Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

e ait işyerine ait demir doğrama işyerinde çalışırken 09.10.2007 tarihinde gerçekleşen intihar olayının 506 sayılı yasanın 11/A maddesi uyarınca kazası olduğunun tespitine” karar verilmiştir. Davaya konu olan ve tespiti istenen " kazası" mevzuatımızda 506 sayılı Kanunun 11-A ve 5510 sayılı Kanunun 13. maddesi ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, her iki kanunda da kazası tanımlanmamış, kazanın hangi hal ve durumlarda kazası sayılacağı yer ve zaman koşulları ile sınırlandırılarak belirlenmiştir. Eldeki davaya konu olayın meydana geldiği tarih itibari ile davanın yasal dayanağı Davanın yasal dayanağı, davaya konu kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan mülga 506 sayılı Kanunun 11/A maddesidir. Anılan maddeye göre eldeki davayla ilgili olarak kazası; a-)Sigortalının yerinde bulunduğu sırada, b-)İşveren tarafından yürütülmekte olan dolayısıyla, Hemen veya sonradan sigortalıyı bedence veya ruhça arızaya uğratan olaydır....

    Her iki anlatımda da davacının (hizmet akdinin ifası kapsamında) işvereninin hakimiyeti altında iken yaralanması söz konusu olup her halükarda 29.07.2011 tarihli olay kazasıdır. Zaten Kurumunda(SGK) 29.07.2011 tarihli bu olayı kazası kabul ettiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Zira Kurum davacıya 5510 sayılı Yasanın 16.maddesi kapsamında kazası sigorta kolundan geçici işgöremezlik ödemesi yapmıştır. Diğer bir ifade ile Kurum da yargılama konusu olayı kazası kabul etmiş, buna göre de davacıya kazasına maruz kalanların hakları kapsamında olan geçici işgöremezlik ödemesinde bulunmuştur. O halde Mahkemenin, davacı sigortalıya kazası tespit davası açması için süre verilmesine rağmen bu davanın açılmaması ve giderek davanın kazası olup olmadığının tespit edilememesi gerekçesine dayanan red kararı yerinde olmayıp, dosyadaki esaslı uyuşmazlık davacı sigortalının maluliyet (sürekli göremezlik) oranının tespitine ilişkindir....

      Dava, sigortalı davacının davalı işyerinde 05.02.1990 tarihinde geçirdiği kazası sonucu davalı Kurum tarafından sürekli göremezlik oranının %21 olarak belirlendiği, 26.06.2004 tarihinde geçirdiği ikinci kazası sonucunda ise davalı Kurum tarafından sürekli göremezlik oranının %25,2 olarak tespit edildiği, yapılan birleştirme işlemleri sonucunda göremezlik oranının %24,3 olarak belirlendiği, buna göre sigortalının davalı işyerinde 26.06.2004 tarinde geçirdiği ikinci kazası sonucunda oluşan göremezlik oranının tespiti istemine ilişkin olup bozma ilamı sonucu yapılan yargılamada Mahkemece, davalı Kurumdan gelen 2010 tarihli hesaplama dikkate alınmak suretiyle birinci kazası nedeniyle göremezlik oranının %21, ikinci kazası nedeniyle göremezlik oranının %25,2 olarak tespit edildiği, Balthazard formülü uygulanmak suretiyle kazalarını birleştirme sonucunda meslekte kaznma gücü azalma oranının %24,3 olarak tespit edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar...

        Kurumca hak sahiplerine gelir bağlanabilmesi öncelikle zararlandırıcı sigorta olayının kazası niteliğinde olduğunun yöntemince saptanmış olmasına bağlıdır. Bu yön davada öncelikle açıklığa kavuşturulması gereken ön sorundur. Somut olayda, olayın kazası olup olmadığı ile ilgili ... Kurumu tarafından yapılmış bir incelemenin dosya içerisinde bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda yapılacak ; öncelikle davacının kazası ile ilgili ......

