Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUK DAİRESİ Dava, çekişmeli taşınmazların orman olarak sınırlandırma işleminin iptali ve mera olarak sınırlandırılması istemine ilişkin olmakla, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 30.01.2019 tarih ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz inceleme görevi Yargıtay 20. Hukuk Dairesi'ne ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 23.01.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    HUKUK DAİRESİ Dava, çekişmeli taşınmazların orman olarak sınırlandırma işleminin iptali ve mera olarak sınırlandırılması istemine ilişkin olmakla, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 30.01.2019 tarih ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz inceleme görevi Yargıtay 20. Hukuk Dairesi'ne ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 23.01.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Kadastro Kanunu 12/3. maddedeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin mera için uygulanamayacağını, Mera Kanunu 13. maddesindeki dava açma sürelerinin mülkiyet hakkının özü ile ilgili değil tahsise dair mera komisyonu çalışmaları ile ilgili olduğunu, açtığı davanın meranın aidiyetinin tespiti ve davacı köy lehine sınırlandırılması davası olduğunu, kadastro komisyonunca kendisine verilmeyen yetkinin kullanıldığını ve davalı köy lehine mera tespiti yapıldığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, kadim mera iddiasına dayalı aidiyetin tespiti ve davacı köye adına sınırlandırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 148 ada 49 parsel sayılı 104.876,39 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı nedeniyle ... ve müşterekleri adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazın özel mülkiyete konu olamayacak taşlık mera niteliğinde olduğu iddiasına dayanarak tapu iptali ve mera olarak sınırlandırılması istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

        Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Dava dilekçesinin sonuç kısmında taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescili istenmiş ise de dava, taşınmazın kadim mera olduğu iddiasıyla açılmış ve bu şekilde vasıflandırılmıştır. Yargılama sonucunda da taşınmazın mera olduğu kesin olarak saptanmıştır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan meraların özel mülk olarak kazanılması ve amacı dışında kullanılması olanaksızdır. Bu gibi yerlerin 4342 sayılı Mera Kanununun 10. maddesi ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/B maddesi gereğince sınırlandırılması ile yetinilerek özel siciline yazılması gerekir. Mahkemece bu husus gözden kaçırılarak dava konusu taşınmazın özel mülkiyete konu teşkil edecek şekilde davacı adına kayıt ve tesciline karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....

          Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Dava dilekçesinin sonuç kısmında taşınmazın ... kaydının iptali ile ... adına tescili istenmiş ise de dava taşınmazın kadim mera olduğu iddiasıyla açılmış ve bu şekilde vasıflandırılmıştır. Yargılama sonucunda da taşınmazın mera olduğu kesin olarak saptanmıştır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan meraların özel mülk olarak kazanılması ve amacı dışında kullanılması olanaksızdır. Bu gibi yerlerin 4342 sayılı Mera Kanununun 10. maddesi ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/B maddesi gereğince sınırlandırılması ile yetinilerek özel siciline yazılması gerekir. Mahkemece bu husus gözden kaçırılarak dava konusu taşınmazın özel mülkiyete konu teşkil edecek şekilde davacı adına kayıt ve tesciline karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir....

            Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Dava dilekçesinin sonuç kısmında taşınmazın ... kaydının iptali ile ... adına tescili istenmiş ise de dava taşınmazın kadim mera olduğu iddiasıyla açılmış ve bu şekilde vasıflandırılmıştır. Yargılama sonucunda da taşınmazın mera olduğu kesin olarak saptanmıştır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan meraların özel mülk olarak kazanılması ve amacı dışında kullanılması olanaksızdır. Bu gibi yerlerin 4342 sayılı Mera Kanununun 10. maddesi ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/B maddesi gereğince sınırlandırılması ile yetinilerek özel siciline yazılması gerekir. Mahkemece bu husus gözden kaçırılarak dava konusu taşınmazın özel mülkiyete konu teşkil edecek şekilde davacı adına kayıt ve tesciline karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir....

              Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Dava dilekçesinin sonuç kısmında taşınmazın ... kaydının iptali ile ... adına tescili istenmiş ise de dava, taşınmazın kadim mera olduğu iddiasıyla açılmış ve bu şekilde vasıflandırılmıştır. Yargılama sonucunda da taşınmazın mera olduğu kesin olarak saptanmıştır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan meraların özel mülk olarak kazanılması ve amacı dışında kullanılması olanaksızdır. Bu gibi yerlerin 4342 sayılı Mera Kanununun 10. maddesi ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/B maddesi gereğince sınırlandırılması ile yetinilerek özel siciline yazılması gerekir. Mahkemece bu husus gözden kaçırılarak dava konusu taşınmazın özel mülkiyete konu teşkil edecek şekilde davacı adına kayıt ve tesciline karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ:Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 24.04.1986 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali, mera olarak sınırlandırma istenmesi üzerine bozmaya uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen 25.07.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, güneyi ve batısı mera olan 473 parsel sayılı taşınmazın kadim mera olduğu iddiasına dayalı tapu iptali ve mera olarak sınırlandırılması istemine ilişkindir.Bir kısım davalılar, davanın reddini savunmuş, diğer davalılar davayı takip etmemişlerdir.Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulü ile 473 sayılı parselde fen bilirkişisi ..'...

                  Köyü 864 parsel sayılı 264500 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, mera niteliğinde belgesizden sınırlandırılması yapılmıştır. Davacı ... Yönetiminin mera tahsis komisyonunca mera olarak tespit ve tahdidi yapılan ... Köyü 864 parselin 72359 m2'lik kısmına 1986-1987 yıllarında fıstık çamı dikilerek ağaçlandırıldığını, amenajman planında da orman olarak gösterilen bu kısımla ilgili mera tespit kararının iptali ile niteliği orman olarak Hazine adına tescili isteği ile dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu parselin krokide (E)= 72359 m2'lik kısmının orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ......

                    UYAP Entegrasyonu