirde indirilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama sonucu, davanın reddine karar verilmiştir. 6763 sayılı yasanın 41.maddesi ile değişik HMK'nun 341/2. maddesi gereğince; miktar veya değeri 3.000 TL'sını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Parasal sınırların arttırılmasına ilişkin 6763 sayılı Yasanın 44. maddesi ile değişik Ek-1.maddesi uyarınca 01/01/2017 tarihi itibariyle HMK'nun 341. maddesindeki parasal sınır 3.110 TL, 01/01/2018 tarihi itibarı ile 3.560,01 TL, 01/01/2019 tarihi itibari ile 4.400 TL, 01/01/2020 tarihi itibarıyle da 5.390 TL, 01/01/2021 tarihi itibarıyle de 5.880 TL, 01/01/2022 tarihi itibariyle de 8.000 TL olmuştur....

          GEREKÇE : Dava iştirak ve yoksulluk nafakalarının kaldırılması bu talep yerinde görülmediği takdirde indirilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama sonucu, davanın reddine karar verilmiştir. 6763 sayılı yasanın 41.maddesi ile değişik HMK'nun 341/2. maddesi gereğince; miktar veya değeri 3.000 TL'sını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Parasal sınırların arttırılmasına ilişkin 6763 sayılı Yasanın 44. maddesi ile değişik Ek-1.maddesi uyarınca 01/01/2017 tarihi itibariyle HMK'nun 341. maddesindeki parasal sınır 3.110 TL, 01/01/2018 tarihi itibarı ile 3.560,01 TL, 01/01/2019 tarihi itibari ile 4.400 TL, 01/01/2020 tarihi itibarıyle da 5.390 TL, 01/01/2021 tarihi itibarıyle de 5.880 TL, 01/01/2022 tarihi itibariyle de 8.000 TL olmuştur....

          Aile Mahkemesi'nin 10/09/2018 tarih, 2016/2362 esas, 2018/1436 karar sayılı ilamı ile yalnız 1.000 TL olan yoksulluk nafakasının 500 TL'ye indirildiğini, çocuklar için ödenen toplam 2.000 TL nafakanın devam ettiğini, yoksulluk nafakası koşullarının bulunmadığını belirterek yoksulluk ve iştirak nafakalarının kaldırılmasına kabul edilmediği takdirde indirilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı- davacı vekili karşı dava dilekçesi ile iştirak nafakalarının TÜİK tarafından yayımlanan üfe artış oranı uygulanmak suretiyle bulunan 1.866,84 TL'den toplam 3.733,66 TL'ye yükseltilmesini istemiştir....

          Davacının kendisi için hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakalarının azlığına dair istinaf başvurusunun reddi gerekmiş ise de hükmedilen yoksulluk nafakasının her yıl TÜİK tarafından o yılın başında açıklanan TÜFE oranında artırılmasına karar vermek gerekmiştir. Bunun yanında yukarıda açıklanan kriterler gözetildiğinde müşterek çocuklar için hükmedilen tedbir ve iştirak nafakalarının miktarlarının az olduğu kanaatine varılmıştır. Davacı kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulü müşterek çocuklar için hükmedilen tedbir ve iştirak nafakalarına ilişkin kararın kaldırılarak Dairemizce müşterek çocuklar için ayrı ayrı aylık 1.000,00- TL. tedbir ve iştirak nafakalarına, her yıl TÜİK tarafından o yılın başında açıklanan TÜFE oranında artırılmak suretiyle hükmetmek gerekmiştir....

          Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından tazminatların ve iştirak nafakalarının miktarları yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise tazminatların ve iştirak nafakalarının miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı-karşı davalı kadının tüm, davalı-karşı davacı erkeğin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-karşı davacı erkek yararına takdir edilen...

            UYAP Entegrasyonu