          Somut olayda kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediği anlaşılmaktadır. Kurumca hak sahibine gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın kazası niteliğince olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir. Yapılacak ; davacılara kazasını Sosyal Güvenlik Kurumuna ihbarda bulunmak, olayın Kurumca kazası olarak kabul edilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “ kazasının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre, olayın Kurumca kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise davacıya Kuruma müracaat ederek kazası sigorta kolundan ölüm geliri bağlanması için önel vermek ve çıkacak sonuca göre bir karar vermektedir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, murisinin kazası nedeniyle 2925 sayılı Yasa'ya göre kazası ölüm gelirine hak kazandığının tespitine, karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava, davacıların murisinin 16.09.2010 tarihinde ... Kasabasında çobanlık yaparken geçirdiği kazanın 2925 sayılı Yasaya göre kazası olduğunun ve kazası sebebiyle ölüm gelirine hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir....

              Davalı SGK vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafça 15/05/2015 tarihli dilekçesi ile kazası geçirdiğini beyanında bulunmuş ise de işveren tarafından sigoralının mensubu olduğu işyerinde düzenlenen kazası ve meslek hastalığı bildirim formu, kazası tespit tutanağı, olayın intikal ettiği kolluk kuvvetlerince olayla ilgili düzenlenen tutanak ve tanık ifade tutanakları bulunmadığından olayın 5510 sayılı yasanın 13. Maddesi gereğince kazası sayılamayacağına karar verildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

              Bu kapsamda eksik incelemeyle karar verildiği ortadadır. 5510 sayılı Yasa’nın 13. maddesinde İş kazasının 4 ncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ile 5 nci madde kapsamında bulunan sigortalılar bakımından bunları çalıştıran işveren tarafından, o yer yetkili kolluk kuvvetlerine derhal ve Kuruma en geç kazadan sonraki üç işgünü içinde kazası ve meslek hastalığı bildirgesi ile doğrudan ya da taahhütlü posta ile bildirilmesinin zorunlu olduğu, kazasının işverenin kontrolü dışındaki yerlerde meydana gelmesi halinde kazasının öğrenildiği tarihten başlayacağı, Kuruma bildirilen olayın kazası sayılıp sayılmayacağı hakkında bir karara varılabilmesi için gerektiğinde, Kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen memurları tarafından veya Bakanlık İş Müfettişleri vasıtasıyla soruşturma yapılabileceği bildirilmiştir. 5510 sayılı Yasa’nın 18 nci maddesinde Kurumca yetkilendirilen hekim veya sağlık kurullarından istirahat raporu alınmış olması şartıyla; kazası nedeniyle göremezliğe...

                Başka bir anlatımla, sigorta olayının, kazası sayılabilmesi için iki koşulun birlikte gerçekleşmesi zorunlu olup kazası tespiti davaları bakımından özel olarak belirlenmiş bir ispat yöntemi de yoktur. Bu davaların her türlü delille ispatı mümkündür....

                Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 12.06.2006 tarihli sigorta müfettişinin raporu üzerine Kurumun olayı kazası olarak kabul ettiği,İstanbul 1.İş Mahkemesinin 2005/637 Esas sayılı dosyasında işçi tarafından davacı işveren aleyhine açılan maddi ve manevi tazminat istemli davanın halen derdest olduğu anlaşılmaktadır.Hal böyle olunca, Kurum olayı kazası olarak kabul ettiği için ve işveren aleyhine açılan tazminat davasında Kurum taraf olmadığından davacı işverenin olayın kazası olmadığının tesbitini istemekte hukuki yararı olduğu kabul edilmelidir. Öte yandan olayın kazası olmadığının tespitine ilişkin davanın asıl amacı 506 sayılı ve 5510 sayılı Yasa gereğince sigortalıya kazası sigorta kolundan gelir bağlanmamasının teminine yöneliktir. Bu durumda bir sosyal sigorta olayının kazası sayılıp sayılmaması sigortalının da hak alanını ilgilendirir.Zira olayın kazası sayılmaması halinde Kurumca sigortalıya geçici ve sürekli göremezlik ödeneği ödenmeyecektir....

                  UYAP Entegrasyonu