Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

tarafından sıklıkla olayın kazası olmadığı itirazı üzerine, mahkemece ... ’ye süre verilmiş ve ... tarafından SGK ve işveren ... Müh. Ltd Şti. aleyhine 01.02.2010 tarihinde, kaza geçiren ... aleyhine de 30.07.2010 tarihinde kazası olmadığının tespiti davası açılmış olup daha sonra açılan bu davaların kurum zararı için açılan alacak davası ile birleştiği ve yargılamanın son safhasında alacak davası ile kazası olmadığının tespiti istemine ilişkin davaların tefrik edilerek yeni esasa kaydedildiği ve zamanaşımı dolduğu gerekçesiyle kazası olmadığının tespiti istemine ilişkin bu davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Somut olayda; kazası olduğu veya olmadığının tespiti istemleri, bu davalara bağlı tazminat davalarında ön sorun olduğundan ve verilecek karar gerektiğinde 506 sayılı Yasanın 99....

    İş kazası olmadığının tespiti davasının sonucunu bekleyecek olan maddi tazminat davasında kusur dağılımının belirlenmesi ve maddi tazminatın hesaplanması için ayrı bir bilirkişi incelemesi de yaptırılması gerekir. Bu durumda; her iki dava için izlenecek yöntem ve esas alınacak kıstaslar birbirinden tamamen farklıdır. Her iki davanın ayrılması yargılamanın sağlıklı yürütülmesi için gereklidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.02.2007 gün ve 2007/21-69E, 2007/55K sayılı kararları da bu doğrultudadır. Öte yandan, olayın kazası olup olmamasının mahkemenin görevinin belirlenmesi bakımından önemi olduğu gibi, davalı işverenin olayın kazası olmadığına ilişkin iddiasının değerlendirilmesinin sonucu bakımından Sosyal Güvenlik Kurumu’nun hak alanını da doğrudan ilgilendirdiği, SGK Başkanlığının taraf olmadığı bu davada bu olayın kazası olup olmadığının tespitinin yapılamayacağı ortadadır....

      Hal böyle olunca, yani kazalı davacının yaralandığı olayın Kurum tarafından kazası olarak kabul edilip kendisine kazası sigorta kolundan ödeme de yapıldığının anlaşılmasına göre anılan zararlandırıcı olayın yukarıda da izah edilmeye çalışıldığı üzere kazası olmadığının değerlendirilmesi veya tespiti ancak bunun aksini iddia edence ayrıca açılacak " kazası olmadığının tespiti" davasıyla ortaya konulabilecek bir husustur. Zira bir olayın kazası olmadığının tespiti davaları bir yönü ile SGK'nın hak alanını ilgilendirmekte olup işbu tazminat davalarında SGK taraf değildir. Buna göre Mahkemece Kurumun taraf olmadığı işbu davada olayın kazası olmadığı değerlendirmesi ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır....

        Sosyal Güvenlik Kurumunca olayın kazası olarak kabul edilmemesi halinde olayın ilgilisi olan sigortalı veya hak sahipleri "olayın kazası olduğunun tespiti" istemli dava açabilecekleri gibi, Kurumca olayın kazası olarak kabul edilmesi halinde de olayın ilgilisi olan işverinin de "olayın kazası olmadığının tespiti " istemli dava açabileceği, gerek sigortalı veya hak sahiplerinin gerekse işverenin Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Kurulunca belirlenen sürekli göremezlik oranına itiraz etmeleri halinde "sürekli göremezlik oranının tespiti" istemli dava açabilecekleri Dairemizin giderek Yargıtay'ın yerleşmiş kararları ile kabul edilmektedir. Açılacak bu davalarda davanın tarafları sigortalı veya hak sahipleri ile işveren ve hak alanını ilgilendirdiğinden Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığıdır....

          Bunun yanında aksine olarak Kurumun bir olayı kazası kabul etmesi halinde ise ilgililer Kurumu da hasım gösterecekleri bir dava ile yine olayın kazası olmadığının tespitini her zaman mahkemelerden isteyebilirler. Somut olayda, meydana gelen olayın Sosyal Güvenlik Kurumunun İnceleme raporunda kazası olarak değerlendirildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı şirkete, Kurumu da taraf haline getirip olayın kazası olmadığının tespiti için dava açmak üzere önel verilerek bu davanın sonucu beklenmesi gerekirken görevsizlik kararı verilmesi hatalı olmuştur. Mahkemece yapılacak ; davalı tarafa Sosyal Güvenlik Kurumuna ve davacı aleyhine “ kazası olmadığının tespiti” davası açması için önel vermek, açılacak tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak, verilen önelin sonucuna göre tüm delilleri bir arada değerlendirerek karar vermekten ibarettir....

            Bu durumda davacı tarafa Kurumu taraf haline getirip olayın kazası olup olmadığının tespiti için bildiriminde bulunmak üzere süre -verilerek, Kurum'un olayı kazası olarak nitelendirmemesi durumunda ise, yine Kurumu taraf haline getirip İş Kazasının Tespiti Davası açmak için davacıya önel verilerek bu davanın sonucu beklenmeden olayın kazası olarak nitelendirilemeyeceği gerekçesiyle eksik araştırma ile davanın görev yönünden reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. Yapılacak ; davacı tarafa Kurum'a kazası bildiriminde bulunmak üzere süre vermek, Kurum'un olayı kazası olarak nitelendirmemesi durumunda, Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden dolayı işveren(ler) aleyhine “ kazasının tespiti” davası açması için davacıya önel vermek, açılacak tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak, verilen önelin sonucuna göre tüm delilleri bir arada değerlendirerek karar vermekten ibarettir....

              in yaralanması ile sonuçlanan olayın kazası olmadığının tespiti ile davalı kurumun 28.02.2013 tarih MA-2013-28 sayılı denetmen raporunun iptalini, bu mümkün olmadığı takdirde kazası ve kusur açısından tespit yapılmasını talep ve dava etmiştir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, davacının davalı kurum sigortalısı dahili davalı ...'in 19.07.2012 tarihinde davacı şirkete ait işyerinde geçirdiği kazanın kazası olmadığının tespiti yönündeki talebinin reddine, dahili davalı ...'in 19.07.2012 tarihinde davacı şirkete ait işyerinde geçirdiği kazanın kazası olduğunun ve bu kazada dahili davalı işçinin %40, davacı şirketin %60 oranında kusurlu olduğunun tespitine, karar verilmiştir. Somut olayda, davacının davalı kurum sigortalısı dahili davalı ...'...

                Mahkemece davalı ile ölen arasında hizmet ilişkisinin bulunmadığından hareketle olayın kazası olmadığı kabulü ile davanın reddine karar verilmiştir. Eldeki davada çözülmesi gereken ön sorun davalı ile ölen arasında hizmet ilişkisinin varlığının tespiti ile olayın kazası olup olmadığının belirlenmesidir. Zararlandırıcı olayın kazası niteliğinde olup olmadığının tespiti ön sorun olarak kabulü ile yapılacak ; davalıya, Kurumca kazası olarak kabul edilen olayın Sosyal Güvenlik Kurumu ve hak alanını etkileyeceğinden ölenin yakınları aleyhine “ kazasının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir. O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 17/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Mahkemece davalı ile sigortalı arasındaki ilişkinin eser sözleşmesine dayandığı, dolayısıyla kazası olmadığı kanaatine varılarak davanın reddine karar verilmiştir. Somut uyuşmazlıkta öncelikle olayın kazası olup olmadığının açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Bu nedenle, kazası olup olmadığının tespiti kararı sigortalının hak alanını da ilgilendirdiğinden mahkemece, davalıya kazası olmadığının tespiti yönünde hak sahiplerini de hasım göstererek dava açması için süre verilmeli, sonucuna göre değerlendirme yapılarak karar verilmelidir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, davalılardan ...'ın işçisi olup olmadığının ve meydana gelen kazanın kazası olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, yetkisizliğine karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava, davalı ...'ın davacı ...'un işçisi olmadığının ve davalının geçirdiği kazanın kazası olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, yetkisizlik kararı verilerek dava dosyasının davalı işçinin ikamet ettiği yerin adli yönden bağlı bulunduğu Kahta Asliye Hukuk (İş) Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu