“İşkolu Tespitine” ilişkinin işlemlerin kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle ihtilafa uygulanması gerekmektedir. Aksinin kabulü 6356 sayılı Kanunun geçici 1.maddesine göre faaliyet göstereceği işkolunu İşkolları Yönetmeliğinin yürürlüğe girdiği 19.12.2012 tarihinden itibaren bir ay içinde yönetim kurulu kararı ile belirleyip İşkolları Yönetmeliğindeki yirmi işkolundan birini seçen sendikalar ile en son yetki belgesi alan sendikanın kurulu bulunduğu işkolundan sayılan iş yerleri açısından kaos yaratacaktır. İşkolu Yönetmeliği yürürlüğe girene kadar işkolu mahkeme kararı ile belirlenmemiş olan iş yerleri açısından da İşkolları Yönetmeliğinin uygulanacağı izahtan varestedir. Bu hukuki olgu ve tespitler karşısında İşkolları Yönetmeliğinin görülmekte olan tüm “İşkolu Tespiti” davalarında uygulanacağının kabulü gerekmektedir....
Bakanlığı vekili istinaf dilekçesinde özetle; olumlu yetki tespitine itiraza ilişkin kuralların mevzuatta açıkça belirtilmiş olduğunu, itirazda bulunan sendikanın yetki tespitine itiraz hakkı bulunmadığını, öncelikle davanın husumet yokluğu sebebiyle dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, Dava dışı işverene ait yetki tespitine konu işyerlerinin SGK verilerine göre Savunma ve T4 işkolunda olduğunun görüldüğünü, işkolu tespiti sürecinde öncelikle Bakanlığa başvurulması gerektiğini, Bakanlıkça gerekli incelemeler yapıldıktan sonra işkolu tespitinin yapıldığını ve Resmi Gazetede yayımlandığını, sonrasında ancak ilgililerin bu işkolu yetki yetki tespitine karşı yasal süresi içinde dava açabildiklerini, somut uyuşmazlıkta işkolu tespiti konusunda başvuru yapılmamış olduğunu, davacı sendikanın doğrudan dava açma şeklinde işkolu tespiti talebinde bulunmasının mümkün olmadığını, davacının işkolunun tespitine dair talebi yasal şartları taaşımadığından dava şartı yokluğundan...
İşkolu tespit davalarında her işverenin işyerinin bağımsız işyeri olarak kabul edilip o işyerinde yapılan işlerin niteliği itibarıyla işkolu tespiti gerekir. Mülga 2821 sayılı Kanun'un 60. maddesinde yer alan “Bir işyerinde yürütülen asıl işe yardımcı işler de, asıl işin girdiği işkolundan sayılır” kuralı ise, bir işyeri sınırları ve organizasyonu içerisinde yürütülen işler için önem taşır. Bununla birlikte birbirinden ayrı işyerlerinde asıl iş yardımcı iş kavramı geçerli olmaz. Bu noktada ifade etmek gerekir ki, alt işverenin işkolu tespiti, asıl işverenin yaptığı işe göre belirlenemeyeceği gibi, alt işverenin işkolu tespitinin asıl işverenden ayrı olarak yapılması gerekmektedir. Alt işverene ait işyerinde yapılan işlerin, asıl işverene ait işyerinde yapılan işlere yardımcı iş olarak değerlendirilmesi de mümkün değildir....
İşkolu tespitine itiraz davalarında, tespiti yapılan iş kolunda yer alan sendikaların ve işverenin, dava sonucundan etkilenecek olmaları sebebiyle davaya dahil edilmesi gereklidir. Mahkemece, tespit kararından etkilenecek işyerlerinde örgütlenmiş veya işkolu tespit kararında işyerinin girdiği işkolu olarak gösterilen işkolunda faaliyet gösteren sendikaların ve işverenin davaya dahil edilerek göstereceği deliller ve karşı deliller toplandıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davanın sadece bakanlığa karşı görülmesi ve sonuçlandırılması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 09.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Ayrıntılı olarak belirtilen mevzuat hükümlerine göre, öncelikle tescil aşamasında işyerinin yer aldığı işkolu ve işkolu kodu belirlenir ve işverene tebliğ edilir. İşyerinin tescil edildiği işkoluna, işverenin, sendikaların yahut ilgililerin itirazı olması durumunda, Bakanlığa müracaat edilmelidir. Bu aşamada Bakanlık tarafından yapılması gereken ise, işyerinin girdiği işkolunun tespit edilerek bu tespiti Resmi Gazetede yayımlamaktan ibarettir. İlgililer tarafından itiraz vâki olmaz ise işkolu tespiti bu aşamada kesinleşir. Tarafların bu tespite de itirazı olması durumunda ise, işkolu tespit kararının iptali için dava açılmalıdır. Kuşkusuz bu ihtimalde yargı kararı ile işyerinin girdiği işkolu kesin olarak belirlenecektir. Bu noktada belirtmek gerekir ki, tescil aşamasında bir işyerinin girdiği işkolu tespit edildikten sonra, bu işkolu ancak yukarıda ayrıntılı olarak belirtilen usûle riayet ile değiştirilebilir....
