Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; Davacının 21/07/2015 tarihinde geçirmiş olduğu kazanın kazası olmadığı yönündeki davalı kurum işlemenin iptali ile kazanın kazası olduğunun tespitine ilişkin talebi ile davacıya kaza tarihinden itibaren sürekli göremezlik geliri bağlanması talebinin ayrılmasına, Davacının 21/07/2015 tarihinde geçirmiş olduğu kazanın kazası olmadığı yönündeki davalı kurum işlemenin iptali ile kazanın kazası olduğunun tespiti talebinin kabulü ile davacının 21/07/2005 tarihinde geçirmiş olduğu kazanın kazası olduğunun tespitine, aksine kurum işlemenin iptaline karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Karara karşı Davalılar tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur....

İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının 2010 tarihli başvurusunun kazası tespitini kapsamadığını, makeme kararında 2010 yılındaki başvurunun esas alınarak yargılama giderlerinden müvekkilini sorumlu tutmasının hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kazası tespitine ilişkindir. Davacının kazası geçirdiğinin tespiti talebi ile kuruma müracaat ettiği, davalı kurumca davacının talebinin reddedilmesi üzerine bu davanın açıldığı, dava devam ederken davalı kurumca dava konusu olayın kazası olduğunun tespit edildiği anlaşılmaktadır....

Tüm bu nedenlerle T8 geçirdiği kazanın 5510 sayılı Kanunun 13.maddesi gereğince kazası olduğu tespit edilerek..." gerekçesiyle, "1- Davanın REDDİNE, -Davalı T6 T5 ve T7 murisi T8 31/07/2010 tarihinde geçirdiği kazanın kazası olduğunun tespitine," karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı şirket vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Dava, kazası olmadığının tespitine ilişkin olup 5510 sayılı Yasa'nın 13.maddesinden kaynaklanmaktadır. Anılan maddeye göre, kazası a) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada, b) (Değişik: 17/4/2008- 5754/8 md.)...

İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir. Yapılacak ; davacıya kazasını Sosyal Güvenlik Kurumuna ihbarda bulunmak, olayın Kurumca kazası olarak kabul edilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “ kazasının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre, olayın Kurumca kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise davacıya Kuruma müracaat ederek sürekli göremezlik oranının belirlenmesi giderek kazası sigorta kolundan sürekli göremezlik geliri bağlanması için önel vermek ve çıkacak sonuca göre bir karar vermektedir....

    İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir. Yapılacak ; davacıya kazasını Sosyal Güvenlik Kurumuna ihbarda bulunmak, olayın Kurumca kazası olarak kabul edilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “ kazasının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre, olayın Kurumca kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise davacıya Kuruma müracaat ederek sürekli göremezlik oranının belirlenmesi giderek kazası sigorta kolundan sürekli göremezlik geliri bağlanması için önel vermek ve çıkacak sonuca göre bir karar vermektedir....

      Öte yandan, 5510 sayılı Yasa’nın 18 nci maddesinde Kurumca yetkilendirilen hekim veya sağlık kurullarından istirahat raporu alınmış olması şartıyla; kazası nedeniyle göremezliğe uğrayan sigortalıya her gün için geçici göremezlik ödeneği verileceği, 19 ncu maddesinde kazası sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık Kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum Sağlık Kurulunca meslekte kazanma gücü en az %10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalıya sürekli göremezlik geliri bağlanacağı bildirilmiştir. Kurumca sigortalıya gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın kazası niteliğince olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir....

        CEVAP 1-Davalı SGK cevap dilekçesinde; olayın pazar gününe denk geldiğini, işyeri çalışanlarının pazar günü mesai yapılmadığını belirttiklerini, poliklinik hasta muayene raporunda hastanın gözüne hortum çarpması şirkayetiyle geldiğini, evde araba yıkarken gözüne hortum çarptını belirttiğni bu olayında kazası olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. 2-Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle;davacıdaki görme bozukluğunun kazası değilde hastalık sebebiyle olduğunun SGK'ca belirtildiğini, dava konusu rahatsızlığın kazası sonucu değil fizyolojik sebeplerle meydana geldiğini, olaydaki hortumun makineye sonradan takılan bir parça değil makineden ayrılmaz bir parça olduğunu, davacının iddia ettiği gibi hortumun yerinden çıkarak davacının gözüne çarpmasının mümkün olmadığını, davacının iddia ettiği gibi bir kazası söz konusu olmuş olsaydı ilgili yerlere bildiriminin yapılmış olacağını, müvekkil şirketin ......

          Somut olayda kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediği anlaşılmaktadır. Öncelikle zararlandırıcı olayın kazası niteliğinde olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir. -/- -2- Yapılacak ; davacıya kazasını Sosyal Güvenlik Kurumuna ihbarda bulunmak, olayın Kurumca kazası olarak kabul edilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “ kazasının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre, olayın Kurumca kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise davacıya Kuruma müracaat ederek kazası sigorta kolundan ölüm geliri bağlanması için önel vermek ve çıkacak sonuca göre bir karar vermektedir....

            TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 19/03/2011 tarihinde davalı Magnesit A.Ş'nin maden işletmeleri bölümünde çalışmaya başladığını, 13/08/2014 tarihinde kazası geçirdiğini, davalı işyerinin müvekkilinin kazasının bildirimini yapmadığını, davalı işyerinde kazasının el arabasıyla pasa boşaltırken arabanın taşa takılması sonucunda gerçekleştiğini, müvekkilinin bu kazadan sonra sonra öncelikle işyerinde kas gevşetici ilaç uygulaması yapıldığını, daha sonra sivil kıyafetlerle Sakarya Özel Hastanesi'ne götürüldüğünü, olayın kazası olarak bildirilmediğini, müvekkilinin bu olay neticesinde %50 oranında maluliyetinin olduğunu, T7 tarafından olayın kazası olmadığı yönünde karar verildiğini belirterek dava konusu olayın kazası olmadığı yönündeki işlemin kaldırılarak kazası olarak tespitine karar verilmesini talep etmiştir....

            maddesine göre kazası; "Madde 13- İş kazası; a) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada, b) (Değişik bend:17.04.2008-5754 S.K./8.mad) İşveren tarafından yürütülmekte olan nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu nedeniyle, c) Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda, meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen özüre uğratan olaydır." şeklinde tanımlanmıştır. Olayın, kazası olarak kabul edilebilmesi için; olaya, maruz kalan kişinin 5510 sayılı Kanunun 4. maddesi anlamında sigortalı olması, olayın, 5510 sayılı Kanunun 13. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak belirtilen hal ve durumlardan birinde meydana gelmesi koşuldur. Başka bir anlatımla, olayın, kazası sayılabilmesi için iki koşulun birlikte gerçekleşmesi zorunludur....

              UYAP Entegrasyonu