H.D'nin yerleşik uygulamasına göre belirsiz alacak davası olarak açılmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, iş akdinin tazminat gerektirmeksizin haklı nedenle feshedildiğinin ispatının davalı işverende olup işverence iş akdinin haklı nedenle ve ihbar öneli kullandırılarak feshedildiğinin ispat edilemediği, bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatına hükmedilmesinin yerinde olduğu, davacının fazla çalışma yaptığını, UBGT günleri ile hafta tatillerinde çalıştığını ispatladığı, ancak davalı işverence bu çalışmaların karşılığı olan ücretler ile AGİ alacağı ve kullandırılmayan izin ücretlerinin ödendiğinin ispat edilemediği de görülmekle davalının bu yöne ilişkin istinafı da yerinde görülmemiştir....
Mahkemece, davacının kesinleşen işe iade kararının ardından yaptığı kanuni süresindeki başvuruya rağmen, işverence eski koşullarda eski işine iade edilmediği gerekçesiyle alacak hüküm altına alınmıştır. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 21. maddesinin 5. fıkrasına göre, işçi kesinleşen mahkeme kararının kendisine tebliğinden itibaren 10 iş günü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. Aksi halde işverence yapılan fesih geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. Aynı Kanun'un 21. maddesine göre işveren işe iade için başvuran işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. Aksi halde feshin geçersizliği davasında belirlenen iş güvencesi tazminatı ile çalıştırılmadığı en çok dört aylık süre ücret ve diğer hakları ödenmelidir. İşçi işe iade sonrasında başvurusuna rağmen işe başlatılmaması halinde, çalıştırılmadığı en çok dört aylık süre ücret ve diğer hakları talep etmeye hak kazanır....
Somut uyuşmazlıkta, ayrı ayrı tarihlerde gerçekleşen olaylara ilişkin tutulan tutanaklara göre, satış temsilcisi olan davacının görevi gereği gitmesi gereken ziyaretleri aksattığı gerekçesi ile savunması alınarak ihtar verilmiş ve nihayetinde iş sözleşmesi fesh edilmiştir. İşverence sunulan belgelere göre, 11/04/2012, 13/04/2012 ve 23/08/2012 tarihlerinde davacının iş programına uygun çalışmadığı gerekçesi ile davacıdan savunma istenmiş, en son 28/08/2012 tarihli aynı gerekçe ile tutanak tutulmuş ancak davacının savunma istemli yazıyı almadığı belirtilip iş sözleşmesi 04/09/2012 tarihinde 4857 sayılı Kanunun 25/2-h hükmü gerekçe gösterilerek fesh edilmiştir. Davacı işçi son tebliğ edilmeyen tutanak hariç diğer gerçekleşen 3 aksamanın nedenlerine ilişkin savunmalarında kadınsal özel bir sorunu ile diğer ziyaretlerin uzamasını gerekçe göstermiştir....
Maddesi gereğince kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf sebepleriyle bağlı olarak yapılan inceleme sonunda; Taraflar arasında uyuşmazlık davacının iş akdinin haklı nedenle feshedilip edilmediği noktasında toplanmaktadır. Davacı, davalı iş yerinde 30/01/2017- 01/07/2021 tarihleri arasında çalıştığı, açılan işe iade davasında davacının iş akdinin geçerli bir neden olmadan feshedildiğini belirtmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA TÜRÜ : ALACAK Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı İsteminin Özeti: Davacı işçi, iş sözleşmesinin feshinin geçersizliğine ve işe iadesine dair kesinleşen mahkeme kararından sonra, süresi içinde başvurduğu halde işverence işe başlatılmadığını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücret alacağının tahsilini istemiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, davanın husumet yönünden reddi gerektiğini savunmuştur....
