Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Müşavirlik A.Ş vekilinin tüm, davacı Kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 3- Dava, müşterek müteselsil sorumluluk esasına göre açılmış olup, teselsüle dayanan davalarda; Kurum, sigortalı, ya da, hak sahiplerine yaptığı sosyal sigorta yardımlarının tümünün tazminini, bütün sorumlulardan birlikte veya sorumluların her birinden, ayrı ayrı, ya da, sadece, birinden istemek hakkına sahiptir. Tazmin sorumlularının her biri, vefatları halinde de mirasçıları, Kuruma karşı zararın tamamından müteselsilen, fakat birbirlerine karşı, kendi, yada, murislerinin kusurları oranında sorumludurlar. Eldeki dosyada, 11.7.2011 tarihinde meydana gelen kazası nedeniyle hükme esas alınan bilirkişi raporu uyarınca, davalı işveren P... davalı Kontrole......

    Dava konusu bağımsız bölümün davalılar adına tesciline dayanak olan Türkoğlu Mahalli İskan Komisyonu'nun 24.08.1995 tarihli işleminin 13.12.2011 tarihli Mahalli İskan Komisyonu kararı ile iptal edildiği, hak sahipliğinin iptaline ilişkin anılan 13.12.2011 tarihli kararın iptali için ... 2. İdare Mahkemesi'ne dava açıldığı, davanın reddine ilişkin kararın Danıştay'ın 05.02.2014 tarih 2013/4278 Esas 2014/690 Karar sayılı kararı ile bozulduğu, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda ... İdare Mahkemesi'nin 05.05.2015 tarih 2015/224 Esas 507 Karar sayılı kararı ile hak sahipliğinin iptaline ilişkin 13.12.2011 tarihli idari işlemin iptaline karar verildiği ve bu kararın 18.05.2016 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Bu halde, hak sahipliğinin iptaline ilişkin idari işlemin iptal edildiği ve iptale ilişkin hükmün kesinleştiğinden bahisle eldeki davada verilen hükmün bozulması gerektiği anlaşıldığından onama kararının kaldırılarak hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

      Mahkemece, 12.07.2013 tarihinde kabul edilen 6495 sayılı Kanun ile 5543 sayılı İskan Kanununda eklenen Geçici 7. maddesinin üçüncü fıkrasında; "Mülga 2510 sayılı kanuna göre hak sahibi olanların hak sahiplikleri herhangi bir koşul aranmaksızın bu kanuna göre devameder." hükmüne yer verildiği, ayrıca davalı ...'ın dosyaya gelen SGK kayıtlarından yalnızca 1988 yılında 60 günlük çalışmasının bulunduğu ve bu bakımdan söz konusu sigortalı çalışma olgusunun davalının yerleşik hayata geçtiği şeklinde yorumlanamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

        Ayrıca, kazası veya meslek hastalığı sonucu ölümlerde, bu Kanun uyarınca hak sahiplerine bağlanacak gelir ve verilecek ödenekler için, kazası veya meslek hastalığının meydana gelmesinde kusuru bulunan hak sahiplerine veya kazası sonucu ölen kusurlu sigortalının hak sahiplerine, Kurumca rücu edilmez" düzenlemesine yer verilmiştir. Somut olayda; davalı tarafça meydana gelen kazanın kazası niteliğinde olduğundan geçici göremezlik ödeneğinin SGK tarafından sigorta şirketine rücu edildiği, davacının kalıcı maluliyet oranı da dikkate alındığında davacıya SGK Başkanlığı tarafından gelir bağlanmış olma ihtimalinin yüksek olduğundan bu hususta araştırılma yapılması talep edilmiş ve İtiraz Hakem Heyeti tarafından gerekli araştırma yapılmadan itiraz reddedilmiştir....

          "İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Davacılar, kesilen ölüm aylıklarının yeniden bağlanması gerektiğinin ve yersiz aylıklar nedeniyle Kuruma borçlu olmadıklarının tespiti ile yapılan kesintilerin iadesini, ayrıca, murislerinin 506 sayılı Yasa hükümlerine göre, terdiden 1479 sayılı Yasa hükümlerine göre yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitini istemişlerdir. Mahkeme, davacıların yersiz aylıklar nedeniyle Kuruma borçlu olmadıklarının, kesilen ölüm aylıklarının yeniden bağlanması gerektiğinin, ayrıca davacıların murisine 4/1-b sigortalılığına göre yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar vererek istemi kısmen hüküm altına almıştır. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....

            HUKUK DAİRESİ Dava, 6292 sayılı Yasa'nın 6/12.maddesi uyarınca hak sahipliğinin tespiti talebine ilişkin olmakla, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 09.02.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 20. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 11.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Sigorta şirketi tarafından, 2918 sayılı Yasa kapsamında poliçeye dayalı akdi sorumluluk nedeniyle poliçe limiti dahilinde, sigortalı ya da hak sahiplerine ödeme yapıldığının geçerli belgelerle kanıtlanması durumunda, sigorta şirketinin mükerrer ödeme ile karşı karşıya bırakılmaması bakımından, ödediği miktar oranında tazmin sorumluluğundan kurtulduğunun kabulü gereklidir. Eldeki davada, her ne kadar bozmaya uyularak hak sahiplerine yapılan ödemeler davalı ... şirketinden sorulmuş ise de, davalı ... Sigorta AŞ.'...

                "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davacı Kurum vekili ile davalı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı ... vekilinin tüm, davacı Kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Dava, müşterek müteselsil sorumluluk esasına göre açılmış olup, teselsüle dayanan davalarda; Kurum, sigortalı, ya da, hak sahiplerine yaptığı sosyal sigorta yardımlarının tümünün tazminini, bütün sorumlulardan birlikte veya sorumluların her birinden, ayrı ayrı, yada, sadece, birinden istemek hakkına sahiptir....

                  Dava; 03.04.2006 tarihli kazası sonucu sürekli göremez durumuna girmesi ile bağlanan gelirler ve yapılan masrafların tahsili istemine ilişkin olup, 5510 sayılı Yasanın 21. maddesiyle yeniden getirilen “sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı” tazmin hükmünün, 5510 sayılı Yasanın yürürlüğü öncesinde gerçekleşen kazalarından kaynaklanan rücuan tazminat davalarında uygulanmasına olanak veren bir düzenleme bulunmadığı gözetildiğinde, davanın yasal dayanağını 506 sayılı Yasanın 26. ve 87. maddeleridir. Anılan madde uyarınca davalıların Kurumun rücu alacağından sorumluğu ancak kusurlarının varlığı halinde mümkündür. ...’ye ait termik santralde temizlik ve yemek dağıtım işini alan ... İnş. Nak. Tem. Güv. Tic. San. Ltd....

                    Hükmen ret istemli davada terekenin borcu, terekenin alacaklılarının kimliği konusunda açıklama yaptırılarak davanın alacaklılara yöneltilmesi, taraflara delil bildirme olanağı sağlanması, terekenin aktif ve pasifinin belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Somut olayda davacılar, murislerinin 05/12/2015 tarihinde vefat ettiğini, sağ iken pek çok harcamalar yaptığını, malvarlığını aşacak düzeyde borç altına girdiğini belirterek mirasın reddini talep etmişler ve murisleri hakkında başlatılan icra takip dosyaları ile vergi borcuna ilişkin yazıları delil olarak mahkemeye sunmuşlardır. Davacıların terekenin borca batık olduğunu ileri sürmelerine göre "mirasın hükmen reddini" istedikleri anlaşılan davanın, asliye hukuk mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 2....

                      UYAP Entegrasyonu