Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi Dava, kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirlerden oluşan Kurum zararının rücuan tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davacı Kurum ile davalılardan.... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1- Davacı Kurum, 29.01.1999 tarihinde geçirdiği kazası sonucu ölen sigortalı ... hak sahiplerine bağlanan gelirlerden oluşan sosyal sigorta yardımlarının 506 sayılı Kanunun 26’ncı maddesi uyarınca davalılardan rücuan tahsiline karar verilmesini istemiştir....

    sahipliğinin hem şirket pay defterine kaydedilmesi hem de ---- nezdinde tescili gerektiği, ancak,------ sıfatı ile görevleri olarak gerçekleştirmeleri gereken işbu işlemler gerçekleştirilmediği, bu sebeple Mahkememiz tarafından müvekkilinin ---- %90 payının üzerindeki en az 1/2 oranındaki hak sahipliğinin tevsiken tespiti----nezdinde tesciline karar verilmesi talep edilmiştir....

      Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun 21. maddesidir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanunî gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2- Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasanın 21. maddesi hükmüne göre; “İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir. Anılan madde ile tazmin sorumlularının Kurum karşısındaki sorumluluğu bir tavanla sınırlandırılmış olup, bu sorumluluk “...sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı…” bulunmaktadır....

        Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; Olay tarihi olan 22/11/2010 tarihinde davacıların murisi...yönetimindeki aracın kusuru neticesinde meydana gelen kaza sonucunda 2010 yılı itibariyle aylık gelirinin 660,27 TL olduğu, davacıların murislerinin desteğinden yoksun kaldıkları, talep edebilecekleri toplam destekten yoksunluk tazminatının 71.358,00 TL olduğu, olay tarihi itibariyle kazaya karışan aracın davalı ... şirketince zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olup, belirtilen miktarın sigorta limitinin içerisinde olduğu, bu miktar açısından davalı ... şirketinin sorumluluğunun bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 62.358,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihi olan 21/05/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı ...'...

          Hükmün, davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1- Dava, 07.10.2011 tarihli kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan ilk peşin sermaye değerli gelirlerden oluşan Kurum zararının rücuan tahsili istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı 5510 sayılı kanunun 21. maddesidir. 5510 sayılı Kanunun 21. maddesinin ilk fıkrasında, kazası, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve güvenliği mevzuatına aykırı bir davranışı sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamının, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirileceği belirtilmiş...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, Mahalli İskan Komisyonu’nun 22.12.1992 tarihli kararıyla 2510 sayılı Kanun uyarınca davalıların hak sahibi sayılmasına karar verilip 1464 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakan Halil ve ailesi adına tahsisen tescil edildiğini, bilahare Mahalli İskan Komisyonu’nun 27.04.2012 tarih ve 345 sayılı kararı ile, başvuru veya hak sahipliği karar tarihinden önce davalıların mirasbırakanı Halil Gözel’in Bağ-Kur kaydının bulunması nedeniyle hak sahipliğinin iptaline karar verildiğini, davalıların hak sahipliğinin iptali kararının iptali istemiyle açtıkları davanın Hatay İdare Mahkemesinin 2015/434 Esas, 2015/665 sayılı kararı ile açılmamış sayılmasına karar verilip kesinleştiğini, kaydın hukuki dayanağının kalmadığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescilini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır....

              Davalılar vekili, mirasbırakan ....1989 yılında hak sahibi olup 1980 yılında ölümüyle dava konusu taşınmazın mirasçılarına 2000 yılında teslim edildiğini, davalı idarenin yapılan bir şikayet üzerine 14.04.2006 tarihli kararı ile hak sahipliğinin iptaline karar verdiğini, işlemin iptal gerekçesinin davalıya ölen eşinden başkaca bir taşınmaz kalması nedenine dayandırıldığını, ...... hak sahipliği için 1976 yılında başvurmasına rağmen taşınmazın ölümünden çok sonra 2000 yılında teslim edildiğini, başvuru tarihinden taşınmazın teslim tarihine kadar geçen bu 24 yıllık süre içerisinde koşulların değişmesinin hak sahipliğini etkilemeyeceğini, aile temsilcisi ...bu süre zarfında birikimiyle Kahramanmaraş’tan gecekondu bölgesinden aldığı arsaya, mirasçılarının gecekondu yaptıklarını, idarenin kıymetsiz taşınmazı gerekçe göstererek 24 yıl sonra tahsis edilen taşınmazı geri almasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, idare mahkemesinde açılan davanın retle sonuçlanıp kesinleştiğini ancak aynı hususta...

                de mevcut olup şirkete müzekkere yazılması ile davacı müvekkiline ait hisse sayısının bilgisinin verildiğini, davacı müvekkilinin hisse senetlerinin zayi olduğunun ve hak sahipliğinin tespiti için bu davanın açılması zaruretinin hasıl olduğunu, davacı müvekkilinin ... Holding A.Ş. hisse senetlerinin zayi olduğunun ve hak sahipliğinin tespitine karar verilmesini mahkememizden talep ve dava etmiştir. Dava Kıymetli Evrak İptali (Zayi Nedeniyle) istemine ilişkindir. Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirmede, 6102 Sayılı TTK'nun 760. maddesi gereği, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde hisse senedini fiilen elinde bulunduranların ilk ilandan itibaren altı ay içinde mahkememize ibraz etmeleri aksi halde iptaline karar verileceği hususu üç kez ilan ettirilmiş ve ilk ilandan itibaren karar vermek için gerekli olan altı aylık sürenin geçmesi mahkememizce beklenmiş olup, herhangi bir kimsenin müracaatı ve ibrazı olmadığı anlaşılmıştır....

                  Davacı Kurum, 30.08.2009 tarihinde geçirdiği kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirler ile yapılan harcama ve ödemelerden oluşan sosyal sigorta yardımlarının rücuan tahsiline karar verilmesini talep etmiş olup, davanın yasal dayanağı 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunudur. 1)- 5510 sayılı Kanunun “İş Kazası ve Meslek Hastalığı İle Hastalık Bakımından İşverenin ve Üçüncü Kişilerin Sorumluluğu” başlıklı 21. maddesinin 1. fıkrasına göre; İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir...

                    Mahkemece, toplanan delillere, benimsenen bilirkişi raporuna ve kusur durumuna göre, davanın kabulü ile, 47.199.68 YTL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1- Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle, Antalya Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2007/252-428 Esas ve Karar sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporundaki kusur dağılımının, oluşa ve dosya içeriğine uygun bulunması sebebiyle mahkemece benimsenmesinde ve uzman bilirkişice düzenlenen tazminata ilişkin raporun hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına, davacının murislerinin içinde yolcu olarak bulundukları araç ticari nitelikte kamyon olup, avans faizi istenebileceğine göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen ve aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Davalı vekili, davacının murislerinin sigortalı araçta hatır taşıması sırasında meydana gelen kazada...

                      UYAP Entegrasyonu