ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına başvurduğunu, bakanlık tarafından işverenin kanuna aykırı olarak belirli süreli iş sözleşmesi ile işçi çalıştırdığının, bunların belirsiz süreli işçiler olduğunun belirlendiğini, müvekkili sendikadan istifaların mevzuat hükümlerine aykırı olacak şekilde ve işçilerin iradelerinin sakatlanması sonucunda gerçekleştirildiğini, sendikal özgürlüklere müdahalede bulunulduğunu, müvekkil sendika tarafından istifaların ve buna bağlı olarak Türk Metal Sendikasına yapılan üyeliklerin geçersizliğinin tespiti için Bursa 4....
nin tabi olduğu iş koluna göre değerlendirilmesi gerekeceği sonucuna varıldığını; ğ–) sendika tarafından yapılan yetki tespiti başvurusu üzerine, Bakanlık tarafından verilen yetki tespit yazısında sendika adı, yetki kapsamına giren işyeri ve/veya işyerleri, yapılacak olan toplu iş sözleşmesi düzeyi ve görevli makamın açıkça belirtilmesi gerektiğini, davaya konu yetki tespit yazısının bu hususların tümünü ihtiva etmediğini; h–) davalılardan Türkiye Haber–İş Sendikasının, Toplu İş Sözleşmesi yapma ehliyetinin bulunmadığını, davalı Sendikanın Toplu İş Sözleşmesi yapma yetkisinin bulunduğuna ilişkin tespit yazısının kanunda belirtilen şartları taşımaması bakımından iptali gerektiğini, mevzuatımıza göre toplu iş sözleşmesinin işyeri düzeyinde yapılması esasının benimsendiğini, bunun yanında yasal düzenlemeden hareketle toplu iş sözleşmesi düzeyleri belirlendiğini, bunların işyeri toplu iş sözleşmesi, grup toplu iş sözleşmesi, işletme toplu iş sözleşmesi ve çerçeve sözleşme olarak belirlendiğini...
İş Sendikası üyesi olduğundan bahisle çoğunluk tespiti yapıldığını, firmanın aynı işkolunda faaliyet gösteren, öteden beri ve fiilen aynı işkolundaki (ağaçla ilgili) işlerin yapıldığı; ... / ..., ... / ..., ... / ...,... / ... adreslerinde bulunan toplam 5 işyeri karşısında isletme düzeyinde çoğunluk tespiti yapılması zorunluluğuna uyulmadığını belirterek, ...'nın ... İş Sendikası lehine tesis ettiği çoğunluk tespit işleminin iptali ile 27.03.2013 başvuru tarihi itibarıyla yasanın aradığı çoğunluğu sağlayamadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir....
Sonuç olarak 4688 sayılı yasa ve ilgili yönetmelikte de açıkça belirtildiği üzere kurumların toplam kamu görevlisi sayısı ile sendika üyesi kamu görevlilerinin sendikalara göre toplam sayılarını belirten tutanaklar düzenlendikten sonra, kurum merkezinde yapılacak tespitte değerlendirilmek üzere 15 Mayıs tarihini takip eden iki iş günü içerisinde kurum merkezine gönderirler. Bu tutanaklar kurum merkezinde tek tutanak haline getirilir ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı kurumlarda çalışan toplam kamu görevlisi sayısı ile sendikalar itibarıyla üyelik kesintisi yapılan üye sayılarını dikkate alarak her yıl 15 Mayıs tarihi itibarıyla hizmet kollarındaki bütün kamu görevlileri sayısı ile hizmet kolundaki sendikaların üye sayılarını tespit eder....
İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir. (2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı iş günü içinde bildirir. (3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir. (4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz. (5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.” 4. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki İtirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi de şöyledir...
Anayasası, 4857 sayılı İş Kanunu, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi, Milletlerarası Sözleşmelerden sonra geldiği nazara alınarak müvekkilinin işçi olduğunun tespiti ile sendika üyeliğine izin verilmesi gerektiğini, e-Devlet sisteminden sendikalara üyelik bölümünün aktif hale getirilmesi gerektiğini, müvekkilinin işçi olduğunun tespiti ile sendika üyeliğine izin verilmesini, e-Devlet sisteminden sendikalara üyelik bölümünün aktif hale getirilmesini engelleyen T.C. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının 30131237-000- E.1894126 sayılı kararının hukuka aykırı olduğunun tespiti ile üyelik başvurusunun reddine ilişkin sataşmanın önlenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. İstinaf başvurusu: İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur....
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, davalı sendikanın müvekkiline ait işletmede toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkili olduğunun tespiti için yapmış olduğu başvuru üzerine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca 11.12.2014 tarih 21886 sayılı yetki tespiti konulu yazı ile davalı sendikanın kanunun aradığı gerekli çoğunluğu sağladığının tespit edildiğini, yetki tespitinin kanuna ve hukuka aykırı olduğunu, öncelikle müvekkilinin, asıl işverenlerle hizmet alım sözleşmeleri imzalayarak faaliyet gösterdiğini, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca belirlenen işyerlerinin, müvekkiline ait işyeriymiş gibi gösterildiğini, bu kapsamda asıl işverenlerin de davaya dahil edilmesi gerektiğini, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca belirlenen işyerleri dışında müvekkilinin...
Ayrıca, 6352 sayılı Kanunun 39.maddesi ile 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1.maddesine son fıkra olarak “Birden fazla iş mahkemesi bulunan yerlerde, sosyal güvenlik hukukundan kaynaklanan davaların görüleceği iş mahkemeleri, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından belirlenebilir.”hükmü eklenmiştir Bu düzenleme ile yasa koyucu sosyal güvenlik hukukundan kaynaklanan davaların özellikleri nedeni ile bu davaların özel nitelikli ve uzmanlık gerektiren mahkemelerde görülmesini kabul etmiştir. Söz konusu düzenlemenin verdiği yetkiye dayanarak Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu Birinci Dairesi’nin 20 Kasım 2012 tarih ve 2783 sayılı kararı ile Türkiye genelinde 15 ilde Sosyal Güvenlik Mahkemesi kurulması kabul edilmiş ve bu mahkemeler 01.01.2013 tarihinden itibaren 5510 sayılı Kanundan kaynaklanan uyuşmazlıklara bakmakla görevlendirilmişlerdir. Öte yandan işçilik haklarına gelince; bu tür davalar 4857 sayılı Kanundan kaynaklanmaktadır. ...
XVII No.2 (2020). s: 665 vd., ..., Ufuk (2017), Yargıtay'ın İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik Hukuku Kararlarının Değerlendirilmesi Semineri 2015-İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik Hukuku Derneği, İstanbul: On İki Levha Yayıncılık, s. 557- 868). 6. Maddi hukukta iş kazası ve meslek hastalığı kavramının iki boyutu ele alınmaktadır: İlk olarak ikili ilişkinin tarafları arasında meselenin iş hukuku ve iş sözleşmesi boyutudur. İkinci olarak ise denetleme ve gözetleme yükümlülüğü çerçevesinde sosyal güvenlik hukuku bakımından konu ele alınmaktadır. Türk hukukunda TBK, İş Kanunu, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu başta olmak üzere pek çok hukuki düzenlemede işçinin, işveren tarafından korunması ve gözetilmesine ilişkin hükümler kabul edilmiştir. İş Sağlığı ve İş Güvenliği hükümlerinin de doğrudan uygulanan kurallar olduğu unutulmamalıdır. 7....
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; Çalışma Genel Müdürlüğü tarafından davalıya 27.10.2020 tarihli yetki tespiti kararı verildiğini, yetki tespiti kararının kesinleşmesinin ardından tarafların toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlayamadığını ve davalı Sendika tarafından işyerinde 25.05.2021 tarihinde grev ilan edildiğini, 03.06.2021 tarihinde grevin fiilen uygulamaya konulduğunu, yetki tespiti için başvuru tarihi olan 16.09.2020 tarihinde sendika üye sayısının 116 olduğunu, müvekkiline ait işyerinde çalışıp yetki tespiti için başvuru tarihinde davalı Sendikaya üye olan işçilerin dörtte üçünden fazlasının davalı Sendika üyeliğinden ayrıldığını, üye sayısının en az 3/4'ünü kaybeden davalı Sendikanın, grevin mahkeme kararı ile sona erdirilmesine yönelik bir karar verilmesini önleyebilmek için 18.05.2022 tarihli kararı ile grevi sona erdirdiğini açıkladığını, grevi uygulama gücü kalmayan davalı Sendikanın dörtte üç oranında üye kaybı nedeniyle grevin mahkeme kararı ile ortadan...