Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Vaki temyiz talebi üzerine Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 18/01/2012 tarih ve 2011/16662 E.-2012/1019 K.sayılı kararı ile "mahkemece yoksulluk ve iştirak nafakalarının takdir edilecek miktarda arttırılmasına karar verilmesi gerekirken, davanın reddedilmesi bozma nedenidir" belirtilerek karar bozulmuştur. Bozma kararı uyarınca Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davacı ... lehine 150 TL, ... lehine 175 TL nafaka taktirine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. İştirak nafakası; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşulları ile genel ihtiyaçlar ve ana-babanın mali durumuna göre takdir edilir. Ayrıca nafakanın takdirinde birlik devam ederken çocuğun alıştığı yaşama şekli ve gelirleri de dikkate alınır....

    Birleşen dosyada davacı ... vekili; müvekkilinin anne ve babasının boşandığını, boşanma ile müvekkili yararına 100 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, daha sonra mahkeme kararı ile iştirak nafakasının 300 TL ye çıkarıldığını, ödenen 300 TL nafakanın az olduğunu, müvekkilinin halen üniversite öğrencisi olduğunu belirterek müvekkiline ödenen iştirak nafakasının 600 TL ye çıkarılmasını istemiştir....

      Mahkemece neticeten ve özetle"...baba yanında bulunan ve velayeti babaya verilen Poyraz lehine belirlenen iştirak nafakasının kaldırılmasına,anne yanında bulunan ve velayeti annede kalan çocuk Can lehine belirlenen iştirak nafakasının kaldırılması-azaltılması talebinin reddine,Poyraz için nafaka talebinin reddine"karar verilmiş,karara karşı davacı yan istinaf başvurusunda bulunmuştur. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle"...aşamada iddia ettiği vakıaları tekrar ile reddedilen kısımlar yönünden kararın kaldırılmasını"istinaf sebebi yapmıştır. GEREKÇE : Dava;iştirak nafakalarının kaldırılması-çocuk Can'ın iştirak nafakası kaldırılmaz ise çocuk Poyraz için iştirak nafakasına hükmedilmesi talebinden ibarettir. İstinaf incelemesi,HMK 355 nci maddesi gereğince bildirilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmıştır....

      Taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davaları sonucunda erkeğin davasının reddi, kadının davasının kabulüyle tarafların boşanmalarına, kadın lehine maddi ve manevi tazminata, velayeti anneye verilen ortak çocuklar yararına 250'şer TL iştirak nafakasına, kadın yararına 250 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir. Kararın davalı-davacı erkek tarafından temyizi üzerine Dairemizce hüküm; "Kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası ile ortak çocuklar yararına hükmolunan iştirak nafakalarının çok olduğundan" bahisle bozulmuş, diğer yönlerden onanmıştır. Bozma kararına karşı davacı-davalı kadın tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur. Toplanan delillerden; davalı-davacı erkeğin aylık asgari ücret seviyesinde gelirinin mevcut olduğu anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında, davalı-davacı erkeğin mali gücü dikkate alınarak mahkemece takdir edilen yoksulluk nafakası miktarı ile iştirak nafakalarının miktarlarında bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

        ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece verilen önceki hüküm, Dairemizin 03.05.2017 tarih, E.2016/487-K.2017/5206 sayılı ilamı ile; yoksulluk ve iştirak nafakalarının gelecek yıllar artış talebi hakkında olumlu-olumsuz hüküm kurulmaması, davacı kadın ve ortak çocuklar lehine hükmolunan tedbir nafakalarının başlangıç tarihleri, davacı kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası ve maddi tazminat miktarları yönünden bozulmuş, davacı kadın lehine hükmolunan tedbir nafakası miktarı yönünden bir bozma yapılmamış, hükmün bu bölümü onanmıştır....

          ortak çocuklar yararına tedbir ve iştirak nafakasına karar verilmesinin, karar gerekçesinin, nafaka miktarlarının uygun ve yerinde olduğu gibi, ortada ıslah yahut davacı tarafın açık muvafakati bulunmadığından süresinde olmayan davalı kadının boşanmanın eki niteliğindeki yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkin herhangi bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin boşanma davasının kabulü, tedbir ve iştirak nafakalarının az oluşu, yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat talepleri ile ilgili bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesine yönelik istinaf başvurusu ile; davacı vekilinin hüküm altına alınan tedbir ve iştirak nafakalarının fazla oluşuna yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nun 353/1- b-1 m.si gereğince ayrı ayrı esastan reddine oy birliği ile karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

          müşterek çocuklar için hükmedilen aylık 75’er TL’lik iştirak nafakalarının 300’er TL’ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir....

            Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Boşanma davasının yapılan yargılaması sonucu mahkemece; davacı kadın lehine 30.000,00 TL maddi tazminat (TMK m.174/1), 400,00 TL yoksulluk nafakası (TMK m. 175) ve velayetleri davacı anneye bırakılan ortak çocuklar yararına 400,00'er TL iştirak nafakasına (TMK m. 182/2) hükmedilmiş, verilen bu kararın taraflarca temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 23.11.2016 tarih 2015/20547 Esas - 2016/15133 Karar sayılı ilamı ile, davacı kadın lehine hükmolunan maddi tazminat ve yoksulluk nafakası ile ortak çocuklar yararına hükmolunan iştirak nafakalarının az olduğu gerekçesiyle hüküm bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda verilen ikinci kararla, davacı kadın lehine 80.000,00 TL maddi tazminat ile "iş bu karar kesinleştikten sonra" aylık 2.000,00 TL yoksulluk nafakası ve ortak çocuklar yararına aylık 1.500,00 'er TL iştirak nafakasına karar verilmiştir....

              Değişen ekonomik şartlar, tarafların mevcut sosyal ve ekonomik durumları, müşterek çocukların eğitim durumları ve yaşları itibariyle ihtiyaçları, nafakanın niteliği dikkate alındığında, müşterek çocuklar için takdir edilen tedbir - iştirak nafakası azdır. Mahkemece TMK'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda tedbir - iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekirken, bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olduğundan, kadının bu yöne ilişkin istinaf isteminin kabulü ile, ilk derece mahkemesinin tedbir - iştirak nafakasına ilişkin hükmünün kaldırılmasına, 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca bu konuda yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir....

              Verilen bu kararın davalı-karşı davacı kadın tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, yoksulluk nafakası, tedbir nafakalarının miktarı ve iştirak nafakalarının miktarı yönünden istinaf edilmesi üzerine bölge adliye mahkemesince davacı-karşı davalı erkeğin tam kusurlu olduğundan bahisle, kadın lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmiş, sair itirazlar esastan reddedilmiştir. İstinaf kararı davacı- karşı davalı erkek tarafından yukarıda gösterildiği şekilde temyiz edilmiştir. İlk derece mahkemesince verilen kararlar, istinaf edilmeyen yönlerden kesinleşmiş olup, istinaf edilmeyen konular temyize getirilemez....

                UYAP Entegrasyonu