İş Mahkemesi SAYISI : 2022/209 E., 2023/302 K. Taraflar arasındaki davacı işçiye verilen disiplin cezasının iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü: 25.10.2017 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun (7036 sayılı Kanun) 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince işveren tarafından toplu iş sözleşmesi veya işyeri düzenlemeleri uyarınca işçiye verilen disiplin cezalarının iptali için açılan davalarda verilen kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamaz....
Davacı, yönetmelikte aylıktan kesme cezasından daha ağır bir ceza almamış olmanın yöneticilik için aranılan genel şartlar arasında yer aldığını, kendisine verilen aylıktan kesme cezasının yöneticilikten alınmasını gerektirmediğini, hakkında yanlı bir soruşturma yapıldığını öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir. 11 Ocak 2004 tarih ve 25343 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin Yönetici Olarak Atanacaklarda Aranacak Genel Şartlar başlıklı 7/d maddesinde "aylıktan kesme veya maaş kesimi cezasından daha ağır bir disiplin cezası almamış olmak" hükmü yer almaktadır....
Ancak Yargıtay, işçinin salt sendika üyesi olmasını, yapılan feshin sendikal nedenle olduğunu göstermeyeceğini de kabul etmektedir. Yargıtay, gerçek maddi olayların kronolojik sırayla incelenmesi ve diğer işçilerin durumlarına bakılması gibi hususların irdelenmesi gerektiğini belirtmektedir. Sendikal fesih karinesi; iş ilişkisinin devamında kronolojik olarak gerçekleşen olaylardan yola çıkarak, işveren tarafından yapılan fesih işleminin gerçek nedeninin işçinin sendika üyeliği veya sendikal faaliyet olduğunun ortaya çıkarılmasıdır. Sendikal fesih karinesi, iş hukukuna özgü fiili karine olup, işçi ve işverenin iddialarının doğruluğu hakkında kanaat oluşmasına yarayan, çalışma yaşamı, sendikal yaşam, toplu görüşmeler, iş ilişkileri ve iş yargısı tecrübelerine dayanan değer yargılarıdır....
Personel Yönetmeliğinde 5.12.3 Disiplin Cezalarının Tanımları ve Sonuçları başlığı altında Yazılı Uyarı cezasının terfi etmeyi veya işveren tarafından tanınacak herhangi bir haktan yararlanmayı engellemeyeceği, Kınama cezasının ise 1 yıl süre ile terfi etmeyi engelleyeceği, Ağır Kınama cezasının da terfi etmeyi 2 yıl süre ile durduracağı ve ayrıca işverence tanınacak haklardan (ikramiye prim ücret zammı gibi ) yararlanmayı işveren yönetimi tarafından belirlenecek süre ve oranda engelleyeceği düzenlemesi yapılmıştır. Davacıya son olarak verilen ceza ağır kınama cezası olup 30.10.2010 tarihinde verilmiştir. Davacının 2 yıl süre ile disiplin cezasını gerektirir eylemde bulunmadığı mahkeme kararında da hüküm altına alınmıştır....
oda hapsi cezaları disiplin kurulları ve disiplin amirleri tarafından; Silahlı Kuvvetlerden ayırma cezası yüksek disiplin kurulları tarafından verilir." hükmü; "Yargı denetimi" başlıklı 43. maddesinde; "(1) Yüksek disiplin kurulları tarafından verilen Silahlı Kuvvetlerden ayırma cezaları ile subay, astsubay, uzman jandarma, uzman erbaş ile sözleşmeli erbaş ve erler hakkında disiplin amirleri veya disiplin kurulları tarafından barış zamanında verilmiş olan aylıktan kesme, hizmet yerini terk etmeme ve oda hapsi cezalarına karşı Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde iptal davası açılabilir. (2) Dava açma süresi, cezanın kesinleşmesinden itibaren başlar....
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemenin önceki karar Dairemizin 03.11.2015 Gün, 2015/26072 Esas, 2015/31009 Karar sayılı ilamıyla profesyonel sendika yöneticiliği yapan davacı ile davalı sendika arasında iş ilişkisi değil vekalet ilişkisi bulunduğu sendika tüzüğünün 29. maddesinde sendika şubesinin genel kurulunun genel kuruldan 3 ay önce toplanacağı belirtildiği, buna göre sendika şube başkanı olan davacının görevinin bir sonraki genel kurulun yapılmasından 3 ay önce sona ereceğini, genel kurulun 05-06 Mart 2011 tarihinde yapıldığı davacının görevinin ise 05.12.2010 tarihinde genel kurul toplantısından 3 ay önce sona ereceği davacının mahrum kaldığı hakların 05.12.2010 tarihine kadar hesaplanıp hüküm altına alınması gerektiği ancak görev süresini aşar şekilde hesaplama yapılıp hüküm altına alındığı, ayrıca asıl alacak miktarlarından işsizlik sigortası kesilmesinden sonra gelir vergisi tarife oranları uygulanarak alacak miktarı belirlenmesi hatalı ise de bu hesaplama yöntemi davalı...
