Bu Kanunun yürürlük tarihine kadar geçen sürelere ilişkin aylığın hesabında esas alınan asgari aylık tutarı ile 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Kanunun geçici 82 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre belirlenen eski tam aylık tutarı, toplam prim ödeme gün sayısı içinde bu Kanunun yürürlük tarihine kadar geçen prim ödeme gün sayısının oranına tekabül eden tutar üzerinden esas alınır" şeklindedir.506 sayılı Yasanın geçici 82. maddesinde ise "Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce sigortalı bulunanlara bağlanacak aylıklar, aşağıdaki (a) ve (b) bentlerine göre hesaplanacak aylıkların toplamından oluşur.A) Sigortalının bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar prim ödeme sürelerine ait aylığı aşağıdaki şekilde belirlenir....
hedefin oranına göre prim ödendiği doğrudur.” şeklindeki beyanıyla davalı şirkette prim uygulamasının esas olduğunu beyan ve ikrar ettiğini, sayın mahkemenin gerekçeli kararının doğru olmadığını,ayrıca, davalı şirketin müvekkilinin çalıştığı dönemde bu primleri ödediğini gösterir belgeleri dosyaya sunmadığının da sabit olduğunu,buna ek olarak; tanıkları Özlem ERKUŞ’un beyanı ile davalı şirkette maaş bazlı prim sisteminin esas olduğunu, anılan prim sisteminde hedeflere ulaşma oranına göre maaş ve eklentilerinin toplamının belli bir yüzdesinin aynı ay sonu maş bazlı prim olarak ödendiğini ve müvekkilinin davalı şirket tarafından belirlenen hedefleri tutturduğunu ve maaş bazlı primleri almaya hak kazandığını tüm netliğiyle ortaya koyduğunu,dosya kapsamında tanzim edilen Bilirkişi Raporlarında da maaş bazlı prim uygulamasının varlığının sabit olduğunun kabul edildiğini ve Sn....
Tüm dosya kapsamı itibariyle davalı işyerinde prim ödemesi uygulaması olduğu, davalı işverence prim ödeme sistemine ilişkin bilgi ve belgelerin dosyaya sunulmadığı, davacı tarafça prim ödeme esaslarına ilişkin bir kısım belge ve mail çıktılarının sunulduğu görülmüştür. Davacıya kimi bordrolarda yapılan satış primi ödemeleri, davacının prime hak kazanmadığına ilişkin delil sunulmaması, davacı tanığının davacının ödenmemiş primlerinin olduğuna, prim usulünün 2017 yılında değiştirildiğine dair beyanı dikkate alındığında; davacıya 2016 Haziran ödemesinin oranlamasıyla 2018 yılına ait prim alacaklarının hesaplanmasının dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılarak davalı vekilinin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir. Davalı vekili davacının gönderdiği ihtarnamenin istifa niteliğinde olduğunu, haklı nedenini ispatlayamadığından kıdem tazminatı hakkı bulunmadığını ileri sürmüştür....
Her iki uygulama sonucu Kurumca tahakkuk ettirilen prim ve gecikme zammı/cezasının hukuki sebepleri ve araştırma yöntemleri farklıdır. Mahkemece davanın kapsamı tam olarak belirlenmeden hüküm kurulmuştur. Davanın yalnızca asgari işçilik incelemesi sonucu belirlenen eksik işçilik miktarına yönelik (Müfettiş Raporu IV sayılı tablo) mi açıldığı yoksa fiili çalışma tesipitine yönelik itirazın da dava konusu edilip edilmediği tam olarak belirlenmemiştir. Mahkemece, davacıya tebliğ edilen prim ve gecikme zammına ilişkin tüm belgeler eksiksiz bir biçimde getirtilerek, davacıya tebliğ edilen 38.707,54 TL prim ve 14.785,61 TL gecikme zammının müfettiş raporunun (IV) sayılı tablosunda açıklanan eksik işçilik miktarına istinaden Kurumca tahakkuk ettirildiği belirlenir ise davanın yalnızca asgari işçilik uygulamasına yönelik açıldığı kabul edilmelidir....
Mahkemece tanık sayısının gerekçe gösterilmeden ve açıkça davalı tarafından vazgeçilmeden sınırlanması ve itiraza rağmen dinlenilmemesi ayrıca davalı işyerinin defter kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmaması savunmanın kısıtlanması sonucunu doğurur. Davalının tanıkları dinlenilmeden, davalı ticari defterleri incelenmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olup bozma nedenidir....
,tarafından yapılan yargılama giderinin kısmen kabul oranına göre belirlenen miktarın davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir....
davalı tanıklarına göre prim ödemelerinin elden yapıldığı ve bizzat davalı tanığı beyanına göre prim ödemesi yapılmaya devam edildiği ancak prim ödemesinin düzenli ve hangi şartlarda ödendiğini bilmediğini beyan etmiş ise de, tebilli beyanlar ile prim ödemesi yapıldığı, diğer tüm tanıkların prime ilişkin ve ödenen prim miktarına ilişkin bilgi verdikleri ve davalı tarafın davacıya bu primleri ödediğini belgeleyemediği, döviz cinsinden hesaplanan primin fesih tarihindeki Merkez Bankası dolar kuruna göre hesaplanması gerektiği ancak fesih tarihindeki dolar kurunun 2,9656 TL olmasına rağmen hesaplamalarda 3,1084 TL olarak hesaplandığı anlaşılmakla davalı tarafın bu yöndeki istinaf talebini kabulü ile İstanbul 24....
Uyuşmazlıkta, sosyal güvenlik denetim elemanlarınca 20/09/2012 tarihinde ... sicil numaralı iş yerinde fiili denetim yapıldığı, ... tarih ve ... sayılı rapor ile ... tarih ve ... sayılı raporun ... sicil numaralı iş yerinde yapılan fiili denetime istinaden tanzim edildiği, ... tarih ve ... sayılı 51.264,00 TL idari para cezası uygulanmasına ilişkin işlemin yine ... sicil numaralı iş yerine karşı uygulandığı ancak dava konusu komisyon kararı ve dayanağı ... tarih ve ... sayılı idari para cezasına ilişkin işlemlerin ... sicil numaralı işyerine karşı uygulandığı anlaşılmıştır. Bu durumda, fiili denetimin yapıldığı iş yerinden farklı bir sicil numarası belirtilmek suretiyle tesis edilen dava konusu işlemde bu iş yerinin davacıya ait olup olmadığı, ... isimli çalışanın bu iş yerinde çalışıp çalışmadığı hususları araştırılarak bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak verilen İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/2284 KARAR NO : 2021/2390 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : AVANOS ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/02/2020 NUMARASI : 2013/228 ESAS - 2020/46 KARAR DAVA KONUSU : İş (SSK'ca Belirlenen Eksik İşçilik Prim Oranına İtiraza İlişkin) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı T1 davalı Sentez A.Ş.'...
İş Mahkemesi’nin 2013/313 esas sayılı dosyası ile davalı işveren aleyhine işe iade davası açtıklarını, davanın kabulüne karar verildiğini ve bu kararın Yargıtay tarafından onanarak kesinleştiğini, bunun üzerine davacının süresi içerisinde davalı işverene işe iade başvurusu yaptığını ve davalı işverenin de işe iadeyi kabul etmediğini belirterek bir kısım alacaklarının banka hesabına yatırıldığını bildirdiğini ancak ödemelerin eksik olduğunu, davacının ... Bank ve ... İşçileri Sendikası üyesi olduğunu ve davalı banka ile alınan toplu iş sözleşmesi gereğince yıllık izin ücretinin de eksik ödendiğini, ayrıca performans prim alacağının ödenmediğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile ayrı ayrı 100,00 TL fark kıdem tazminatı, fark ihbar tazminatı, fark yıllık izin ücret alacağı, performans prim alacağı, fark ikramiye alacağı, fark boşta geçen dört aylık ücret alacağının faizi ile birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir....