Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 22/03/2022 NUMARASI : 2020/288 ESAS - 2022/178 KARAR DAVA KONUSU : (Sendika Yönetim Kurulu Kararına İtiraz İstemli) KARAR : İSTANBUL ANADOLU 7. İŞ MAHKEMESİ'nin 22/03/2022 tarihli 2020/288 Esas - 2022/178 Karar sayılı kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosyanın dairemize tevzi edildiği anlaşılmakla, dosya ve ekleri incelendi. G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: I-DAVA : Davacılar vekili dava ve birleşen dava dilekçesinde özetle; davalı sendikanın yönetim kurulunun aldığı 27/08/2020 tarihli 348 sayılı kararının iptaline karar verilmesinin talep ve dava etmiştir. II-CEVAP : Davalı sendika vekili cevap ve birleşen dava cevap dilekçesinde özetle; genel merkezin aldığı kararın yasal mevzuata uygun olduğunu, davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

e satışına karar verildiğini, müvekkilin söz konusu yönetim kurulu kararına muhalif kaldığını, bu kararın şirketin amacına aykırı bir karar olup aynı zamanda yetki sınırlarının dışına çıkılarak verildiğini, bu nedenle söz konusu kararın hukuka aykırılığının tespiti ile yönetim kurulu kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; anonim şirketin genel kurul kararına karşı iptal davası açılabileceğini, yönetim kurulu kararlarına yönelik iptal davası açılmasının olanaklı olmadığını, ayrıca şirketin sözü edilen kararına yönelik daha sonradan tüm şirket ortakları tarafından alınan protokol gereğince söz konusu mal varlığının satılmasına imkan verildiğini savunarak davanın reddini istemiştir....

    Ben davalı yerinde Temmuz 2010 ile Şubat 2017 tarihleri arasında çalıştım, Mayıs 2015 tarihine kadar bakım müdürü olarak, Mayıs 2015 tarihinden sonra da yatırım ve projeler koordinatörü olarak çalıştım, şubat 2017 tarihinde de istifa ederek işten ayrıldım, davacı ile aynı dönem çalışmamız oldu,, kendisi ayrıldığında, davacı üretim kalite ve mühendislik direktörüydü, davacının organizasyonel olarak genel müdürden bir sonraki pozisyondu, üretimden sorumluydu, davacı teknik olarak üretim bölümünün tamamından sorumluydu, karar alma mekanizması olarak genel müdür ve yönetim kuruluna bağlıydı, davacının tek başına işe alma ve işten çıkarma yetkisi yoktu, genel müdüre bağlı olarak bu kararı alabilirdi, davacının imza yetkisi günlük işlemlerde yönetim kurulunun talebi doğrultusundaki işlemler ile sınırlıydı, örneğin benim imza yetkim kapsamındaki konular yönetim kurulunun onayı olmadan tek başıma yapabileceğim işlemler değildi, davacının da yetkileri bu şekilde sınırlıydı, davacının görev tanımı...

    Duygu Demirel/ Anonim Şirketlerde Yönetim Yetkisinin devri) TTK'nın 375/1- f md. de, genel kurul toplantılarının hazırlanması yönetim kurulunun devredemeyeceği yetkiler arasında sayılmıştır. Genel kurulun toplantıya çağrılması görevi, diğer hazırlık faaliyetlerinden farklı olarak bizzat kurul olarak yönetim kurulu tarafından ifa edilmelidir. Yönetimkurulu bu görev ve yetkisini yönetim kurulu başkanına, üyelerine veya üçüncü kişilere devredemez. ( Doç. Dr. Beşir Fatih DOĞAN/Yönetim Kurulunun Devredilemez Yetkileri ve Yönetim Yetkisinin Devri ) Şu halde; TTK 367'ye uygun bir iç yönerge hazırlanmadığı gibi genel kurula çağrı, yönetim kurulunun devredemeyeceği yetkiler arasındadır. Bu sebeple Murat Karadut'un yönetim kurulu başkanı seçilmesi, 07/04/2016 tarihli yönetim kurulu kararı ile yönetim kurulu başkanına şirketi münferit imzasıyla yönetme yetkisi verilmesi tek başına genel kurula çağrı yetkisinin bulunduğu anlamına gelmez....

    E) Gerekçe: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının amatör sendika yöneticiliği ücretine hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır Sendika Anatüzüğü “Merkez Yönetim Kurulunun Görevve Yetkileri” başlıklı 22. Maddesi’nde, merkez yönetim kurulunun görev ve yetkileri arasında “Şube Yönetmeliği” yapmak sayılmıştır....

      E) Gerekçe: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının amatör sendika yöneticiliği ücretine hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır Sendika Anatüzüğü “Merkez Yönetim Kurulunun Görevve Yetkileri” başlıklı 22. Maddesi’nde, merkez yönetim kurulunun görev ve yetkileri arasında “Şube Yönetmeliği” yapmak sayılmıştır....

        İdare Mahkemesince; olayda, davalı idarece, üye sayısı 400'ün altına düşen sendika şubesi yönetim kurulu üyelerinin 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu'nda yer alan izin hakkından yararlanmasının mümkün olmadığı iddia edilmekte ise de anılan Kanun'un 18. maddesinde yer alan, sendika şubelerinin en az 400 üye ile kurulacakları yönündeki hükmün, sendika şubelerinin kuruluş aşamasında aranacak olan bir şart olduğu, söz konusu şartı sağlayarak kurulan ve hukuki varlık kazanan sendika şubelerinin üye sayısının belirtilen sayının altına düşmesinin, söz konusu sendika şubesinin hukuk alemindeki varlığını etkilemeyeceği, bu bakımından üye sayısı şartını sonradan kaybeden şubelerin şube kapatma konusunda yetkili olan genel kurul tarafından kapatılana kadar her türlü sendikal hakları kullanabileceği, diğer taraftan üye sayısı 400'ün altına düşen sendika şubelerinde görev yapan yönetim kurulu üyelerinin idari izinli sayılmayacakları yönünde açık bir kuralın bulunmadığı...

          'nun memuriyetten ihraç kararı sonrası ... ... şubesinin 19.02.2017 tarihinde gerçekleştirilen Olağan Genel Kurulunda sendika yönetim kurulu üyeliğine seçildiği, 672 sayılı KHK'nın 2 nci maddesinin işçileri ve kamu görevlilerini kapsadığı, söz konusu maddede meslekten çıkartılanların yeniden kamu görevlerine kabul edilemeyeceklerinin ve söz konusu kişilerin mütevelli heyet, kurul, komisyon, yönetim kurulu, denetim kurulu, tasfiye kurulu üyeliği vs. görevlerinin sona ermiş sayılacağının belirtildiği, bu maddenin kamu görevlilerinin meslekten ihraca ilişkin karara karşı açmış oldukları davanın sonucunun beklenmesine ilişkin istisnai bir hükmü içermediği, 672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarıldığı anlaşılan davalının, 4688 sayılı Kanun'un 16 ncı maddesinin beşinci fıkrası gereğince sendika üyeliğinin dolaylı olarak sona erdiği, 19.02.2017 tarihli davalı Sendikanın Olağan Genel Kurulu sonrası seçim ile yönetim kurulu üyeliğine seçilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle İlk...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA :Davacı, Sendikanın ... Şubesinde, yedek listede sırada bulunan davacının, Sendikanın ... Şubesi yönetim kurulu üyesi olarak sendika yöneticisi olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti: Davacı sendika üyesi olduğunu, 29.11.2008 tarihli sendika olağanüstü genel kurulunda ......

              (f) maddesi gereği anılan personellerin 19.07.2016 tarihi itibari ile Enerji İş Kolu 16. Dönem İTİS'in 148.maddesi gereği işlem tesis edilmesini teminen işten el çektirilmesi (görevden uzaklaştırılmaları) davalı kurumun yönetim kurulunca 26.07.2016 tarih ve 40- 187 numaralı kararı ile uygun görüldüğünü bu durumun ilgililere 27.07.2016 tarihinde tebliğ edilerek yeniden SGK girişlerinin yapıldığını, bu sebeple davacının işten çıkarılması söz konusu olmadığından davaya dayanak olan bir sebebin mevcut olmadığını, davanın konusuz kaldığını savunmuştur. Mahkemece, feshe bağlı alacaklardan olan kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanılıp kazanılmadığının tespiti yönünden öncelikle akdinin fesih tarihinin tartışılıp netleştirilmesi gerekmektedir. Zira, davacı tarafından iddia olunan fesih tarihi ile davalı tarafça savunulan fesih tarihleri farklıdır....

              UYAP Entegrasyonu