Mahkemece "davanın kabulü ile; 154 ada 123 parsel sayılı taşınmaz 4 pay kabul edilmek suretiyle, 2 hissesinin malik ve hak sahipliğinin ... oğlu 1959 doğumlu ...'ya, 1 hissesinin malik ve hak sahipliğinin muris ... kızı 1934 doğumlu ...'ya, 1 hissesinin malik ve hak sahipliğinin muris ... kızı 1955 doğumlu ...'a ait olduğunun tespitine, 154 ada 149, 154 ada 183, 154 ada 205, 153 ada 66, 153 ada 62, 153 ada 64, 154 ada 195 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma öncesinde taşınmazın tamamının malik ve hak sahipliğinin ... oğlu 1959 doğumlu ...'ya" şeklinde karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, işlem tesis edilmiş olmasına göre, davalı ... vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, Mahkemece çekişmeli taşınmazların gölet alanı olmadan evvel davacı ...'...
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı Kurum vekili; Zamanaşımı itirazlarının değerlendirilmediğini, hak düşürücü süre yönünden davaya itiraz ettiklerini, bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilmediğini, sigortalı işe girdiği için aylığının 21.03.2015 tarihinde kesildiğini, davacının SGDP'ye tabi çalışması olmadığı halde kabul kararın haksız ve hatalı olduğunu, taleple bağlı ilkesine aykırı davranıldığını, Kurum aleyhine hükmedilen yargılama masrafları ve vekalet ücreti yönünden kararın bozulması gerektiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir. UYUŞMAZLIK KONUSU : Davacılara murislerinin biriken yaşlılık aylığının ödenip ödenmeyeceği uyuşmazlık konusudur....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, rucüan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-) Dava, müşterek müteselsil sorumluluk esasına göre açılmış olup, teselsüle dayanan davalarda; Kurum, sigortalı ya da hak sahiplerine yaptığı sosyal sigorta yardımlarının tümünün tazminini, bütün sorumlulardan birlikte veya sorumluların her birinden ayrı ayrı ya da sadece birinden istemek hakkına sahiptir....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. ...-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. ...-) Dava, müşterek müteselsil sorumluluk esasına göre açılmış olup, teselsüle dayanan davalarda; Kurum, sigortalı ya da hak sahiplerine yaptığı sosyal sigorta yardımlarının tümünün tazminini, bütün sorumlulardan birlikte veya sorumluların her birinden ayrı ayrı ya da sadece birinden istemek hakkına sahiptir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalılardan ... ... Bilg. İnş. Turz. Yat. Tic. ve San. A.Ş. avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. ...-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve temyiz nedenlerine göre, aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. ...-) Dava, müşterek müteselsil sorumluluk esasına göre açılmış olup, teselsüle dayanan davalarda; Kurum, sigortalı ya da hak sahiplerine yaptığı sosyal sigorta yardımlarının tümünün tazminini, bütün sorumlulardan birlikte veya sorumluların her birinden ayrı ayrı ya da sadece birinden istemek hakkına sahiptir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi Dava, rücûan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyarak ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Yapılan yargılama sonunda, Kurum zararı ve sorumlularına dair mahkemenin kısmen kabulü isabetli ise de; Dava, müşterek müteselsil sorumluluk esasına göre sürdürülmüş olup, teselsüle dayanan davalarda; Kurum, sigortalı ya da hak sahiplerine yaptığı sosyal sigorta yardımlarının tümünün tazminini, bütün sorumlulardan birlikte veya sorumluların her birinden ayrı ayrı ya da sadece birinden istemek hakkına sahiptir....
Şirketler Birliği (Güvence Hesabı) avukatlarının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. ...-) Dava, müşterek müteselsil sorumluluk esasına göre açılmış olup, teselsüle dayanan davalarda; Kurum, sigortalı ya da hak sahiplerine yaptığı sosyal sigorta yardımlarının tümünün tazminini, bütün sorumlulardan birlikte veya sorumluların her birinden ayrı ayrı ya da sadece birinden istemek hakkına sahiptir. Tazmin sorumlularının her biri, vefatları halinde de mirasçıları, Kuruma karşı zararın tamamından müteselsilen, fakat birbirlerine karşı kendi ya da murislerinin kusurları oranında sorumludurlar. Eldeki dosyada, kurum zararının, davalılardan müteselsilen tahsili yerine, kusur oranlarına göre paylaştırılması, isabetsiz bulunmuştur....
(Muhalif) (Muhalif) -KARŞI OY- Davacı İdare, çekişmeli taşınmazın, göçebelerin iskanına ilişkin Mahalli İskan Komisyonu kararı uyarınca davalılar adına tescil edildiğini ancak daha sonra davalı aile temsilcisinin sigortalılık kaydının tespit edildiğini bunun üzerine Mahalli İskan Komisyonu kararı ile davalıların hak sahipliğinin iptal edildiğini ileri sürüp tapusunun iptali ile Hazine adına tescil isteğinde bulunmuştur. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Davalıların, 29.06.1998 tarih 14 sayılı.... kararı ile hak sahibi oldukları ve çekişmeli taşınmazın bu karar uyarınca davalılar adına tescil edildiği, ancak davalıların hak sahipliğinin 15.06.2011 günlü Mahalli İskan Komisyon kararı ile iptal edildiği, davalıların, hak sahipliğinin iptaline ilişkin komisyon kararının iptali isteğiyle Hatay İdare Mahkemesinde açtıkları 2011/1778 esas sayılı davanın retle sonuçlandığı sabittir....
Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, terekenin tespiti istemine ilişkindir. ... Sulh Hukuk Mahkemesi; “...davacının murislerinin ölmeden önce ... ilçesinde ikamet ettikleri zabıta araştırmasıyla belirlendiğinden ... Sulh Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğu ...” gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir. ... Sulh Hukuk Mahkemesi ise; “...miras bırakanların ölmeden önceki son MERNİS adreslerinin ... olduğundan ... Sulh Hukuk Mahkemesinin yetkili bulunduğu“ gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir. Türk Medeni Kanununun 589. maddesinde "Miras bırakanın yerleşim yeri Sulh Hakimi, istem üzerine veya re’sen tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır."...
Davalı vekili, öncelikle hak düşürüçü süre itirazında bulunduklarını, miras taksim sözleşmesi ile terekenin bölüşüldüğünü, konu edilen iş yerinin müvekkili şirketin kurucusu ve davacının abisi N. E.'a kaldığını davacının farklı zamanlarda üç kez davalı iş yerinde sigortalı olarak çalıştığı ve ayrıldığını farklı girişimlerde bulunduğunu fakat başarılı olamadığını, bilhare aynı işi yapmaya başladığını, müvekkilinin dava konusu markalar üzerinde gerçek hak sahibi olup, markaları ilk ihdas ve istimal eden tanınmış hale getiren kişi olduğunu, davacının gerek işletmeye gerek markalara maddi ve manevi katkısının olmadığını, uzun süre sessiz kalması nedeniyle hak kaybına uğrağını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, somut olayda mirasçılar arasında yapılan 26/11/1980 tarihli miras taksim sözleşmesi uyarınca dava konusu işletme ve beraberindeki hakların davalı işletme sahibi N. E.'...