İşveren, tebliğ edilen prim borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde Kuruma itiraz edebilir. İtiraz takibi durdurur. Kurumca itirazın reddi halinde işveren, kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde yetkili iş mahkemesine başvurabilir. Mahkemeye başvurulması, prim borcunun takip ve tahsilini durdurmaz.” hükmü yer almaktadır....
Davalı şirket, kurumca yapılan asgari işçilik hesaplaması sonucu eksik bildirilen prim alacağını kuruma ödemişse de, bilirkişi raporları ve SGK yazıları ile dosya kapsamından, davacı şirketin malzemeli işçilik olarak fatura kestiği, bu durumda asgari işçilik kontnrolünde bunun safi işçilik olarak değil malzemeli işçilik olarak düşülmesi gerektiği, davacının yaptığı iş gereği davacının kendi işçisinin primlerini kendisine ait işyeri dosyasına ödediği anlaşıldığından davalının davacıya ait prim borcunu ödediği yönündeki savunmasına değer verilmemiştir....
Davanın yasal dayanağı olan 506 sayılı Kanunun “Prim Belgeleri” başlığını taşıyan 79’uncu maddesinin 12’nci fıkrasında; bu Kanunun 83’üncü maddesinde belirtilen kurum ve kuruluşlar tarafından ihale yoluyla yaptırılan her türlü işlerden dolayı yeterli işçilik bildirmiş olup olmadığının Kurumca araştırılacağı, usul ve esasları yönetmelikle belirlenecek bu araştırma sonucunda yeterli işçiliğin bildirilmemiş olduğunun anlaşılması durumunda, bildirilmemiş olan işçilik tutarı üzerinden hesaplanan prim tutarının, gecikme zammı ile birlikte sigorta müfettişince inceleme yapılması istenilmeksizin işveren tarafından ödendiği takdirde, işyeri hakkında sigorta müfettişine inceleme yaptırılmayabileceği belirtilmiş; 16’ncı fıkrasında; Kuruma, yeterli işçilik bildirilmiş olup olmadığının araştırılmasına ilişkin yöntem, işin yürütümü için gerekli olan asgari işçilik tutarının tespitinde ve Kuruma yeterli işçilik bildirmiş olup olmadığının araştırılmasında dikkate alınacak asgari işçilik oranlarının saptanması...
İLK DERECE MAHKEMESİNİN 29.12.2021 TARİHLİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece "Buna göre; davacı şirkete ait 5 işyerinin asgari işçilik prim hesabı yapılmış olup, eksik ödenen asgari işçilik prim miktarları dikkate alındığında davalı Kurum asgari işçilik prim borcu çıkarılmasına ilişkin işlemlerinin usul ve yasaya uygun olduğu" gerekçesiyle "Davanın REDDİNE" karar verilmiştir....
işçilik miktarının 12.364,87 TL ve davacının beyan ettiği SPEK ise 29.334,54 TL olduğu dikkate alınarak davacının eksik prim beyan ettiğinden bahsedilemeyeceğinin, davacı adına tahakkuk ettirilen 12.630,95 TL prim ve 4.408,13 TL gecikme zammının yersiz olduğunun, davacı tarafından banka dekontu ile ödendiği anlaşılan 17.056,97 TL prim ve gecikme zammının davacıya iadesinin gerektiğinin belirtildiği, bilirkişi kurulunun 24.11.2021 tarihli ek raporunda ise; dava konusu işte asgari işçilik oranının da %5 olduğu yönündeki değerlendirmeye yönelik olarak kök raporda değişikliği gerektirir bir husus bulunmadığının, yapılan iş ile ilgili olarak hesaplanan asgari işçilik miktarının 16.486,50 TL ve davacının beyan ettiği SPEK ise 29.334,54 TL olduğu dikkate alınarak davacının eksik prim beyan ettiğinden bahsedilemeyeceğinin, davacı adına tahakkuk ettirilen ilave 12.630,95 TL prim ve 4.408,13 TL gecikme zammının yersiz olduğunun, davacı tarafından banka dekontu ile ödendiği anlaşılan 17.056,97 TL...
K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine. 2-Dava, davacının yapımını üstlendiği çevre düzenlemesi işinden dolayı davalı Kurumca belirlenen eksik işçilik nedeniyle %20 işçilik oranı üzerinden tahakkuk ettirilen prim tutarının, %12 işçilik oranı üzerinden hesaplanması, bu oranın düzeltilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının eda davası açmak yerine tespit davası açmasında hukuki yararı olmadığından davanın reddine karar verilmişse de bu sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamıştır. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre, nizalı işin ihale bedeli tutarından SSK Müfettişi raporuna dayalı olarak %20 asgari işçilik oranı üzerinden prim tahakkuk ettirildiği, davacının itirazının Komisyonca reddedildiği, davacının işçilik oranının %12 olması gerektiği gerekçesi ile işçilik oranının tespitini istediği anlaşılmaktadır....
Yukarıdaki yasal düzenlemeler ışığı altında inceleme konusu dava değerlendirildiğinde; Kurum Asgari İşçilik Tespit Komisyonunca tespit edilen asgari işçilik oranına yönelik itirazın reddi üzerine, söz konusu oranın saptanması kapsamında yargı yoluna başvurulabileceği olanaklı ve mahkemece, yöntemince belirlenen oranın karara bağlanması yerinde ise de, asgari işçilik oranına göre Kuruma bildirilmediği tespit edilen (eksik = fark) asgari işçilik tutarı üzerinden hesaplanması gereken sigorta primi yönünden henüz Kurumca tahakkuk ettirilmiş herhangi bir borç bulunmadığı belirgin olduğundan, şu aşama itibarıyla varsayımlara dayalı prim borcu miktarı belirlenip hüküm altına alınmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu, davanın aynen kabulü yönünde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, eksik işçilik bildirimi nedeniyle tahakkuk ettirilen prim ve gecikme zammının iptaline, borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi....
Eldeki davada ise, 08.07.2013-06.01.2014 tarihleri arasında yapılan ihaleli iş nedeniyle davalı kurumca yapılan asgari işçilik incelemesi sırasında, işe uygulanması gereken oranın %18,67 olarak esas alınıp belirlenen asgari işçilik miktarı üzerinden tahakkuk ettirilen prim ve gecikme zammı miktarının davacıya tebliğ edildiği, davacı tarafından süresinde Kuruma itiraz edildiği ve itirazın reddi üzerine süresinde İş Mahkemesine dava açıldığı,asgari işçilik komisyonu tarafından belirlenen asgari işçilik oranının, tebliğde kilitli parke taşı yapım işi ve bordör döşeme işi için belirlenen oranların yapılan işlerin ağırlıklı ortalaması esas alınmak suretiyle belirlendiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, asgari işçilik oranları tebliğinin 91. maddesi (b) bendinde belirtilen makinalı (malzemeli) kapsamında işin yapıldığı kabul edilerek, asgari işçilik oranının %10 olduğu, eksik işçilik olmadığı değerlendirmesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir....
Yapılacak iş; dava konusu otel işletmeciliği işinin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Asgari İşçilik Tespit Komisyonunca belirlenen çeşitli iş kollarına ait asgari işçilik oranlarını gösterir tebliğde doğrudan karşılığını belirlemek yoksa benzer işler nedeniyle alınmış karar bulunup bulunmadığı idareden sorularak, böyle bir karar varsa dosya içerisine getirtilmek, dava konusu işle ilgili teknik bilgilere sahip, matematiksel şeklinde hesaplamasını ve işçilik saptamasını bilen ve aralarında eksik işçilik bildirimlerinde uzman hukukçunun da katılımı ile oluşturulacak 3 kişilik bilirkişi heyetinden; dosyadaki tüm veriler dikkate alınıp, otelin kapasitesi, kış aylarındaki doluluk oranı, daha doğrusu her mevsimdeki değişebilecek müşteri sayısıda araştırılıp asgari işçilik oranı ve fark prim tahakkukunun gerekip gerekmediğine ilişkin rapor almak, verilen bu rapor dosya içeriği ile birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca göre karar vermektir....