Birleşen dava davacılarının denetleme kurulu üyesi olmalarına rağmen herhangi bir denetleme raporu veya disiplin raporu düzenlenmeden, olağanüstü genel kurul talebinde bulunmaları 6356 sayılı Kanun'un 12. maddesinin gerekçesinde de belirtildiği üzere iyi niyet kurallarına aykırılık teşkil etmektedir. Bununla birlikte delegeler tarafından sendika başkanlığına gönderilen ihtarnamelerde sözü edilen üyelik aidatlarının düşürülmesi, il başkanlıklarının açılıp kapatılması, sendika genel merkezinin taşınması, sendika ana tüzüğüne göre sendika yönetim kurulunun kararı ile yasa ile tüzük hükümlerine uygun olarak yapıldığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar asıl ve birleşen davalarda davacılar vekilleri tarafından bazı iş yerlerinde davalı sendika tarafından örgütlenme yoluna gidilmediği ileri sürülmüş ise de adı geçen iş yerlerinde davalı sendikanın örgütlenme faaliyetlerinin başlamış olduğu da dosya kapsamından anlaşılmaktadır....
Birleşen dava davacılarının denetleme kurulu üyesi olmalarına rağmen herhangi bir denetleme raporu veya disiplin raporu düzenlenmeden, olağanüstü genel kurul talebinde bulunmaları 6356 sayılı Kanun'un 12. maddesinin gerekçesinde de belirtildiği üzere iyi niyet kurallarına aykırılık teşkil etmektedir. Bununla birlikte delegeler tarafından sendika başkanlığına gönderilen ihtarnamelerde sözü edilen üyelik aidatlarının düşürülmesi, il başkanlıklarının açılıp kapatılması, sendika genel merkezinin taşınması, sendika ana tüzüğüne göre sendika yönetim kurulunun kararı ile yasa ile tüzük hükümlerine uygun olarak yapıldığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar asıl ve birleşen davalarda davacılar vekilleri tarafından bazı iş yerlerinde davalı sendika tarafından örgütlenme yoluna gidilmediği ileri sürülmüş ise de adı geçen iş yerlerinde davalı sendikanın örgütlenme faaliyetlerinin başlamış olduğu da dosya kapsamından anlaşılmaktadır....
DAVACININ İDDİALARI : Düzenlemenin, Cumhurbaşkanının, tüm kamu çalışanı devlet memurlarının disiplin amiri olduğunu kurala bağlaması nedeniyle, disiplin kurullarının, kararlarında özgür iradelerini kullanmada zorlanacağı; büyükşehir belediyesi yüksek disiplin kurulunda olan devlet memurluğundan çıkarma cezası verme yetkisinin İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu'na devredildiği; yeni yönetmelikle, eski yönetmelikten farklı olarak, bütün mahalli idarelerin yüksek disiplin kurulu olarak İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun belirlendiği ve böylece bir çeşit vesayet ilişkisi oluşturulduğu; öte yandan, devlet memurları hakkında; somut delile dayanmayan, başvuru sahibinin adı, soyadı, imzası ve adresi bulunmayan ihbar ve şikayetler hakkında disiplin soruşturması başlatılabilmesinin hukuka aykırı olduğu; Yönetmeliğin "Disiplin kurulları ve yüksek disiplin kurullarının başkan ve üyelerinin görev süresi ile görevlendirilemeyecek" olanlar başlığını taşıyan 19/2. maddesinin sendika temsilcileri...
Ağır Ceza Mahkemesinin 01/04/2019 tarihli ve 2019/305 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak; Dosya kapsamına göre, hükümlünün kurum görevlilerine karşı uygunsuz söz sarf etmek veya davranışta bulunmak eyleminden dolayı hakkında verilen disiplin cezasına ek olarak görevi yaptırmamak için direnme suçundan açılan kamu davasında hakkında beraat kararı verildiği, beraat kararını müteakip hükümlünün doğrudan infaz hakimliğinden hakkında verilen disiplin cezasının kaldırılarak açık cezaevine ayrılma talebinde bulunması üzerine ceza infaz kurumu disiplin kurulu başkanlığınca alınmış bir karar olmadığından bahisle ... 1. İnfaz Hakimliğinin 19/03/2019 tarihli kararı ile talebin reddine karar verildiği, anılan karara karşı yapılan itirazın ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 01/04/2019 tarihli kararı ile disiplin cezasına konu eylem ile görevi yaptırmamak için direnme suçunun unsurları birbirinden farklı olup infaz hakimliğince öncelikle beraat kararına ilişkin ... 6....