Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Anılan maddenin birinci fıkrası hükmü, sigortalıya ya da ölümü halinde hak sahiplerine bağlanan gelirler ile yapılan harcama ve ödemelerin işverenden rücuan tahsili koşulları düzenlenmiş olup; işverenin sorumluluğu için, zarara uğrayanın sigortalı olması, zararı meydana getiren olayın kazası veya meslek hastalığı niteliğinde bulunması, zararın meydana gelmesinde işverenin kastının veya sigortalının sağlığını koruma ve güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketinin ve bu hareket ile meydana gelen kazası ve meslek hastalığı arasında illiyet bağının bulunması gerektiğini düzenlemiştir....

Maddedeki “…sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarla sınırlı olmak üzere…” bölümünün Anayasaya aykırılık nedeniyle iptali sonrasında, Kurumun rücu hakkının, yasadan doğan kendine özgü ve sigortalı ya da hak sahiplerinin hakkından bağımsız basit rücu hakkına dönüşmüş olması karşısında, davalı işverenin gelirler yönünden tazmin sorumluluğunun ilk peşin sermaye değerli gelir üzerinden belirlenmesi yönündeki mahkeme yaklaşımı yerinde ise de; ilk peşin değerli gelir miktarı belirlenmeden dava dilekçesinde belirtilen ve gelirlerdeki artışları da içeren tüm peşin değerli gelirin esas alınmış olması isabetsiz bulunmuştur. ................

    İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/270 Esas KARAR NO : 2022/142 DAVA : Fikir Ve Sanat Eseri (Tecavüzün Tesbiti İstemli) DAVA TARİHİ : 27/08/2020 KARAR TARİHİ : 28/09/2022 Mahkememizde görülmekte bulunan Fikir Ve Sanat Eseri (Tecavüzün Tesbiti İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; müvekkilinin ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... adlı sinema eserlerinin,mali hak sahibi olduğunu, eserlerin davalıya ait "..." adlı, ..."...

      Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; 34 XX 147 plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun trafik poliçesindeki limitler ve sigortalının kusuru ile sınırlı olduğunu, davaya konu kazada kusur durumlarının tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu’na sevk edilmesini talep ettiklerini, davaya konu kazanın oluşumunda sigortalı araç sürücüsüne atfı kabil kusur bulunmadığını, sigortalı araç sürücüsünün kusurunun tespiti halinde ortaya çıkan zarardan kaynaklanan tazminatın hesaplanması için dosyanın aktüer siciline kayıtlı aktüerya uzmanına gönderilmesini talep ettiklerini, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      Yine düzenleme gereği Kurum lehine hükmedilecek tazminat tutarının belirlenebilmesi için, işverenin sorumluluğunun üst sınırını belirleyen ve “dış tavan” olarak adlandırılan “sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri” tazminat tutarının belirlenmesi zorunluluğu bulunmakta olup, gerçek zarar olarak da ifade edilen tavan zarar belirlenmeden, bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri ile sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutar yönünden bir karşılaştırma yapılamayacaktır. İlk peşin sermaye değeri toplamının, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere işverene ödettirileceği için de gerçek zararın ilk peşin sermaye değerini aşması durumunda peşin değer hükme esas alınacaktır....

        Anılan hükümlerin birlikte değerlendirilmesinden, hak sahipliğinden yararlanabilmek için talep ve taahhütname vermenin zorunlu olduğu, talep ve taahhütnamelerin incelenip hak sahibi olmayanlara durumun yazılı olarak tebliğ olunacağı, bu tebligattan itibaren 15 gün içinde itirazda bulunulabileceği, bu itirazın mahalli komisyonca (Hak Sahipliği İnceleme Komisyonu) incelenip karara bağlanacağı, ancak hak sahipliği ve itiraz konusunda verilen kararlarla ilgili nihai kararın Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nca verileceği, bu anlamda hak sahipliği konusunda Bakanlıkça verilecek kararın ilgililer tarafından dava konusu edilebileceği sonucuna ulaşılmaktadır....

          Kurumun kanundan doğan rücu hakkı nedeniyle, tazmin sorumlularının sigortalı ya da hak sahiplerine yapmış oldukları ödemelerin rücu alacağından düşülmemesi gerekmekte ise de; sigorta şirketlerinin 2918 sayılı Kanun kapsamında poliçeye dayalı akdi sorumluluğu nedeniyle poliçe limitini teşkil eden miktarın sigortalı ya da hak sahiplerine ödediğinin geçerli belgelerle kanıtlanması durumunda; sigorta şirketlerinin mükerrer ödeme ile karşı karşıya bırakılmaması bakımından ödedikleri miktar oranında sorumlu tutulmaması, yargılama giderleriyle vekalet ücretinden sorumluluğun da, poliçe limiti kapsamındaki ödeme yükümlülüğüyle orantılı olarak belirlenmesi gerekir....

            İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 30.11.2021 NUMARASI : 2021/35 ESAS, 2021/255 KARAR DAVA KONUSU : İş (Sigortalının Aylığa Hak Sahipliğinin Belirlenmesi İstemli) KARAR : İlk derece mahkemesince verilen karara karşı istinaf başvurusu üzerine dosya dairemize gönderilmekle incelendi: GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: DAVACININ İSTEMİNİN ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacının 20.05.2015 tarihinde yaşlılık aylığı bağlanması için kuruma yapmış olduğu başvurunun reddedildiğini, davacının talep tarihinde sigortalı gün sayısının 5067 gün olduğunu, açılan hizmet tespiti davasının derdest olmasından kaynaklı olarak 1981 yılı öncesi çalışmalarının emeklilik işlerinde hesaba dahil edilmediğini belirterek, yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti. 20.05.2015 tarihi itibari ile yaşlılık aylığının toplu olarak ödenmesine ve ödenmesi gereken maaşın faiziyle birlikte davalı Kurumdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

            Davalı vekili cevap dilekçesinde; ... plaka sayılı aracın müvekkili şirkete ZMSS poliçesi ile sigortalı olduğunu, dava dilekçesinde geçici ve kalıcı görmezlik tazminatının 5000 TL talep edilmiş, ancak ne kadar geçici ne kadar kalıcı görmezlik talep ettiğinin belirtilmediğini, geçici görmezlik ve tedavi giderlerinin genel şartlar uyarınca teminattan çıkarıldığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla kazanın çift taraflı olup kusur oranlarının belirlenmesi gerektiğini, davacının maluliyet durumunun adli tıp kurumunca belirlenmesi ve konusunda uzman aktüerya bilirkişi tarafından kusur durumu da gözetilerek tazminat hesaplanması yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, kira sözleşmesi uyarınca hak sahipliğinin tesbiti isteğine ilişkin olup, mahkemeninde kabulü bu yöndedir. Kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay 6. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ:Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 6.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 15.5.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu