Davacının kanuni süresi içinde noter kanalıyla işe başlatılma başvurusunda bulunduğu, sözkonusu ihtarnamenin davalıya tebliğ edildiği, davalı işverenlikçe davacının bir aylık süre içinde işe başlatılacağına yahut başlatılmayacağına ilişkin bir irade beyanında bulunulmamıştır. Dosya içeriğine göre davacı, davalının taraf olduğu toplu iş sözleşmesini imzalayan iş kolundaki sendikaya 13.05.2008 tarihinde üye olmuştur. Üye sendika ile davalı 01.03.2008- 28.02.2010 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesini imzalamıştır. Davacının sendika üyeliğinin davalı işverene bildirilip bildirilmediği de dosya içeriğinden anlaşılamamaktadır. Hükme esas bilirkişi raporunda ise davacının fark işçilik alacakları hesaplanırken, emsal sendika üyesi işçinin aldığı ücret ile davacıya ödenen ücret farkı dikkate alınmıştır....
Davacının kanuni süresi içinde noter kanalıyla işe başlatılma başvurusunda bulunduğu, sözkonusu ihtarnamenin davalıya tebliğ edildiği, davalı işverenlikçe davacının bir aylık süre içinde işe başlatılacağına yahut başlatılmayacağına ilişkin bir irade beyanında bulunulmamıştır. Dosya içeriğine göre davacı, davalının taraf olduğu toplu iş sözleşmesini imzalayan iş kolundaki sendikaya 13.05.2008 tarihinde üye olmuştur. Üye sendika ile davalı 01.03.2008- 28.02.2010 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesini imzalamıştır. Davacının sendika üyeliğinin davalı işverene bildirilip bildirilmediği de dosya içeriğinden anlaşılamamaktadır. Hükme esas bilirkişi raporunda ise davacının fark işçilik alacakları hesaplanırken, emsal sendika üyesi işçinin aldığı ücret ile davacıya ödenen ücret farkı dikkate alınmıştır....
Mahkemece davalı işveren tarafından eşit işlem borcuna aykırı davranılmadığı, davacının açtığı işe iade davasındaki gerekçe ile eldeki dava gerekçesinin farklı olduğu, davacının protokol içeriğinden faydalandığı, taraf sendika üyesi işçiler ile diğer sendika üyesi işçiler arasında eşitlik ilkesine aykırı davranıldığı gerekçesiyle sendikal tazminat talep edilmesinde hukuki yarar olmadığı, davalı işverenin sendikalaşmaya karşı olan eylemi nedeniyle işe iade davasında yasal bir yaptırıma maruz kaldığı, işe iade davasının açıldığı tarihten önce bu davaya dayanak yapılan olayların gerçekleştiği, ancak işe iade davasında bu olayların o davada dayanak gösterilmeyerek sonradan bu davanın açılmasının hakkaniyete uygun olmadığı, ayrıca iş sözleşmesi sona erdikten sonra doğrudan sendikal tazminat talep hakkının olmayacağı, işçinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun iş güvencesine ilişkin hükümlerinden yararlanması gerektiği, davacının işe iade davası açarak bu hükümlerden yararlandığı, dava şartının oluşmadığı...
Mahkemece davalı işveren tarafından eşit işlem borcuna aykırı davranılmadığı, davacının açtığı işe iade davasındaki gerekçe ile eldeki dava gerekçesinin farklı olduğu, davacının protokol içeriğinden faydalandığı, taraf sendika üyesi işçiler ile diğer sendika üyesi işçiler arasında eşitlik ilkesine aykırı davranıldığı gerekçesiyle sendikal tazminat talep edilmesinde hukuki yarar olmadığı, davalı işverenin sendikalaşmaya karşı olan eylemi nedeniyle işe iade davasında yasal bir yaptırıma maruz kaldığı, işe iade davasının açıldığı tarihten önce bu davaya dayanak yapılan olayların gerçekleştiği, ancak işe iade davasında bu olayların o davada dayanak gösterilmeyerek sonradan bu davanın açılmasının hakkaniyete uygun olmadığı, ayrıca iş sözleşmesi sona erdikten sonra doğrudan sendikal tazminat talep hakkının olmayacağı, işçinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun iş güvencesine ilişkin hükümlerinden yararlanması gerektiği, davacının işe iade davası açarak bu hükümlerden yararlandığı, dava şartının oluşmadığı...
Mahkemece davalı işveren tarafından eşit işlem borcuna aykırı davranılmadığı, davacının açtığı işe iade davasındaki gerekçe ile eldeki dava gerekçesinin farklı olduğu, davacının protokol içeriğinden faydalandığı, taraf sendika üyesi işçiler ile diğer sendika üyesi işçiler arasında eşitlik ilkesine aykırı davranıldığı gerekçesiyle sendikal tazminat talep edilmesinde hukuki yarar olmadığı, davalı işverenin sendikalaşmaya karşı olan eylemi nedeniyle işe iade davasında yasal bir yaptırıma maruz kaldığı, işe iade davasının açıldığı tarihten önce bu davaya dayanak yapılan olayların gerçekleştiği, ancak işe iade davasında bu olayların o davada dayanak gösterilmeyerek sonradan bu davanın açılmasının hakkaniyete uygun olmadığı, ayrıca iş sözleşmesi sona erdikten sonra doğrudan sendikal tazminat talep hakkının olmayacağı, işçinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun iş güvencesine ilişkin hükümlerinden yararlanması gerektiği, davacının işe iade davası açarak bu hükümlerden yararlandığı, dava şartının oluşmadığı...
