WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME: Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren ve “Ölüm aylığının hak sahiplerine paylaştırılması” başlığını taşıyan 34. maddesinde, sigortalının evli olmayan, boşanan, dul kalan kızlarına ölüm aylığı bağlanabilmesi, bu Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmama veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olma koşullarına bağlanmış, “Aylık ve gelirlerin birleşmesi” başlıklı 54. maddede ise bu Kanuna göre bağlanacak aylık ve gelirlerin birleşmesi durumunda, hem eşinden, hem de ana ve/veya babasından ölüm aylığına hak kazananlara, tercihine göre eşinden ya da ana ve/veya babasından bağlanacak aylığının bağlanacağı hüküm altına alınmıştır....

    İlgili Hukuk Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanun'un 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren ve “Aylık ve gelirlerin birleşmesi” başlığını taşıyan 54/1-a.3 hükmüne göre "Ana ve babasından ayrı ayrı aylığa hak kazanan çocuklara, yüksek olan aylığın tamamı, az olan aylığın yarısı," ödeneceği düzenlenmiştir. Yaşamını yitiren sigortalının eş, çocuk, anne, babasına ölüm sigortasından aylık tahsisi yapılabilmesi için öncelikle hak sahipliği sıfatının kazanılması gerekmekte, bunun için hak sahiplerine ilişkin aylık bağlama koşullarının sağlanıp sağlanmadığına bakılmakta, başka anlatımla bu koşulları tümüyle yerine getiren kişi hak sahipliği sıfatını kazanmakta, anılan sıfata sahip kişilere, sigortalıya ait tahsis şartları da gerçekleşmişse aylık bağlanabilmektedir....

      İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 30.11.2021 NUMARASI : 2021/35 ESAS, 2021/255 KARAR DAVA KONUSU : İş (Sigortalının Aylığa Hak Sahipliğinin Belirlenmesi İstemli) KARAR : İlk derece mahkemesince verilen karara karşı istinaf başvurusu üzerine dosya dairemize gönderilmekle incelendi: GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: DAVACININ İSTEMİNİN ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacının 20.05.2015 tarihinde yaşlılık aylığı bağlanması için kuruma yapmış olduğu başvurunun reddedildiğini, davacının talep tarihinde sigortalı gün sayısının 5067 gün olduğunu, açılan hizmet tespiti davasının derdest olmasından kaynaklı olarak 1981 yılı öncesi çalışmalarının emeklilik işlerinde hesaba dahil edilmediğini belirterek, yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti. 20.05.2015 tarihi itibari ile yaşlılık aylığının toplu olarak ödenmesine ve ödenmesi gereken maaşın faiziyle birlikte davalı Kurumdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

      Sigortalının 506 sayılı Kanunun geçici 81'inci maddesinin (B) bendine göre aylığa hak kazanma koşulları 18 yaş uygulamasına bakılmaksızın 20/3/1986 tarihli girişine göre 20 yıl, 42 yaş, 5075 gün olarak tespit edilmiştir. Sigortalı tahsis talebinde bulunduğu zaman bu şartlardan 20 yıllık sigortalılık süresi şartının yerine gelip gelmediğinin tespitinde sigortalının 18 yaşını doldurduğu 10/1/1987 tarihi sigortalılık başlangıç tarihi olarak dikkate alınacak ve 20 yıllık sigortalılık süre şartı bu tarihe göre belirlenecektir....

        CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özet olarak; bu davanın görev ve çözümünde Ankara mahkemelerinin görevli ve yetkili olduğunu, davacının yetki yönünden reddi gerektiğini, davacının aylığa hak kazanabilmesi için sigortalının sağladığında sigortalı tarafından sağlanması gerektiğini bu amaçla yapılan inceleme sonrası sigortalının babası ve annesinin gelir tesbiti sonrasında aylık gelirlerinin 2012 ve 2013 yılı davacı yönünden 474,44- TL olduğunun belirlendiği, bu sebeple 01.10.2012- 22.11.2013 arası için ölüm aylığı ödendiğini, sigortalının annesinin 25.10.2013 vefat etmesi nedeni le davacının aylık gelirinin 948,79- TL olduğunu bu durumda asgari ücretten fazla gelir elde etmenin ortaya çıkması nedeni ile aylığının ödenmediğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir....

        HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2018/2577 KARAR NO : 2019/1218 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ORDU İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 22/03/2018 NUMARASI : 2016/601 2018/140 DAVA KONUSU : İŞ (Sigortalının Aylığa Hak Sahipliğinin Belirlenmesi İstemli) KARAR : Davalı kurum cevap dilekçesinde özetle; 5510 Sayılı Kanundan önce vefat eden sigortalılardan dolayı hak sahiplerine aylık bağlanmasının ölüm tarihinde yürürlükte olan mülga kanun hükümlerine göre yapılması gerektiğini, davacının murisinin vefat ettiği 1996 yılındaki mevzuata göre herhangi bir T3 bir işte çalışmayan veya buralardan gelir ya da aylık almayan "kız çocuklarına aylık bağlanabileceği , yeni statü nedeni ile 1479 sayılı yasa hükümlerinin uygulanması gerektiğini, kurumun yaptığı işlemin hukuka uygun olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince bir kısım delillerinin toplanmış olduğu görülmüştür....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, aksi kurum işleminin iptali, sözleşme aylığının 01.06.2011 tarihi itibarıyla tam aylığa dönüştürülmesi gerektiğinin tespiti ve 01.06.2011 tarihi ile, dava tarihi arası dönem yönünden hak edilen fark aylıklara ilişkin olarak, şimdilik 1,00 TL’nin tahsili istemine ilişkindir. Mahkeme, aksi kurum işleminin iptaline, sözleşme aylığının 01.06.2011 tarihinden itibaren tam aylığa dönüştürülmesi gerektiğinin tespitine ve 01.06.2011 tarihi ile, dava tarihi arası dönemde hak edilen 3.454,47 TL fark aylık nedeniyle, şimdilik 1,00 TL’lik aylığa ilişkin davacı istemlerinin kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....

          Aynı Yasa'nın 99.maddesine göre ise, malullük veya yaşlılık aylığı almakta iken ölen sigortalının hak sahibi kimselerinin aylıkları, sigortalının hak kazandığı son aylık devresinin sona erdiği tarihten başlar. Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, kazalarıyla meslek hastalıkları ve ölüm sigortalarından hak kazanılan gelir ve aylıklar, hakkı doğuran olay tarihinden itibaren beş yıl içinde istenmezse zamanaşımına uğrar. Bu durumda olanların gelir ve aylıkları, yazılı istek tarihini takibeden aybaşından itibaren başlar. Somut olayda, davacıya ölen oğlundan dolayı ölüm aylığı bağlanmasına karar verilmesi yerinde ise de aylığın başlangıcının karar yerinde gösterilmemesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 19.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, ilk defa 2008/Ekim ay başından sonraki süreler için ölüm gelir/aylığı bağlanacak olan hak sahiplerine ilişkin şartların tespitinde Kanun'un 34. maddesinin esas alınacağını, aylığın kesilmesi ile yeniden başlatılmasında da Kanun'un 35. madde hükümleri uygulanacağını, ancak, ölüm gelir aylıklarının hesaplanması ve hak sahiplerine paylaştırılmasında ölüm tarihindeki mevzuatın esas alınacağını, davacının 30.11.2018 tarihinde ölüm aylığı talebinde bulunduğunu, hak sahipliğinin en erken eşinin vefat ettiği tarih olan 09.01.2013 tarihinde başladığı, daha önce evli olduğu için babasından aylık alma hakkı olmadığını, Yönetmelik'te açıkça hak sahipliğine ilişkin koşulların tespitinde hak sahibi olma niteliğinin kazanıldığı tarihteki kanun hükümlerinin uygulanacağının belirtildiğini, davacının hak sahipliğinin eşinin vefat ettiği tarih olan 09.01.2013 tarihinde başladığını, hak sahipliği niteliğini sağladığı bu tarihte geçerli olan yasanın 5510 Sayılı...

            İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 17/07/2020 NUMARASI : 2019/354 ESAS-2020/250 KARAR DAVA KONUSU : sigortalının aylığa hak sahipliğinin belirlenmesi KARAR : Davacı vekili tarafından sigortalının aylığa hak sahipliğinin belirlenmesi istemiyle açılan davada, davanın reddine ilişkin İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması ve başvurusunun süresinde olduğunun anlaşılması üzerine, Üye Hakim Sevilay Yaralı tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve ön inceleme aşaması tamamlandıktan sonra, dosyadaki mevcut delil durumu ve yasal hükümlere göre istinaf başvurusunun, duruşma açılmaksızın dosya üzerinde inceleme yapılmak suretiyle karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşılmakla işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....

            UYAP Entegrasyonu