Şirketinin katılmadığını, arabulucu raporunda anlaşmazlık tutanağı tutulduğundan 6356 sayılı Yasa gereği sendika tarafından Yüksek Hakem Kurulu Başkanlığına müracaat edildiğini ve Yüksek Hakem Kurulu tarafından 15.05.2014 tarihi ile 14.05.2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere 09.12.2014 tarihli kararı ile toplu iş sözleşmesi bağıtlandığını belirtmiştir. Hal böyle olunca dinlenen davacı tanıklarının açık beyanlarından işyerinde sendika üyesi işçiler üzerinde baskı yapıldığı ve Dairemizce 30.11.2015 tarihinde temyiz incelemesi yapılan 2015/25891-23649 E.K. sayılı ve 2015/25890-23648 E.K. sayılı dosyalarda davacı ile aynı tarihte iş akdi feshedilen sendika genel sekreteri ... ve işyeri sendika temsilcisi ......
Aynı maddenin altıncı fıkrasına göre ise; "Sendika üyeliği veya sendikal faaliyetlerden dolayı iş sözleşmesinin feshi halinde ise, İş Kanunu’nun 18, 19, 20 ve 21. madde hükümleri uygulanır. Ancak, İş Kanunu’nun 21. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ödenecek tazminat işçinin bir yıllık ücret tutarından az olamaz"denilmektedir. Dosya içeriğine göre fesih için geçerli bir sebebin varlığı davalı işverence kanıtlanmadığından mahkemece feshin geçersizliğine karar verilmiş olması isabetlidir. Ancak; feshin sendikal sebebe dayandığına ilişkin kabul hatalıdır. Dosya içeriğine göre, davalı işveren tarafından 2009 yılı Nisan ve Eylül aylarında ekonomik kriz sebebi ile gerçekleştirilen toplu fesihler sonucunda açılan emsal nitelikteki işe iade davalarında, feshin sendikal sebeple gerçekleştiği kabul edilmiş ise de, davacının iş sözleşmesi bu fesihlerden iki yıl sonra gerçekleşmiştir....
Dinlenen tanıkların anlatımlarından sendika üyesi işçilere baskı yapıldığı, sendikadan istifa etmedikleri takdirde iş akitlerinin sonlandırılacağına ilişkin tehditte bulunulduğu anlaşılmaktadır. Davacı tanıklarından Erdal Öztürk 2021 yılı Şubat ayında alınan beyanında davalı iş yeri yetkilisinin beyandan bir hafta kadar önce "Şubat ayına kadar yanımızda olup olmadığınızı göstermeniz gerekiyor." dediğini belirttiği, davacı tanığının bu beyanı ile uyumlu şekilde 2021 yılı Ocak ayı içerisinde bir kısım işçilerin sendika üyeliğinden ayrıldığı görülmektedir. Davacının iş akdinin feshedildiği dönemdeki dönem bordroları incelendiğinde de 2019 yılı Ekim ayı içerisinde iş akdi feshedilen Çetin Çınar, Zeki Uzundere ve Serkan Tuğrul'un, 2019 yılı Aralık ayında iş akdi feshedilen Polat Demir ve Yasin Bozkurt'un, Ocak ayında iş akdi feshedilen seri dosya davacılarının sendika üyesi oldukları, iş akdi feshedilen işçilerin büyük bölümünün sendika üyelerinden seçildiği görülmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı işçi, iş sözleşmesinin geçerli sebep olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken sekiz aylık ücret tutarında tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir. Davalı işveren davacının iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece davalı tanık beyanlarına itibarla davalı işverenin haklı feshi ispatladığı değerlendirilerek davanın reddine karar verilmiştir....
Fesih dışında kalan sendikal nedene dayanan ayrımcılık hallerinde ise, işçinin doğrudan sendikal tazminat davası açma hakkı bulunmaktadır. 4773 sayılı yasa ile sözü edilen maddeye eklenen 7. fıkrada ise, iş güvencesi hükümlerinin uygulaması dışında kalan hallerde ve feshe bağlı tazminat istekleriyle sınırlı olmak üzere ispat yükünün işverene ait olduğu öngörülmüştür. Bu durumda sendikal nedenle fesih iddiasıyla açılan feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iade davasında ispat yükü, önceden olduğu gibi işçi üzerindedir. Ancak, iş güvencesi hükümlerinden yararlanamaya bir işçinin açmış olduğu sendikal tazminat isteklerini içeren bir davada, aksinin ispatı işverene aittir....
İŞ MAHKEMESİ DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve sendikal tazminata karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın işe iade yönünden kabulüne, sendikal tazminat yönünden reddine karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı taraflar avukatları istinaf başvurusunda bulunmuştur. ... Bölge Adliye Mahkemesi .... Hukuk Dairesi; 1- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine, 2- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun yerinde olduğu mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı bulunduğu anlaşıldığından HMK'nun 353/1-b.2 maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, 3- Davanın kabulüne, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve sendikal tazminat talebinin kabulüne karar vermiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi .......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İŞE İADE Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haklı ve geçerli sebep olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine, işe iadesine ve sendikal tazminata hükmedilmesini istemiştir. Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin performans düşüklüğü sebebi ile feshedildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....
, buna ilişkin olarak işe iade ve sendikal tazminat talepli Düzce 1....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 26/10/2021 NUMARASI : 2020/332 ESAS - 2021/879 KARAR DAVA KONUSU : Tespit (İşe İade İstemli) KARAR : İstanbul 14. İş Mahkemesi'nin 2020/332 Esas ve 2021/879 Karar sayılı 26/10/2021 tarihli kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosyanın dairemize tevzi edildiği anlaşılmakla, dosya ve ekleri incelendi....
Her ne kadar Mahkemece talep edilen iş güvencesi tazminatı konusunda, işe iade kararı üzerine iade edilmeyen davacının 4 aylık ücret tutarında belirlenen işe başlatmama tazminatına hak kazandığı kabul edilerek iş güvencesi tazminatına hükmedilmişse de, davacının talebi TİS’ten kaynaklı iş güvencesi tazminatıdır. Davacı iş güvencesi kapsamındadır, nitekim işe iade davası açıp bundan da faydalanmıştır. 4857 sayılı İş kanunu’nun 21. maddesinin son fıkrası uyarınca, kanunda belirlenen iş güvencesi tutarları sözleşme ile değiştirilemeyeceğinden davacı TİS’in 24. maddesinde düzenlenen iş güvencesi tazminatından yararlanamaz. Hal böyle olunca, mahkemece TİS’ten kaynaklı iş güvencesi tazminatı talebinin reddedilmesi gerekirken kısmen kabulü isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. 2- Taraflar arasında davacının fazla mesai alacağının hesaplanması noktasında da uyuşmazlık bulunmaktadır....