Borçlunun icra takibinden önce veya sonra menfi tespit davası açabilmesi için borçlu olmadığının tespitinde hukuki yararının bulunması şarttır. Buna rağmen, borçlunun, alacaklının harekete geçmesini beklemeden borçlu olmadığının tespitinde korunmaya değer bir yararı bulunabilir. Bu tür bir yararının bulunması hâlinde borçlu, borçlu olmadığının tespiti için dava açabilir. Bunun dışında, icra takibi taraflar arasındaki maddi ilişkiyi tespit edecek nitelikte olmadığından, alacaklının takibe girişmesinden sonra, hatta takip kesinleştikten sonra da borçlunun, borçlu olmadığının tespitini mahkemeden istemesi mümkündür. Borçlu, belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar; bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi iptal edilir ve borcu ödemekten kurtulur. Ancak, borçlu borcunu icra dairesine ödedikten sonra, artık menfi tespit davası açamaz. Bu hâlde, borçlunun sırf borçlu olmadığının tespitinde, hukuki bir yararı yoktur....
Halkbankası A.Ş.’den kullandığı krediye müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğu; davacının, dosyada mevcut 07.09.2008 tarihli Taahhüt ve Beyan başlıklı kooperatife verdiği belge ile dava dışı borçlu Sevdiye ...’ın borcunun tamamından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu kabul edip bu yönde taahhütte bulunduğu, mahkemece, davacının borcun tamamından sorumlu olmayı taahhüt etmesi sebebiyle ödediği bedeli kooperatiften isteyemeyeceğinden istirdat davasının reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir. B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının borcun tamamından sorumlu olmayı taahhüt etmesi sebebiyle ödediği bedeli kooperatiften isteyemeyeceğinden istirdat davasının şartları oluşmadığından davanın reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuran Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur....
Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2)Dava, kooperatif tarafından aidat alacağı için davacı aleyhine yapılmış olan icra takibi kapsamında borçlu olunmadığının tespiti ve istirdat istemine ilişkindir. İstirdat davasının, borç olmayan paranın tamamen ödendiği tarihten itibaren 1 (bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması gerekir (İİK.m.72/VII)....
açılan istihkak davasının henüz neticelenmesi dahi beklenmeksizin hukuka aykırı biçimde tekrar müvekkil adresine gelinerek borçlu olmadığı bir dosya borcunu cebri icra ve muhafaza baskısı ile tahsil ettiklerini, bu sebeple mahkeme nezdinde tarafımızca ikame edilmiş olan menfi tespit davasının istirdat mahiyetli olacak şekilde devam etmesini talep ettiklerini,Ayrıca ''3.Kişinin Açtığı Menfi Tespit'' mahiyetli bir dava türü UYAP sisteminde dahi mevcutken ve uygulamada da söz konusu iken mahkemece menfi tespit ve istirdat mahiyetli davaların 3.kişilerce ikame edilemeyeceğinin haksız olarak ileri sürüldüğünü, her ne kadar borçlu sıfatı hala hakkında icra takibi yapılan kişiye ait olsa da borçlu adına ödeme yapmış olan 3. kişi istirdat davası açıp parasını geri alabilmelidir....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf talebinde bulunan davacı tarafından, davalarının çek nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile fazla meblağın istirdadı talebini içerdiğini, mahkemece sulh işlemlerinin yerine getirildiğini, yargılama devam ederken dava şartı nedeniyle davanın reddine karar verildiğini, bu arada arabuluculuk şartının yerinde getirildiğini, bu nedenle mahkemece verilen kararın hatalı olduğu, kararın kaldırılması talep edildiği anlaşılmıştır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, istirdat davasıdır. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır....
Bu durumda istirdat davası için belirlenen bir yıllık hak düşürücü geçmiştir. Davacı tarafından, Kayseri 7. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/71 E., 2014/378 K. Sayılı dosyasıyla açılan alacak davasında; Eskişehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/335 E:, 2012/100 K. Sayılı dosyasıyla görülen itirazın iptali davasında uyuşmazlığın kesin hükme bağlanmış olduğu, bu nedenle davanın kesin hüküm dava şartı nedeniyle reddine dair karar verilmiştir. İtirazın iptali davaları ve istirdat davaları; genel hükümlere göre görülen davalardır. Bu davaların sonucunda verilen hükümler, ilgili uyuşmazlık konusu hakkında kesin hüküm teşkil etmektedir. Mahkememizin işbu dosyasında her ne kadar hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmişse de; ayrıca uyuşmazlık hakkında daha önce Eskişehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/335 E:, 2012/100 K. Sayılı dosyasıyla görülen itirazın iptali davasında verilen hüküm eldeki dava açısından kesin hüküm teşkil etmektedir....
-TL. borçlu olmadığının tespitine, ödeme tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte istirdatına, % 40 kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının borçlu olduğu miktar kadar bononun takibe konu edildiğini, müvekkilinin kötüniyetli olmadığını, davacının ödediği tutarın borçlusu olmadığı hususunu ispat etmesi gerektiğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece ispat yükünün davalı tarafta olduğu, ödenmeyen alacaklar için senedin takibe konu edildiği hususunun ispatlanamadığı, davacı yanca yapılan ödemenin sebepsiz zenginleşme kuralları çerçevesinde davalıdan tahsili gerektiği, dava istirdat davası olduğu için tazminat talebinin yerinde olmadığı gerekçeleri ile davanın kısmen kabulüne, davacının davalıya 13.829.-YTL. borçlu olmadığının tespiti ile 13.829....
İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyası ve bu dosyaya konu 05/02/2017 keşide tarihli 86.000 TL meblağlı, ...bank ... şubesine ait, ... çek nolu çekten dolayı davacının davalılara borçlu olmadığının tespiti ile davacı tarafından ödenen 110.000 TL nin 25/10/2017 ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...nden alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir. Davacı taraf kötü niyet tazminat talebinde bulunmuş ise de; istirdat davasını düzenleyen İİK 72/6. maddesinde kötü niyet tazminatının düzenlenmediği ve davanın icra takibi başlatan hamil olan davalı ... bakımından istirdat davasına döndüğü ve ayrıca davalının kötü niyetli olduğu da belirlenemediğinden koşulları gerçekleşmeyen davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere; Davanın KABULÜ ile; ... 4....
dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine ve faturaların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davanın İİK.72.maddesine dayalı menfi tespit & istirdat davası olduğu, İİK.72.maddesinde; "Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir..............Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir....