Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

den ölüm aylığına hak kazanamayacağı, öncelikle mirasçılık hakkını kazanması gerektiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. 22.06.1966 gün ve 717 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında koşulları belirlenen manevi tazminatın, somut olayda koşullarının gerçekleşmediği anlaşıldığından, manevi tazminat talebi hakkında da verilmiş bulunan red kararı, anılan gerekçe ile isabetlidir. 506 sayılı Kanun kapsamında, sosyal sigorta yardımlarından yararlanacak hak sahiplerinin kimler olduğu, hak sahiplerinin gelir yada aylık bağlanması hakkından yararlanmalarını önleyen ve ilerde bu yararlanmayı kaldıran nedenlerin, anılan Kanunun emredici nitelikteki ilgili maddelerinde sınırlı ve sayılı biçimde ayrı ayrı düzenlendiği, hâl böyle olunca anılan Kanun kapsamında, sosyal sigorta yardımlarından yararlanma koşullarının (hak sahipliğine ilişkin olanlar da dahil olmak üzere) miras hukukuna göre mirasçılık sıfatından ayrı olduğu, mirasçı olamamanın hak sahipliği niteliğini etkilemeyeceği...

    İdare Mahkemesince, iki yönden aylığa hak kazananların iki aylık birden alamayacağı, Kanun'un belirttiği istisnai durumlar dışında tercih ettikleri aylıklarının, Sandığa yazılı başvurularını takip eden aybaşından itibaren ödenebileceği, iki yönden aylığa aynı zamanda hak kazananların, müstehak oldukları tarihten itibaren fazla olan aylıkları ödenebileceği, aynı anda iki yönden de aylık bağlanabilmesi için Kanun'da düzenlemenin yer almadığı, bu durumda ölen kocasından dolayı dul aylığı alan davacının vefat etmiş olan babası dolayısıyla yetim maaşına da müstehak olabileceği yönünde 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu'nda herhangi düzenleme bulunmadığından, dava konusu işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

      Davalı Kurum, hem eşinden hemde ana -babasından aylığa hak kazanan kız çocuklarına yüksek olan aylığın ödenmesine ilişkin hüküm gereğince kurum işleminin yerinde olduğunu beyan ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içindeki kayıt ve belgelerden; davacının eşinin 506 sayılı yasaya tabi yaşlılık aylığı almakta iken 2000 tarihinde öldüğü, davacıya eşinden dolayı ölüm (dul) aylığı bağlandığı, davacının babasının 506 sayılı yasaya tabi yaşlılık aylığı almakta iken 1968 tarihinde vefat ettiği, davacının babasından dolayı yetim aylığı bağlanması için 13.01.2015 tarihinde Kurum’a başvurduğu, Kurum’un hem eşinden hemde ana -babasından aylığa hak kazanan kız çocuklarına yüksek olan aylığın ödenmesine ilişkin hüküm gereğince talebini reddettiği anlaşılmıştır. Uyuşmazlık; 506 sayılı Yasa kapsamında ölen eş ve babadan dolayı ayrı ayrı ölüm aylığı bağlanıp bağlanamayacağı noktasında toplanmaktadır....

        Davalı Kurum, hem eşinden hemde ana -babasından aylığa hak kazanan kız çocuklarına yüksek olan aylığın ödenmesine ilişkin hüküm gereğince kurum işleminin yerinde olduğunu beyan ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içindeki kayıt ve belgelerden; davacının eşinin 506 sayılı yasaya tabi yaşlılık aylığı almakta iken 14.04.1981 tarihinde öldüğü, davacıya eşinden dolayı ölüm (dul) aylığı bağlandığı, davacının babasının 506 sayılı yasaya tabi yaşlılık aylığı almakta iken 1994 tarihinde vefat ettiği, davacının babasından dolayı yetim aylığı bağlanması için 03.04.2014 tarihinde Kurum’a başvurduğu, Kurum’un hem eşinden hemde ana -babasından aylığa hak kazanan kız çocuklarına yüksek olan aylığın ödenmesine ilişkin hüküm gereğince talebini reddettiği anlaşılmıştır. Uyuşmazlık; 506 sayılı Yasa kapsamında ölen eş ve babadan dolayı ayrı ayrı ölüm aylığı bağlanıp bağlanamayacağı noktasında toplanmaktadır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki hak sahipliğinin tespiti davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I İlgisi nedeniyle, 6922 sayılı Kanun uyarınca dava konusu taşınmazla ilgili olarak yapılan başvuru ve başvuru sonrasında tesis edilen tüm işlemlere ilişkin belgelerin Kocaeli Valiliği Defterdarlığından getirtilmesi ve ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için, dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 23.01.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            , müvekkillerinden ----- ise hak sahipliğinin tespitine, dava devam ederken başvuruya ----- verilmesi halinde, davanın SMK m.110/son gereğince faydalı modelin gaspı davasına dönüştürülmesine, bu halde müvekkiline ait faydalı model isteme hakkının davalı tarafından gasp edildiği, müvekkillerinden --- buluş sahipliğinin, müvekkillerinden --------- hak sahipliğinin tespitine, dava konusu faydalı modelin müvekkiline devrine, dava sonucunun ilgili sicile kaydedilerek ilgili bültende yayınlanmasına, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Bu borçlanmayı yapmayanların eski aylıkları yurda kesin dönüş tarihini takip eden ay başından itibaren müracaatları üzerine tekrar ödenmeye başlanır. ", "Kısmî aylıklar" başlıklı 9. maddesinde ise "Sosyal güvenlik sözleşmeleri uygulanmak suretiyle sosyal güvenlik kanunlarına göre kendilerine veya hak sahiplerine kısmî aylık bağlanmış olanlar, talep ettikleri takdirde, 4. madde hükmüne göre tahakkuk ettirilen borçlarını tamamen ödemeleri şartıyla kısmî aylıkları, borçlarını ödedikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren tam aylığa çevrilir. Bu uygulamada borç miktarının tahakkukunda sözleşme akdedilen ülkenin sigorta kurumlarınca gönderilmiş olan hizmet cetvelindeki, tam aylığa yeterli olan gün sayıları nazara alınır....

                Davacı, davalıların 5543 sayılı İskan Kanunu kapsamında göçebe hayatı yaşadıklarını ileri sürerek iskana başvurduklarını, Mahalli İskan Komisyonunun 29.07.1992 tarih ve 10 nolu kararına istinaden ... parsel sayılı taşınmazın davalılara temlik edildiğini, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı müfettişlerince başvuru sahibi olan aile reisinin göçebe olmadığı, ayrıca hak sahipliğine müracaat tarihinden ve hak sahipliği kararı alınmadan önce sigorta kaydının bulunduğu, bu nedenle göçebelik durumu olmadığından yerleşik hayata geçiş amacı taşıyan iskandan faydalanmaması ve hak sahipliklerinin iptal edilmesi gerektiği hususunun tespit edilmesi üzerine, Mahalli İskan Komisyonunun 05.12.2012 tarih ve 2012/686 nolu kararı ile davalıların hak sahipliğinin iptal edildiğini, davalıların bu karara karşı ... İdare Mahkemesinde açtıkları davanın retle sonuçlandığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir....

                  ya sattığı tespit edildiğinden, anılan Yönetmelik ve Teknik Talimat hükümleri uyarınca davacının toprak dağıtımında hak sahibi olmasının hukuken mümkün olamayacağı, Bu durumda, dava konusu düzenlemelere dayalı olarak tesis edilen hak sahipliğinin iptaline ilişkin 07/07/2014 tarihli dava konusu işlemde, konuyla ilgili mevzuata ve hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, toprak dağımında kendisine ... , ......

                    Çoğunluğun mahkeme kararının hüküm fıkrasına " birikmiş aylıkların her bir aylık için aylığa hak kazanılan tarihten ödeme tarihine kadar hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi gerektiğinin tesbitine" ilişkin bent eklenmek suretiyle infazda şüphe ve tereddüdü gerektirecek biçimde mahkeme kararın düzeltilerek onanmasına ilişkin kararına katılamıyorum....

                      UYAP Entegrasyonu