Karar, süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshi uyuşmazlık konusudur. Somut uyuşmazlıkta, davacı işçi iş sözleşmesinin davalı işverence haklı bir neden olmaksızın feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı isteğinde bulunmuştur. Davalı işveren ise, iş sözleşmesinin davacı işçi tarafından işyerini terk etmek suretiyle feshedildiğini savunmuştur. Davalı işverence dosyaya sunulan tutanaklara ve dinlenen tanıkların anlatımlarına göre iş sözleşmesinin davacı tarafından feshedildiği ve üç gün sonra başka bir işyerinde işe başladığı anlaşılmaktadır. Davacı işçi iş güvenliği konusunda eğitim verilmediği halde verilmiş gibi belge imzalatılmak istendiğini, bu belgeyi imzalamak istemediği için işten çıkarıldığını belirtmiştir....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 22/07/2020 NUMARASI : 2019/491E - 2020/315K DAVA KONUSU : İş (İşverence İşçi Aleyhine Açılan Alacak İstemli) KARAR : Yukarıda mahkemesi ile esas ve karar numarası yazılı dosya üzerinden verilen karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmakla yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacının 01/03/2017 tarihli hizmet sözleşmesi uyarınca davalı şirketin satış pazarlama ve stratejik planlama grup başkanı olarak çalışmaya başladığını, hizmet sözleşmesinin 31/12/2018 tarihine kadar geçerli olacağını, davacının iş akdinin 05/09/2017 tarihinde gönderilen e-mail ile nedensiz olarak feshedildiğini, davacının taraflar arasında imzalanan hizmet sözleşmesinin 1- b bendinde davalı şirketin 2017 yılı karlılık rakamının 5.000,000EURO ile 20.000,000EURO olması halinde davacıya %1 oranında prim ödeneceğinin yazıldığını, davalı şirketin Ağustos ayı karlılık oranının 13.000,00EURO olduğunu, davacının prim alacağı...
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 22/07/2020 NUMARASI : 2019/491E - 2020/315K DAVA KONUSU : İş (İşverence İşçi Aleyhine Açılan Alacak İstemli) KARAR : Yukarıda mahkemesi ile esas ve karar numarası yazılı dosya üzerinden verilen karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmakla yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacının 01/03/2017 tarihli hizmet sözleşmesi uyarınca davalı şirketin satış pazarlama ve stratejik planlama grup başkanı olarak çalışmaya başladığını, hizmet sözleşmesinin 31/12/2018 tarihine kadar geçerli olacağını, davacının iş akdinin 05/09/2017 tarihinde gönderilen e-mail ile nedensiz olarak feshedildiğini, davacının taraflar arasında imzalanan hizmet sözleşmesinin 1- b bendinde davalı şirketin 2017 yılı karlılık rakamının 5.000,000EURO ile 20.000,000EURO olması halinde davacıya %1 oranında prim ödeneceğinin yazıldığını, davalı şirketin Ağustos ayı karlılık oranının 13.000,00EURO olduğunu, davacının prim alacağı...
Davalı tarafça, işveren ile yapılan ikale ile iş sözleşmesinin sona erdirildiğini, bu sözleşme kapsamında işverene ihatarname gönderilerek iş sözleşmesinin feshedildiğini belirtmiş olmakla, dosyaya ibraz edilmiş herhangi bir ikale sözleşmesi bulunmadığından, davalı işçi tarafından işverene gönderilen ihtarname kapsamında iş sözleşmesinin davalı işçi tarafından feshedildiği, bu kapsamda iş sözleşmesinin ihbar tazminatı gerektirmeyecek şekilde feshedildiğinin ispatlanamamış olması nedeniyle, mahkemece, ihbar süresinin artırılmasına ilişkin davalı işçinin muvaffakatını içeren bir sözleşme veya belge davacı işverenlik tarafından dosyaya sunulmadığından davacının ihbar öneli 4857 sayılı İş Kanunun 17....
Dosyada mevcut 05/07/2018 tarihli yazılı fesih bildirimi; “...bu zamana kadar iş Sözleşmesindeki fazla çalışma yapmanıza ilişkin kurallara uymamanız, gerekse fazla çalışma ücretlerinizin ödenmiş olmasına karşın, fazla çalışma ücretlerinin ödenmediği yönünde şikayette bulunmanız, gerekse 05/07/2018 tarihinde şirkete gelen iş müfettişlerine beyan veren personelleri yönlendirerek şirket aleyhine beyanda bulunmaya çalışmanız, bu tutum ve davranışlarınızla şirkete zarar vermeniz, iş kanunu kapsamına sadakat ve iş görme borcuna aykırı davranmanız hasebiyle, belirsiz süreli iş sözleşmeniz, İş Kanunun 25/II-(e)-(h) maddesi ve iş sözleşmesine aykırılık gereğince, belirsiz süreli hizmet akdiniz 05/07/2018 tarihinde işveren tarafından haklı ve geçerli nedenle, tazminatsız ve önelsiz olarak derhal feshedilmiştir. ...”...