Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk ve iştirak nafakalarının arttırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bölge Adliye Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, hükmedilen tazminatlar, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakalarının miktarları yönünden, davalı erkek tarafından ise, kusur belirlemesi, kadın yararına takdir edilen yoksulluk ve iştirak nafakaları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı ... 12.10.2017 tarihli dilekçesiyle davadan feragat ettiğini bildirmiş ise de tarafların boşanmalarına dair hüküm temyiz edilmeksizin kesinleştiğinden, davadan feragat beyanı boşanma hükmü yönünden hukuken geçerli sonuç doğurmaz ancak davadan feragat davanın fer'ilerini de kapsar....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; yoksulluk ve iştirak nafakalarının artırılması (TMK.nun 175, 182/2. ve 176/4. mad.) davasıdır. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı süresinde dair istinaf talebinde bulunmuştur. Mahkememizce; re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK md. 355) inceleme sonucunda; İlk derece mahkemesince; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği belirlenmiştir. Dava TMK.nun 175. ve 182/2. uyarınca hükmedilmiş yoksulluk ve iştirak nafakalarının artırılmasına ilişkindir. TMK.nun 327/1. maddesinde; çocuğun bakımı, eğitim ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır. Aynı yasanın, 328. maddesi hükmü gereğince; ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder....

      Maddesi gereğince davalı yararına boşanma hükmüyle birlikte takdir edilen yoksulluk nafakası ile müşterek çocuklar yararına belirlenen iştirak nafakalarının kaldırılması, olmadığı takdirde miktarının düşürülmesi talebi niteliğindedir. Bilindiği üzere TMK'nun 176/3 Maddesi gereğince , " İrad biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka , alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar , alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması , yoksulluğunun ortadan kalkması yada haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararı ile kaldırılır. Aynı maddenin 4. Fıkrası gereğince tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir....

      GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ve davalının Karaman Aile Mahkemesinin 2013/642 Esas ve 2013/1010 Kararı sayılı 20/01/2014 tarihinde kesinleşen ilamı ile boşandıklarını, küçük Ziya ÇAT için aylık 150 TL, küçük Kebiran İrem ÇAT için aylık 100 TL iştirak nafakasına, davacı müvekkil lehine 250 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, 2013 yılında hükmedilen nafakaların yetersiz kaldığını davalının maddi geliri iyi olup nafaka miktarının artırılması yaşam koşullarını etkilemeyeceğini belirterek, davanın kabulü ile küçük Ziya Çat için aylık 150 TL olan iştirak nafakasının aylık 750 TL'ye, küçük Keriban İrem için aylık 100 TL olan iştirak nafakasının aylık 500 TL'ye, müvekkil için hükmolunan aylık 250 TL olan yoksulluk nafakasının 750 TL'ye çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Birleşen dava yönünden yapılan istinaf incelemesinde; Davalı-davacı iştirak nafakalarının aylık 300,00'er TL'den 600,00 ar TL ye çıkartılmasını talep etmiş, mahkemece dava kısmen kabul edilerek iştirak nafakaları aylık 500,00 er TL'ye çıkarılarak 100,00'er TL yönünden dava reddedilmiş, yoksulluk nafakasının ise aylık 250,00 TL'den aylık 500,00 TL'ye çıkarılması talep edip bu yöne ilişkin talep tümden reddedildiğinden, reddedilen miktar aylık 250,00 TL'dir. İştirak nafakası yönünden reddedilen 100,00'er TL ile yoksulluk nafakası yönünden reddedilen aylık 250,00 TL'nin yıllık toplam miktarları ayrı ayrı 8.000,00 TL'yi geçmemektedir....

      TL iştirak nafakasında hakkaniyet gereğince indirim yapılmasını talep ve dava etmiştir....

      Hukuk Dairesi Başkanlığının 30/12/2021 tarihli 2019/2111 Esas 2021/2122 Karar sayılı ilamı ile düzeltme ile karar verildiği, taraf vekillerince bu karara karşı 15/02/2022 tarihinde feragat dilekçeleri verildiği, düzeltilerek onama halinde karar düzelt süresi sonunda kesinleşmesi ile hükmün 15/02/2022 tarihinde kesinleştiği, davacı yararına bağlanan yoksulluk nafakası ile velayeti anneye verilen müşterek çocuk yararına bağlanan iştirak nafakalarının ödenmeye başlandığı tarihin 15/02/2022 olduğu, nafakaların artışına yönelik davanın 19/04/2022 tarihinde, yani 2 ay sonra açıldığı, tarafların o tarihten itibaren durumlarında önemli bir değişiklik olmadığından, bir yıl dolmadan artırılması hakkaniyete uygun görülmediğinden davacının yoksulluk ve iştirak nafakası artırım talebinin reddine karar vermek gerekmiş" şekildeki gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmiştir....

      Davalı vekili cevabında ve karşı davasında; tarafların ahde vefa ilkesi gereğince sözleşme ile bağlı olduklarını, boşanmayı talep eden taraf olan davacının kötüniyetli olduğunu, davalının aldığı emekli aylığının iyi bir yaşam standardı sağlamadığını, boşanma esnasında da davacının çalıştığını, iddiaların yersiz olduğunu belirterek davanın reddini dilemiş, nafakalarının ise yetersiz kaldığını belirterek yoksulluk nafakasının 10.000 TL'ye, iştirak nafakalarının ise yıllık 141.000 TL'ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir. Mahkemece; asıl davaya ilişkin olarak, yoksulluk nafakasının 4.250 TL’ye indirilmesi, iştirak nafakalarının yeniden düzenlenmesi talebinin reddine karar verilmiş, karşı dava da reddedilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından; iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda velayetleri babaya verilen ortak çocuklar için kararın kesinleşme tarihinden itibaren aylık 50'şer TL iştirak nafakalarının davalı kadından tahsili ile davacı erkeğe verilmesine karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden davalı kadının düzenli bir işi ve gelirinin bulunmadığı, babasından 314,56 TL ölüm aylığı aldığı anlaşılmaktadır. Bu gelir kendisini yoksulluktan kurtaracak miktarda olmadığından kendisi yoksulluk sınırında bulunan davalının ortak çocuklar için iştirak nafakasıyla yükümlü tutulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

          UYAP Entegrasyonu