Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

VEKİLİ : DAVALI : VEKİLİ : DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : KARAR TARİHİ : KARARIN YAZILDIĞI TARİH : Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; davalı tarafından müvekkiller aleyhine haksız şekilde Konya . İcra Müdürlüğü ... E. sayılı dosyası üzerinden icra takibine borçlandığını , ancak takibe konu senetlerdeki imzanın müvekkiline ait olmadığını belirterek; öncelikle Konya . İcra Müdürlüğü ... E. Sayılı dosyasında; HMK 209....

    Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir." düzenlemesi bulunmaktadır. Menfi tespit davasında arabulucuya başvurunun zorunlu olup olmamasının incelenmesinde öncelikle menfi tespit davasıyla ilgili genel bir açıklama yapılmasına ve ilgili yasa düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır. Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nın 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir....

      Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde, ödeme iddiası ile borçlu olmadığını ileri süren davacı ... davasını ispat edemediğinden menfi tespit davasının reddine, Ödemiş 1. İcra Müdürlüğünün 2004/2859 sayılı icra dosyası için paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verildiğinden asıl alacağın % 40’ı oranındaki icra inkar tazminatının davacı ...’den alınarak, davalı ...’e verilmesine, birleşen itirazın iptali davasının kabulüne, Ödemiş 1. İcra Müdürlüğünün 2004/2858 sayılı takip dosyasında borçlu ...’in itirazının iptali ile takibin devamına, asıl alacağın % 40’ı oranındaki icra inkar tazminatının davalı (asıl davanın davacısı) ...’den alınarak birleşen davanın davacısı ...’e verilmesine karar verilmiş, hüküm asıl davanın (menfi tespit davasının) davacısı ... vekilince temyiz edilmiştir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki asıl davada menfi tespit, ipoteğin fekki ve tazminat, birleşen davada itirazın iptali davalarının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. - KARAR - Asıl dava, genel kredi sözleşmesinden doğan borcun ödendiği iddiasına dayalı menfi tespit, ipoteğin fekki ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir. Asıl davada davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Birleşen dava, genel kredi sözleşmesinden doğan banka alacağının tahsiline dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir. Birleşen davada davalılar vekili, davanın reddini istemiştir....

          Dava, 15.05.2009 tarihli ödeme emrinin iptali ile borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkeme, hak düşürücü süre nedeniyle iptal davasının reddine, menfi tespit davasının ise tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilmesine biçiminde hüküm tesis etmiştir. Hükmün, davacı mirasçılar avukatı ile davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....

            Borçlu kiracının ilamsız tahliye talebinden sonra menfi tespit davası açması icra mahkemesinin İİK 269/c maddesi hükmüne göre alacaklı kiralayanın tahliye talebini incelemesine ve tahliye kararı vermesine engel değildir. Ancak menfi tespit davasına bakan mahkeme, borçlu kiracının talebi üzerine ve teminat karşılığında, tahliye kararının icrasının durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verebilir. Kaldı ki borçlu kiracı icra mahkemesinin tahliye kararının kesinleşmesinden sonra da menfi tespit davası açabilir zira icra mahkemesi kararları maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmez. İİK'nun 72/V.maddesi gereğince menfi tespit davası borçlu kiracı lehine hükme bağlanırsa ilamsız tahliye takibi derhal durur. Bundan sonra artık icra mahkemesi tahliye kararı veremez. İcra mahkemesinin tahliye kararı vermesinden sonra menfi tespit davası borçlu kiracı lehine hükme bağlanırsa tahliye kararının icrası kendiliğinden durur....

              Mahkemece, takip talebinin usulüne uygun düzenlenmediği, tahsilde tekerrür olmama kaydının yer almadığı, menfi tespit davasının kabulle sonuçlandığı, asıl alacak belirtilmediği ve faiz oranlarının da açıkça yazılmadığı, takibin usulüne uygun olmadığı gerekçeleri ile takibin iptaline karar verildiği görülmüştür. ....sayılı dosyasında borçlu ... tarafından lehtar .... aleyhine açılan menfi tespit davasının 26/09/2013 tarihinde kabulle sonuçlandığı, anlaşılmakla; borçlunun, takibin diğer borçlusu olan dava dışı lehtar şirket hakkında açtığı menfi tespit davasının kabulüne karar verilmesi sözkonusu menfi tespit davasının tarafı olmayan alacaklı aleyhine hukuki sonuç doğurmaz. Borçlu, ayrıca tahsile tekerrür olmama kaydının bulunmadığını, aynı alacak için birden fazla takip başlatıldığını iddia etmiş ise de mükerrer olduğunu iddia ettiği bir takip dosyası bildirmediği anlaşılmış olmakla mahkemenin takibin iptali gerekçesi yerinde değildir....

                Tüm dosya kapsamı dikkate alınarak; 6102 sayılı TTK'nın 818/1-s maddesinin yollaması ile çek iptali konusunda aynı Yasa'nın 757 vd. m. uygulanacağı, bu maddeler uyarınca çek iptalini isteme hakkının sadece hamile ait olduğu, böyle bir iddiaya sahip keşidecinin muhatabı çeki ödemekten men edebileceği gibi, elinden rızası hilafına çıkan çekin bedelinin kendisinden istenmesi halinde de menfi tespit davası açma hakkının bulunduğu ayrıca, henüz keşide edilmemiş çek vasfında olmayan, tamamen boş çek yaprakları tedavüle çıkmış sayılamayacağından zayi nedeni ile iptal davası açılamayacağı, ele geçirilenlerce imzalanıp doldurulması durumunda ise çeke dayalı hak iddia edene karşı menfi tespit davası açılabileceği, bu nedenlerle boş çek yapraklarına dayanarak iptal isteminde bulunmakta hukuki yararın bulunmadığı gerekçesiyle, davanın HMK'nın 114/h ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan reddi yönünde aşağıda ki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

                  Bu bildirimi alan üçüncü şahıs, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur" şeklinde düzenlenme bulunmaktadır....

                  Av. ... aralarındaki birleşen menfi tespit - itirazın iptali davası hakkında Çorum 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 28.06.2012 gün ve 300-308 sayılı hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. - K A R A R - Menfi tespit davasında davacı olan ... miraşçıları, aleyhine açılan itirazın iptali davasında davalı konumunda olup, itirazın iptaline dair mahkeme kararını da temyiz ettiklerinden dava değeri üzerinden nispi temyiz harcı yatırmaları gerekir. ... mirasçılarına temyize konu itirazın iptali davasında nispi temyiz harcını tamamlamaları için muhtıra çıkarılarak sonucuna göre dosyanın temyiz incelemesi için Dairemize gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 26.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu