Y A R G I T A Y K A R A R I 1-Davalıların hak sahipliğinin belirlenmesi açısından dava konusu taşınmazlarda kayıt maliki olan ... 'a ait mirascılık belgesinin ilgilisinden, 2-Borçlu davalı ...'a bu dava nedeniyle kayyım atandığı anlaşılmakla buna ilişkin kararın aslı veya onaylı bir örneğinin mahkemesinden, Getirtilip dosya içerisine konulmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 4.10.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dava, müşterek müteselsil sorumluluk esasına göre açılmış olup, teselsüle dayanan davalarda; Kurum, sigortalı, ya da, hak sahiplerine yaptığı sosyal sigorta yardımlarının tümünün tazminini, bütün sorumlulardan birlikte veya sorumluların her birinden, ayrı ayrı, yada, sadece, birinden istemek hakkına sahiptir. Tazmin sorumlularının her biri, vefatları halinde de mirasçıları, Kuruma karşı zararın tamamından müteselsilen, fakat birbirlerine karşı, kendi, yada, murislerinin kusurları oranında sorumludurlar....
Noterliğinin 08120 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde vekaletnameyle gayrimenkulü teslim aldığını ve kullanmaya başlamış olduğunu, Bu tarihten sonra Su Şehri Sivas noterliğinden tanzim edilen 14/08/2014 tarih 03423 yevmiye numaralı muvafakatname ile Nami Çamlıca'nın halefi olduğunu ve Milli Emlak Müdürlüğüne de müracatta bulunduğunu, Müvekkili 2/B kapsamında tapuların belediyece dağıtılacağını öğrendikten sonra belediyeye müracatta bulunduğunu ancak belediyenin meskul gayrimenkulün itilaflı bulunduğunu davalılardan hiç hakkı olmadığı halde Şaban Balcının da belediyeye müracat ettiğini bu nedenle yerin itilaflı bulunduğundan bahisle tescil işleminin yapılamayacağını belirtildiğini, Kadastro tespil tutanağının celbiyle 6292 sayılı kanun çerçevesinde 2/B belirtmesi bulunan iş bu gayrimenkulün zilliyetinin müvekkili açısından hak sahibi bulunduğunu ve bunun korunması gerektiği nedeniyle iş bu zilliyetiliğin tespiti davasının açıldığını, bu nedenlerle müvekkilinin hak sahipliğinin belirlenerek...
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 79/10.maddesi hükmüne göre; yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilmeyen sigortalılar, çalıştıklarını, hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan itibaren (=işyerinden ayrıldıkları yılın sonundan itibaren) 5 yıllık hak düşürücü süre içinde mahkemeye başvurarak dava açtıkları ve iddialarını kanıtladıkları takdirde, mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları sigortalı hizmet olarak değerlendirilir. Davacıların, murislerinin işyerinden ayrıldığını iddia ettikleri 2005 yılı sonundan başlayarak 5 yıllık hak düşürücü süre geçmeden dava açmış olmaları karşısında, hak düşürücü süre gerçekleşmediğinden, mahkemece, işin esasına girilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekir....
Somut olayda iş kazası olduğu iddia olunan olayın ... Kurumuna bildirilmediği anlaşılmaktadır. İş kazasına dayalı manevi tazminat istemine dair davada zararlandırıcı olayın iş kazası niteliğinde olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf aynı zamanda ... Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir. İşverenin tazminattan sorumlu tutulması ve tazminat miktarının belirlenmesinde, iş Kanunun 77. maddesi ile İş ... Yönetmeliğinin öngördüğü önlemlerin işyerinde alınıp alınmadığının saptanmasıyla mümkündür. İşverenin kusurlu olup olmadığı, varsa kusur oranı uzman bilirkişiler tarafından düzenlenecek kusur raporu ile tespit edilmelidir. Yapılacak iş; davacılara iş kazası olarak niteledikleri olayı ... Kurumuna bildirmek ve olayın Kurumca iş kazası olarak kabul edilmemesi halinde ......
Hukuk Dairesi'nden geçip kesinleşen hükme dayalı davacı konut yapı kooperatifinin hak sahipliğinin tespiti, davacı payına düşecek mesken ve dükkanların kura ile belirlenmesi ve davacıya isabet edecek olan miktarın verilmesi isteğine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 20.01.2017 tarihli ve 2017/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay (23.) Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır.SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle dosyanın sözü edilen görevli Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 15.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Komisyonunca hak sahibi yapılan tekeli yörük göçebe aileler bulunduğunu, 2510 sayılı İmar İskan Kanunu Uygulama Yönetmelinin 6. maddesi genel esaslar kısmında 2510 sayılı İskan Kanunu ve diğer ilgili mevzuata göre iskana hak kazanan göçebeler tarımsal veya tarım dışı (şehirsel) iskan edilebilir hükmünden sonra, göçebelerde hak sahibi olma koşulların sıralandığını, 24.08.1995 tarihinde ... Komisyonunca hak sahibi yapılan . .. . ailelere ilişkin bilgi ve belgeler ......
Hükmen ret istemli davada terekenin borcu, terekenin alacaklılarının kimliği konusunda açıklama yaptırılarak davanın alacaklılara yöneltilmesi, taraflara delil bildirme olanağı sağlanması, terekenin aktif ve pasifinin belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Somut olayda davacılar, murislerinin 22.03.2016 tarihinde vefat ettiğini, sağ iken pek çok harcamalar yaptığını, malvarlığını aşacak düzeyde borç altına girdiğini belirterek mirasın reddini talep etmişler ve murisleri hakkında başlatılan icra takip dosyalarının listelesini mahkemeye sunmuşlardır. Davacıların terekenin borca batık olduğunu ileri sürmelerine göre "mirasın hükmen reddini" istedikleri anlaşılan davanın, asliye hukuk mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; ... 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 06/12/2016 gününde oy birliği ile karar verildi....
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, dava konusu taşınmazların önceki tarihli muvafakatname ile devralan kişiden kendisinin devraldığı, bu nedenle hak sahibi olduğu ileri sürülmektedir. KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir. DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NUN DÜŞÜNCESİ : 6292 sayılı Kanuna göre 2/B alanlarında bulunan taşınmazların hak sahiplerine satılması mümkün olup, söz konusu hak sahipliğinin noter tarafından düzenlenecek muvafakatname ile devri de imkan dahilindedir. Dava konusu uyuşmazlık, hak sahipliğinin birden fazla kişiye devredilmesi halinde, devir alan kimselerden hangisinin hak sahipliğini kullanarak taşınmazı satın alabileceğinin ortaya konulmasını gerektirmektedir....
Davalı ..., hak sahipliğinin iptaline ilişkin kararın kendilerine tebliğ edilmediğini, yine kendileri tarafından açılmış bir davanın da bulunmadığını, ayrıca 5543 sayılı İskan Kanunu'na eklenen geçici 7. maddenin üçüncü fıkrasında mülga 2510 sayılı Kanun döneminde hak sahibi olanların hak sahipliklerinin herhangi bir koşul aranmaksızın devam edeceği hükmünün düzenlendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Diğer davalılar, usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemişlerdir....