Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu haliyle davalı karşı davacı kadının asıl davada velayetin değiştirilmesine yönelik istinaf talebinin reddine, karşı davada iştirak nafakasının artırımı talebi yönünden istinaf talebinin reddine, asıl davada iştirak nafakasının kaldırılmasına yönelik istinaf talebinin kısmen kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının 3.bendinin kaldırılmasına, davacı karşı davalı erkeğin iştirak nafakasının kaldırılması talebinin kısmen kabulü ile iştirak nafakasının 26.01.2021 tarihinden itibaren kaldırılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda, Davacı dava dilekçesiyle, velayetin değiştirilmesi istemiyle birlikte her bir çocuk için aylık 300,00 TL olmak üzere toplam 600,00 TL iştirak nafakası talebinde bulunmuş, müşterek çocuklar için boşanma kararı sonrası her bir çocuk için ödenen 100'er TL iştirak nafakasının kaldırılmasını istemiştir. Mahkemece, davacının velayetin değiştirilmesi istemi kabul edilmiş, iştirak nafakası istemi lehine yoksulluk nafakasına hükmedilen kadından iştirak nafası talep edilemeyeceğinde reddedilmiş, davacının iştirak nafakasının kaldırılması istemi çocukların rehabilitasyon merkezinden kaldığı 19.07.2018 tarihinden itibaren kaldırılmıştır. Reddedilen iştirak nafakası yönünden mahkemece hükmün 9....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda, Davacı dava dilekçesiyle, velayetin değiştirilmesi istemiyle birlikte her bir çocuk için aylık 300,00 TL olmak üzere toplam 600,00 TL iştirak nafakası talebinde bulunmuş, müşterek çocuklar için boşanma kararı sonrası her bir çocuk için ödenen 100'er TL iştirak nafakasının kaldırılmasını istemiştir. Mahkemece, davacının velayetin değiştirilmesi istemi kabul edilmiş, iştirak nafakası istemi lehine yoksulluk nafakasına hükmedilen kadından iştirak nafası talep edilemeyeceğinde reddedilmiş, davacının iştirak nafakasının kaldırılması istemi çocukların rehabilitasyon merkezinden kaldığı 19.07.2018 tarihinden itibaren kaldırılmıştır. Reddedilen iştirak nafakası yönünden mahkemece hükmün 9....

Yapılan yargılama sonucunda mahkemece, çocuk için takdir edilen aylık 300 TL iştirak nafakasının aylık 500 TL'ye çıkarılmasına karar verilmiş ise de değişen ekonomik şartlar, tarafların mevcut sosyal ve ekonomik durumları, müşterek çocuğun yaşı itibariyle artan ihtiyaçları, nafakanın niteliği dikkate alındığında takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece TMK'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekir....

Hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından iştirak nafakasının ve tazminatların miktarı yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kusur belirlemesi ve iştirak nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmekle, Dairemizin 14.01.2021 tarihli ve 2020/6039 Esas, 2021/216 Karar sayılı ilamı ile tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuğun ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası çok olduğundan bahisle hükmün iştirak nafakası yönünden bozulmasına diğer yönlerinin ise onanmasına karar verilmiştir....

    Bu madde uyarınca, ilamda hüküm altına alınan iştirak nafakasının alacaklısı, müşterek çocuk olmayıp, velayet hakkı kendisine verilen eştir. Velayet hakkı küçüğün reşit olması ile sona ereceğinden, bu tarihte iştirak nafakasının da sona ereceği tabiidir. TMK'nun 328. maddesinde, anne ve babanın çocuğuna bakma mükellefiyetinin onun reşit olmasıyla sona ereceğinin, küçük reşit olduktan sonra eğitimine devam ediyorsa bu takdirde, yeni bir dava açarak yardım nafakası talebinde bulunabileceği açıklanmıştır. Somut olayda; iştirak nafakası alacaklısı T3 11.11.2000 doğumlu olup 11.11.2018 tarihinde 18 yaşını ikmal ederek reşit olduğundan, bu tarihte iştirak nafakası son bulmuştur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davalılar yararına Kozan 1. Asliye(Aile) Hukuk Mahkemesinin 2012/147-549 e.k. sayılı ilamıyla ayrı ayrı 150,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, davalıların reşit olduğunu, ayrıca davalı ...'in evlendiğini, iştirak nafakasına ihtiyaçlarının kalmadığını, kendisinin ise özürlü olduğunu, geçimin temin edemediğini belirterek; iştirak nafakalarının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ..., açılan davayı kabul ettiğini beyan etmiştir. Davalı ..., davaya cevap vermemiştir....

      Ltd.Şti'' yetkililerinin sahte fatura düzenlemek suçuna iştirak ettiği iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın suçlamayı kabul etmemesi, sanaığın suçuna iştirak ettiği iddia edilen ... hakkında "ceza tertibine yer olmadığına dair" karar verilmesi ve sanık hakkında düzenlenen raporlarda sanığın sahte fatura düzenleme suçuna ne şekilde iştirak ettiğinin belirtilmemesi karşısında, gerçeğin ve iştirak iradesinin kuşkuya yer vermeyecek bir biçimde belirlenebilmesi için; faturaları kullanan kişi ya da şirket yetkilileri dinlenip, sanığı tanıyıp tanımadıkları, faturaları kimden, hangi ticari ilişkiye dayanarak aldıkları ve faturaların verilmesine sanığın iştiraki olup olmadığı konusunda beyanlarının alınması, gerekli görülmesi halinde, düzenlenen faturalardaki yazı ve imzaların sanık ...’ye ait olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması, 3568 sayılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu uyarınca muhasebecilik mesleği gereği...

        Mahkemece bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda "bozmaya konu yapılmayan boşanma ve iştirak nafakası yönünden karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde karar verilerek iştirak nafakası yönünden hüküm kurulmamıştır. Dairemizin 2016/23910 esas, 2018/10942 karar sayılı bozma ilamı ile açıkça iştirak nafakasına yönelik temyiz itirazlarının henüz incelenmediği belirtilmiş olup iştirak nafakasına ilişkin kesinleşen bir karar bulunmamaktadır. O halde, tarafların iştirak nafakası talepleri hakkında yeniden hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerketirmiştir....

          KARŞI OY YAZISI İştirak nafakası aile mahkemesince re'sen hükmedilen nafakadır. Taraflarca açıklanan miktar sadece bir temenni niteliğindedir. Açıklama zorunluluğu da bulunmamaktadır. Çocuk Hakları Sözleşmesine göre çocuk ana ve babasına karşı da korunur. Çocuk yetersiz iştirak nafakası isteyen ana ya da babasına karşı da korunur. Örneğin anlaşmalı boşanma davasında iştirak nafakası istemediğini açıklayan eşe kesin hükme rağmen ertesi gün açtığı davada pekala iştirak nafakası verilmektedir. İstek aşılamaz denilmemektedir. İştirak nafakası talebe bağlı olsa idi her boşanma davasında yoksulluk nafakası uygulamasında olduğu gibi miktarın açıklanması aranır idi. Oysa böyle bir uygulama Yargıtay tarihinde yapılmış değildir....

            UYAP Entegrasyonu