İşkolu tespit davalarında her işverenin işyerinin bağımsız işyeri olarak kabul edilip o işyerinde yapılan işlerin niteliği itibarıyla işkolu tespiti gerekir. Mülga 2821 sayılı Kanun'un 60. maddesinde yer alan “Bir işyerinde yürütülen asıl işe yardımcı işler de, asıl işin girdiği işkolundan sayılır” kuralı ise, bir işyeri sınırları ve organizasyonu içerisinde yürütülen işler için önem taşır. Bununla birlikte birbirinden ayrı işyerlerinde asıl iş yardımcı iş kavramı geçerli olmaz. Bu noktada ifade etmek gerekir ki, alt işverenin işkolu tespiti, asıl işverenin yaptığı işe göre belirlenemeyeceği gibi, alt işverenin işkolu tespitinin asıl işverenden ayrı olarak yapılması gerekmektedir. Alt işverene ait işyerinde yapılan işlerin, asıl işverene ait işyerinde yapılan işlere yardımcı iş olarak değerlendirilmesi de mümkün değildir....
Yargılama devamı sırasında işveren tarafından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na 4.10.2010 tarihli dilekçe ile işkolu tespit başvurusunda bulunulmuştur. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 19.2.2011 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan işkolu tespit kararında davacı işyerinin 12 sıra numaralı “Çimento Toprak Cam” işkoluna girdiği tespit edilmiş ve itiraz olmaksızın kararın kesinleştiği anlaşılmıştır. 2821 sayılı Sendikalar Yasasının 4’üncü maddesine göre bir işyerinin girdiği işkolunun tespiti Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca yapılır. ...’nın Resmi Gazetede yayınlanan tespit kararına karşı ilgililer 15 gün içerisinde iş davalarına bakmakla görevli mahalli dava açabilirler. Bu durumda öncelikle davacı tarafından işkolunun tespiti için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına yapılan başvuru ve bu tespit sonucu ön mesele yapılarak ve işkolu tespit başvurusunun sonucuna göre işin esasını çözüme kavuşturulmalıdır....
İşkolu tespit davalarında her işverenin işyerinin bağımsız işyeri olarak kabul edilip o işyerinde yapılan işlerin niteliği itibarıyla işkolu tespiti gerekir. Alt işverenin işkolu tespiti asıl işverenin yaptığı işe göre belirlenmez. Alt işverenin işkolu tespiti asıl işverenden ayrı olarak yapılmalıdır. Alt işverene ait işyerinde yapılan işlerin, asıl işverene ait işyerinde yapılan işlere yardımcı iş olarak değerlendirilmesi de doğru olmaz. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 4/2. maddesindeki "Bir işyerinde yürütülen asıl işe yardımcı işler de, asıl işin girdiği işkolundan sayılır" kuralı, bir işyeri sınırları ve organizasyonu içerisinde yürütülen işler için önem taşır. Yoksa birbirinden ayrı işyerlerinde asıl iş yardımcı iş kavramı geçerli olmaz. Çünkü İşkolu tespitinde birim olarak "işyeri" esas alınır. İşyeri organizasyonu içerisinde asıl işin gerçekleşmesini sağlayan diğer işler ise yardımcı işlerdir....
mümkün olmadığı gibi yasa maddesinde öngörülmeyen (yer almayan) başkaca kriter veya kriterler getirilmesinin de hukuki sonuca etkili olmayacağını, nitekim anılan yönetmeliği yürürlüğe koyan Bakanlığın da durumun farkına vararak yasal dayanağı bulunmayan durumu ortadan kaldırdığını ve Yönetmelikte değişiklik yapılması zorunluluğunu duyduğunu (RG.26 temmuz 2013-28719), Yönetmelikte yapılan 26.07.2013 tarihli söz konusu değişikliğin yeni bir hukuki durum oluşturmaktan daha çok normlar hiyerarşisine aykırı bir hususun düzeltilmesinden (yönetmeliğin yasaya uygun hale getirilmesinden) ibaret olduğunu, davacı sendikanın aynı konuda kesin hüküm bulunduğu ve dolayısıyla yeni bir işkolu tespiti yapılamayacağı yönlü itirazlarının hukuki ve fiili duruma uygun olmadığını, salt kesin hüküm iddiasına konu yapılan RG'nin 11.03.2009 tarih ve 27166 sayısında yayınlanan işkolu tespiti ile işbu davaya konu 28.06.2013 tarih ve 28691 sayılı resmi gazetede yayınlanan işkolu tespiti İçerikleri (işyerinde yapılan...
İşkolu tespit davalarında, her işverenin işyerinin bağımsız işyeri olarak kabul edilip, o işyerinde yapılan işlerin niteliği itibarıyle işkolu tespiti gerekir. Alt işverenin işkolu tespiti asıl işverenin yaptığı işe göre belirlenmez. Alt işverenin işkolu tespiti, asıl işverenden ayrı olarak yapılması gerektiği gibi alt işverene ait işyerinde yapılan işlerin, asıl işverene ait işyerinde yapılan işlere yardımcı iş olarak değerlendirilmesi de doğru olmaz. 6356 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasında öngörülen bir işyerinde yürütülen asıl işe yardımcı işlerin de asıl işin dâhil olduğu işkolundan sayılacağı kuralı, bir işyeri sınırları ve organizasyonu içerisinde yürütülen işler için önem taşır. Yoksa birbirinden ayrı işyerlerinde farklı işkoluna giren işler yapılıyorsa asıl iş yardımcı iş kavramı geçerli olmaz. Alt işveren işçileri ise alt işverene ait bağımsız işyeri çalışanları olduklarından, bağlı bulundukları işkolunun asıl işverenden ayrı olarak belirlenmesi gerekir....