Hukuk Dairesinin 05.07.2012 tarihli 2012/18720 esas 2012/26716 karar sayılı ilamında ASSİST şirketinin iş kolunun haberleşme olmadığının tespit edilmesiyle muvaza olgusunun ortdan kalktığını bu sebeple davacının toplu iş sözleşmesinden doğan haklarını talep edemeyeceğinden davaların reddine karar verilmiştir. TELEKOM ve ASSİST arasındaki ilişkinin Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin anılan iş kolu tespiti kararından önceki dönemler için bu ilişkinin muvazaalı olduğu kabul edilerek uygulamalar yapılmış, bu yönde verilen kararlar Yargıtay denetiminden geçerek ./.. kesinleşmiştir. O halde “iş kolu tespiti kararına kadar olan dönemler için” muvazaa olgusu konusundaki istikarar kazanan yargısal uygulamaların dikkate alınarak “bu dönemlere” ait davacının tüm isteklerinin (birleşen dosyadaki dahil) değerlendirilmesi gerekir....
Hukuk Dairesinin 05.07.2012 tarihli 2012/18720 esas 2012/26716 karar sayılı ilamında ASSİST şirketinin iş kolunun haberleşme olmadığının tespit edilmesiyle muvaza olgusunun ortdan kalktığını bu sebeple davacının toplu iş sözleşmesinden doğan haklarını talep edemeyeceğinden davaların reddine karar verilmiştir. TELEKOM ve ASSİST arasındaki ilişkinin Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin anılan iş kolu tespiti kararından önceki dönemler için bu ilişkinin muvazaalı olduğu kabul edilerek uygulamalar yapılmış, bu yönde verilen kararlar Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiştir. O halde “iş kolu tespiti kararına kadar olan dönemler için” muvazaa olgusu konusundaki istikarar kazanan yargısal uygulamaların dikkate alınarak “bu dönemlere” ait davacının tüm isteklerinin (birleşen dosyadaki dahil) değerlendirilmesi gerekir. Kaldı ki iş kolu tespiti kararından önce davalılar arasındaki iş ilişkisi muvazaalı kabul edilerek bozma kararı verilmiştir....
Hukuk Dairesinin 05.07.2012 tarihli 2012/18720 esas 2012/26716 karar sayılı ilamında ASSİST şirketinin iş kolunun haberleşme olmadığının tespit edilmesiyle muvaza olgusunun ortdan kalktığını bu sebeple davacının toplu iş sözleşmesinden doğan haklarını talep edemeyeceğinden davaların reddine karar verilmiştir. TELEKOM ve ASSİST arasındaki ilişkinin Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin anılan iş kolu tespiti kararından önceki dönemler için bu ilişkinin muvazaalı olduğu kabul edilerek uygulamalar yapılmış, bu yönde verilen kararlar Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiştir. O halde “iş kolu tespiti kararına kadar olan dönemler için” muvazaa olgusu konusundaki istikarar kazanan yargısal uygulamaların dikkate alınarak “bu dönemlere” ait davacının tüm isteklerinin (birleşen dosyadaki dahil) değerlendirilmesi gerekir. Kaldı ki iş kolu tespiti kararından önce davalılar arasındaki iş ilişkisi muvazaalı kabul edilerek bozma kararı verilmiştir....
Hukuk Dairesinin 05.07.2012 tarihli 2012/18720 esas 2012/26716 karar sayılı ilamında ASSİST şirketinin iş kolunun haberleşme olmadığının tespit edilmesiyle muvaza olgusunun ortdan kalktığını bu sebeple davacının toplu iş sözleşmesinden doğan haklarını talep edemeyeceğinden davaların reddine karar verilmiştir. TELEKOM ve ASSİST arasındaki ilişkinin Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin anılan iş kolu tespiti kararından önceki dönemler için bu ilişkinin muvazaalı olduğu kabul edilerek uygulamalar yapılmış, bu yönde verilen kararlar Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiştir. O halde “iş kolu tespiti kararına kadar olan dönemler için” muvazaa olgusu konusundaki istikarar kazanan yargısal uygulamaların dikkate alınarak “bu dönemlere” ait davacının tüm isteklerinin (birleşen dosyadaki dahil) değerlendirilmesi gerekir. Kaldı ki iş kolu tespiti kararından önce davalılar arasındaki iş ilişkisi muvazaalı kabul edilerek bozma kararı verilmiştir....
Hukuk Dairesinin 05.07.2012 tarihli 2012/18720 esas 2012/26716 karar sayılı ilamında ASSİST şirketinin iş kolunun haberleşme olmadığının tespit edilmesiyle muvaza olgusunun ortdan kalktığını bu sebeple davacının toplu iş sözleşmesinden doğan haklarını talep edemeyeceğinden davaların reddine karar verilmiştir. TELEKOM ve ASSİST arasındaki ilişkinin Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin anılan iş kolu tespiti kararından önceki dönemler için bu ilişkinin muvazaalı olduğu kabul edilerek uygulamalar yapılmış, bu yönde verilen kararlar Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiştir. O halde “iş kolu tespiti kararına kadar olan dönemler için” muvazaa olgusu konusundaki istikarar kazanan yargısal uygulamaların dikkate alınarak “bu dönemlere” ait davacının tüm isteklerinin (birleşen dosyadaki dahil) değerlendirilmesi gerekir. Kaldı ki iş kolu tespiti kararından önce davalılar arasındaki iş ilişkisi muvazaalı kabul edilerek bozma kararı verilmiştir....
