- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan aldığı pos cihazından yapılan 45.010 TL ve 37.400 TL bedelli harcamaları davalı bankanın şüpheli işlem olarak değerlendirip paraya bloke koyduğunu, işlemlerin şifresiz yapılması nedeniyle sliplerin ve faturaların bankaya sunulduğunu, blokenin kaldırıldığını, bu olay nedeniyle müvekkilinin davalı banka ile ilişkisini sonlandırdığını, halen şüpheli işlem kaydının bankalar arası kart merkezi kayıtlarında yer aldığını, müvekkilinin bir kısım bankalara pos cihazı almak için yaptığı başvurunun red edildiğini ve daha yüksek komisyon oranı ile pos cihazı alabildiğini, davalının ağır kusuru nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını belirterek şimdilik 15.000 TL nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İddia ve toplanan deliller kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve bilirkişi sunmuş olduğu 19/12/2023 tarihli raporunda özetle; 1- Dava konusu ... plakalı araçların araçlar ile ilgili olarak, davacı vekilince 14/06/2023 havale tarihli dilekçe ekinde sunulan CD içerisindeki kayıtların incelenmesinden; söz konusu araçlara ilişkin olarak 62 adet ihlalli geçişine ilişkin kamera fotoğraf kaydının bulunduğu, ihlalli geçiş listesi tablosunda ise 74 adet kaydın yer aldığı, ... plakalı araca ait; 28.09.2016 tarihli, işlem numarası ..., 28.09.2016 tarihli, işlem numarası ... 29.09.2016 tarihli, işlem numarası ... 29.09.2016 tarihli, işlem numarası ... 30.09.2016 tarihli, işlem numarası ... 30.09.2016 tarihli, işlem numarası ... 08.10.2016 tarihli, işlem numarası ... 14.10.2016 tarihli, işlem numarası ... 14.10.2016 tarihli, işlem numarası ... ... 14.10.2016 tarihli, işlem numarası ... 14.10.2016 tarihli, işlem numarası ... 19.10.2016 tarihli, işlem numarası ... olan geçişler...
satılmak üzere izin verilmesine" karar verilmiştir. 4458 sayılı Gümrük Kanununun, 55'inci maddesinde, eşyanın gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabi tutulmasına yasaklama veya kısıtlamalar koyma yetkisi açıkça Bakanlar Kuruluna tanınmış olmasına rağmen, anılan Kanun hükmüne aykırı şekilde, gümrükçe onaylanmış işlem veya kullanıma sınırlama getirmeye Bakanlığın yetkili olduğuna ilişkin dava konusu Yönetmelik maddesi yürürlüğe konulmuştur....
Zira temsilcinin kendisiyle işlem yapması kural olarak yasaktır. Temsilcinin izinsiz olarak kendisiyle yaptığı işlem sakat bir işlemdir. Bu işlem temsil olunanı bağlamaz. Özenli bir temsilci, iyiniyet ve sadakat borcu gereği, temsil ettiği şirketin çıkarına aykırı olarak bir işlem yaparsa bu işlem kural olarak temsil görevinin dışında kalır. (Bkz:Doç. Dr. Erol Ulusoy, Anonim Şirketlerde Şirketle İşlem Yapma Yasağı ve Çifte Temsil, ..., 2005, S:67-78-228) Bu durum, bonoların metninden açıkça anlaşılmakta olduğundan bonoların lehtarı olan davalı tarafından da bilinmektedir. O halde davacı şirket bonolardaki aval nedeniyle sorumlu tutulamaz. Bu itibarla davacı şirketin menfi tespit davasının kabulü yerine reddine karar verilmesinin doğru olmadığını ve yerel mahkeme kararın bu yönden bozulması gerektiğini düşündüğümden saygıdeğer çoğunluğun bu hususu bozma nedeni yapmayan kararına muhalifim. 03.10.2018...
Kamu kurumunun (idarenin) ödeme yapılmasına ilişkin kararı nasıl bir idari işlem ise, ödeme yapılmasına ilişkin kararın dayanağı olan koşulların kalmaması veya bulunmadığının anlaşılması üzerine kamu kurumunca (idarece) ödemenin iptaline ilişkin kararı da idari bir işlemdir. İptale ilişkin işlem (karar) kendisine ödeme yapılan kişi tarafından idari yargıda iptal ettirilmediği takdirde geçerli ve yürürlükte olan bir işlem (karar) olacağından bu işlem (karar) nedeniyle davacı kamu kurumu (idare) yapmış olduğu ödemeleri geri isteyebilir. Kendisine ödeme yapılan kişi de bu ödemeleri sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince geriye ödemek zorundadır....
Kamu kurumunun (idarenin) ödeme yapılmasına ilişkin kararı nasıl bir idari işlem ise, ödeme yapılmasına ilişkin kararın dayanağı olan koşulların kalmaması veya bulunmadığının anlaşılması üzerine kamu kurumunca (idarece) ödemenin iptaline ilişkin kararı da idari bir işlemdir. İptale ilişkin işlem (karar) kendisine ödeme yapılan kişi tarafından idari yargıda iptal ettirilmediği takdirde geçerli ve yürürlükte olan bir işlem (karar) olacağından bu işlem (karar) nedeniyle davacı kamu kurumu (idare) yapmış olduğu ödemeleri geri isteyebilir. Kendisine ödeme yapılan kişi de bu ödemeleri sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince geriye ödemek zorundadır....
ın Huzurevi Müdürlüğü adına banka hesaplarında tek başına işlem yapma yetkisi olduğuna dair bir imza sirkülerinin davalı Bankaya ibraz edilmediği halde davalı C.. Y..'a tek imzasıyla işlem yaptıran davalı Bankanın da kusurlu olduğunu ileri sürerek 58.644,22 TL'nin ve 19.427,48 TL'nin işlem tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı Banka vekili, diğer davalı C.. Y..'ın tek başına yaptığı bir kısım işlemlerin itiraza uğramadığını, bu nedenle tek başına işlem yapma yetkisinin zımnen kabul edildiğini, aksi görüşün çelişki doğuracağını savunarak davanın reddini istemiştir. Diğer davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı C.. Y..'...
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince; davacının kapsam dışı personel statüsünde mühendis unvanıyla görev yaptığı kurumun özelleştirilmesi nedeniyle nakle tabi personel olarak araştırmacı unvanıyla atandığı kurumda münhal mühendis kadrosunun bulunduğu; anılan kadroya atanmak için 4046 sayılı Kanun'un 22. maddesinde belirtilen koşulları taşıdığı ve atanma talebiyle aynı Kanun'un geçici 27. maddesinde öngörülen süre içinde müracaatta bulunduğu anlaşıldığından, öğrenimine ve önceki kadro unvanına uygun mühendis kadrosuna atanma talebinin reddi yönünde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı, öte yandan; Anayasa'nın 125. maddesi uyarınca dava konusu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal hakların davalı idarece davacıya ödenmesi gerektiği gerekçesiyle; dava konusu işlemin iptaline, işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal hakların işlem tarihinden (21/11/2014) itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir....
Dava konusu işlem, davalı idarece alınmış kira sözleşmesindeki fesih hakkının tek taraflı olarak kullanılmasına ilişkin idari bir işlem olmakla beraber kesin yürütülebilir nitelikte işlem olmadığından ve idarece bu işlem üzerine adli yargıda tahliye davasının açılması gerekeceğinden İdare Mahkemesince davanın bu nedenle "yürütülmesi gerekli bir idari işlem niteliğinde olmadığı" nedeniyle reddi gerekirken uyuşmazlığın özel hukuk hükümlerine göre çözümleneceği gerekçesiyle görev yönünden reddinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, ... İdare Mahkemesi kararının bozulmasına ve dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine 21.9.2003 gününde oybirliği ile karar verildi....
Mahkemece anılan rapor hükme esas alınarak sözleşmenin 11.1.2 maddesi gereğince 10.000,00 TL cezai işlem uygulanması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine karar vermiş ise de davacı tarafından alınan ücretin ilave ücret olup olmadığına tam açıklık getiremeyen, davalının cezai işleminin dayanağı olan sözleşmenin 11.3.2 maddesi yerine 11.1.2 maddesi uyarınca cezai işlem uygulanması yönünde görüş bildiren çelişkili ve yetersiz raporun bu haliyle hükme dayanak alınamayacağı anlaşılmaktadır....