Mahkemece davalı işveren tarafından eşit işlem borcuna aykırı davranılmadığı, davacının açtığı işe iade davasındaki gerekçe ile eldeki dava gerekçesinin farklı olduğu, davacının protokol içeriğinden faydalandığı, taraf sendika üyesi işçiler ile diğer sendika üyesi işçiler arasında eşitlik ilkesine aykırı davranıldığı gerekçesiyle sendikal tazminat talep edilmesinde hukuki yarar olmadığı, davalı işverenin sendikalaşmaya karşı olan eylemi nedeniyle işe iade davasında yasal bir yaptırıma maruz kaldığı, işe iade davasının açıldığı tarihten önce bu davaya dayanak yapılan olayların gerçekleştiği, ancak işe iade davasında bu olayların o davada dayanak gösterilmeyerek sonradan bu davanın açılmasının hakkaniyete uygun olmadığı, ayrıca iş sözleşmesi sona erdikten sonra doğrudan sendikal tazminat talep hakkının olmayacağı, işçinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun iş güvencesine ilişkin hükümlerinden yararlanması gerektiği, davacının işe iade davası açarak bu hükümlerden yararlandığı, dava şartının oluşmadığı...
Mahkemece davalı işveren tarafından eşit işlem borcuna aykırı davranılmadığı, davacının açtığı işe iade davasındaki gerekçe ile eldeki dava gerekçesinin farklı olduğu, davacının protokol içeriğinden faydalandığı, taraf sendika üyesi işçiler ile diğer sendika üyesi işçiler arasında eşitlik ilkesine aykırı davranıldığı gerekçesiyle sendikal tazminat talep edilmesinde hukuki yarar olmadığı, davalı işverenin sendikalaşmaya karşı olan eylemi nedeniyle işe iade davasında yasal bir yaptırıma maruz kaldığı, işe iade davasının açıldığı tarihten önce bu davaya dayanak yapılan olayların gerçekleştiği, ancak işe iade davasında bu olayların o davada dayanak gösterilmeyerek sonradan bu davanın açılmasının hakkaniyete uygun olmadığı, ayrıca iş sözleşmesi sona erdikten sonra doğrudan sendikal tazminat talep hakkının olmayacağı, işçinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun iş güvencesine ilişkin hükümlerinden yararlanması gerektiği, davacının işe iade davası açarak bu hükümlerden yararlandığı, dava şartının oluşmadığı...
Mahkemece davalı işveren tarafından eşit işlem borcuna aykırı davranılmadığı, davacının açtığı işe iade davasındaki gerekçe ile eldeki dava gerekçesinin farklı olduğu, davacının protokol içeriğinden faydalandığı, taraf sendika üyesi işçiler ile diğer sendika üyesi işçiler arasında eşitlik ilkesine aykırı davranıldığı gerekçesiyle sendikal tazminat talep edilmesinde hukuki yarar olmadığı, davalı işverenin sendikalaşmaya karşı olan eylemi nedeniyle işe iade davasında yasal bir yaptırıma maruz kaldığı, işe iade davasının açıldığı tarihten önce bu davaya dayanak yapılan olayların gerçekleştiği, ancak işe iade davasında bu olayların o davada dayanak gösterilmeyerek sonradan bu davanın açılmasının hakkaniyete uygun olmadığı, ayrıca iş sözleşmesi sona erdikten sonra doğrudan sendikal tazminat talep hakkının olmayacağı, işçinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun iş güvencesine ilişkin hükümlerinden yararlanması gerektiği, davacının işe iade davası açarak bu hükümlerden yararlandığı, dava şartının oluşmadığı...
Genel tavan, iş sözleşmesinin feshedildiği andaki tavandır. Önelli fesih halinde önelin son bulduğu tarih tavanın tespitinde dikkate alınır. İstirahat raporu içinde iş sözleşmesinin işverence feshi halinde ise, rapor bitimi tarihi fesin yapıldığı tarih sayılacağından, bu tarihteki tavan gözetilmelidir. İşverence ihbar öneli tanınmaksızın işçinin iş sözleşmesinin feshine rağmen ihbar tazminatının ödenmemesi durumunda, önel süresi içinde meydana gelen tavan artışından işçinin yararlanabileceği Dairemizce kabul edilmektedir İşçinin işe iade kararı üzerine süresi içinde başvurmasına karşın, işverence işe başlatılmaması halinde, fesih işe başlatmama tarihinde gerçekleşeceğinden, kıdem tazminatı tavanı işe başlatmama tarihine göre belirlenmelidir. Mevsimlik işlerde, işçinin iş sözleşmesinin mevsim sonu itibarıyla feshedilmesi halinde kıdem tazminatı tavanı anılan fesih tarihine göre belirlenmelidir....
Dosya içeriğine göre davacı, 14.08.2003- 28.02.2015 tarihleri arasında davalı belediye bünyesinde, 07.01.2014’den itibaren sendika temsilcisi olarak atanarak çalışmış ve iş sözleşmesinin feshedilmesi üzerine açtığı işe iade davasında, "feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine, davacının kanuni sürede işe başvurmasına rağmen, işverenin süresi içinde işe başlatmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının işçinin takdiren beş aylık ücreti olarak belirlenmesine, davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve temsilcilik süresini aşmamak kaydıyla fesih tarihi ile kararın kesinleşmesine kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer haklarının davacıya ödenmesi gerektiğinin belirlenmesine” karar verilmiş, karar Yargıtay denetiminden geçerek 04.04.2016 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı kanuni altı günlük süre içerisinde işe başlatılması talebinde bulunuş ve davalı belediye işe başlatmayacağını bildirmiştir....