Öz Güven- Sen T9 Merkezi) vekili de cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın yerinde olmadığını, davalı sendikanın T15 İş Kolunda'' faaliyette bulunduğunu, Aile T18 davaya konu 2020/9 sayılı İş Kolu Tespiti Kararının mevzuata ve maddi gerçekliğe uygun olduğunu, davaya konu 1155721.020 ve 1157155.020 SGK sicil numaralı iş yerlerinde çalışan işçilerin belediyeye ait bina ve tesislerde özel güvenlik hizmetini yerine getirdikleri bu nedenle yürütülen faaliyetlerin İşkolları Yönetmeliğinin 19 sıra numaralı '' T15 '' iş kolunda yer aldığını, toplu iş hukukuna egemen olan ilkeye göre iş yerinin iş kolu belirlenirken iş yerinde üretilen mal ve hizmetlerin / iş yerinin faaliyet konusunun niteliğinin dikkate alındığını, iş yerindeki faaliyet hangi teknik amacı karşılıyorsa asıl işin o olduğunu ayrıca iş kolu tespitlerinde birim olarak '' iş yeri '' nin esas alındığını, iş kolu tespiti davalarında her bir bağımsız iş yerinin birim olarak dikkate alınarak sonuca gidilmesi gerektiğini, nitekim özel...
Hukuk Dairesinin 26/04/2011 gün ve 2011/15435 Esas 2011/12313 sayılı ilamında da belirtildiği üzere "İş kolu tespit davalarında her işverenin işyerinin bağımsız işyeri olarak kabul edilip, o işyerinde yapılan işlerin niteliği itibarıyla iş kolu tespitinin gerektiğini, alt işverenin iş kolu tespiti asıl işverenin yaptığı işe göre belirlenemeyeceğini, alt işverenin iş kolu tespitinin asıl işverenden ayrı olarak yapılması gerektiğini, alt işverene ait işyerinde yapılan işlerin asıl işverene ait işyerinde yapılan işlere yardımcı olarak değerlendirilmesinin doğru olmayacağını, 2821 sayılı Kanunun 60/2 maddesinde öngörülen ve bir işyerinde yürütülen asıl işe yardımcı işler de, asıl işin dahil olduğu işkolundan saylır kuralının, bir işyeri sınırları ve organizasyonu içinde yürütülen işler için önem taşıdığını, yoksa birbirinden ayrı işyerlerinde farklı iş koluna giren işler yapılıyorsa asıl iş yardımcı kavramının geçerli olmadığını, iş kolu tespitinde işletme bünyesindeki işyerleri de ayrı ayrı...
DAVA KONUSU : İş (Sendika Yetkisinin Tespiti İstemli) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin Kayseri Sanayi Odasından alınan faaliyet belgesi ve sicil kayıt suretinden anlaşılacağı üzere örme kumaş imalatı alanında mesleki faaliyet gösteren bir işyeri olduğunu, müvekkili işyerinin örme yatak kumaş işinde faaliyet gösterdiğini, davalı sendikanın ise T5 olduğunu, iş kolunun dokuma, hazır giyim ve deri işi olduğunu, davalı sendikanın iş kolu ile davacı müvekkili şirketin iş kolu ve faaliyet alanının farklı olduğnu, davacı müvekkili şirket ile davalı sendikanın aynı iş kolunda ve aynı mesleki faaliyet alanında bulunmadığını, davalı iş sendikasına yetkili olmadığını, bir iş kolunda yetki belgesi verilmesinin yasa ve usule aykırı olduğunu, davacı müvekkili şirket ile davalı sendika arasında iş kolu farkı bulunduğunu bu nedenle yetki tespitine ve iş koluna itiraz ettiklerini beyan ederek, ÇSGB tarafından verilen 05/09/2016 tarih 75014829/103.02- 20353 sayılı yetki...
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İş kolu tespitine konu işyerinin Bakanlık kayıtlarında, işverenin 2005 yılındaki yazılı beyanı doğrultusunda 11 sıra numaralı "çimento, toprak ve cam" işkolunda işlem gördüğünü ve faaliyette bulunduğunu, çalışanların 6356 sayılı Yasa'ya göre E-Devlet üzerinden arayışa girerek buna göre üye olabilecekleri sendikaları seçtiklerini, çalışanların Devlete inanıp Kristal-İş Sendikasına üye olduktan sonra Bakanlıktan çoğunluk tespitinin istendiğini ve 23/09/2014 tarihi itibariyle Kristal-İş Sendikası'nın çoğunlukta olduğunun tespit edildiğini ancak bu tespit yapıldıktan sonra 21/10/2014 tarihinde işverenin iş kolu tespiti talebinde bulunduğunu ve 03 sıra numaralı "Madencilik ve Taş Ocakları" iş kolu tespitinin bu aşamadan sonra yapıldığını, Dosya kapsamında bulunan 3 bilirkişi raporunda da müvekkili sendika aleyhinde rapor düzenlendiğini ancak her 3 raporun da hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, sadece 1....
nin iş kolu tespiti yapılmasını talep ettiği, davalı bakanlıkça iş kolları yönetmeliğinin 14. Sıra numaralı ''enerji'' iş kolunda yer aldığının tespitine dair 01/02/2018 gün ve 30319 sayılı resmi gazetede 2018/3 sayılı iş kolu kararının yayınlandığı anlaşılmıştır. Yayınlandığı davacının 07/02/2018 tarihinde tespiti kararına ilişkin bu davayı açtığı anlaşılmıştır. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 5.maddesi, "(1) Bir işyerinin girdiği işkolunun tespiti Bakanlıkça yapılır. Bakanlık, tespit ile ilgili kararını Resmî Gazete’de yayımlar. Bu tespite karşı ilgililer, kararın yayımından itibaren on beş gün içinde dava açabilir. Mahkeme iki ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017- 7036/29 md.) Karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi iki ay içinde kararını verir. (Değişik cümle: 12/10/2017- 7036/29 md.)...