Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 15/09/2022 NUMARASI : 2016/92 E. 2022/418 K. DAVA KONUSU : Tazminat (Manevi Tazminat) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı şirket bünyesinde çalışmakta iken 01/12/2014 tarihinde geçirmiş olduğu kazası sebebiyle sakatlandığını, meslekte kazanma gücünü yitirerek malul kaldığını, kazası nedeniyle sağ kulağında ileri derecede işitme kaybı yaşadığını belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100 TL. Maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen dosyada ise davacı, aynı olay sebebiyle 200.000 TL....

Davacı ... ...için 1.000 TL ve davacı ... için 1.000 TL olarak hükmedilen manevi tazminat miktarları itibari ile kesinlik sınırı altında olup anılan davacılar için manevi tazminat yönünden kurulan hükme ilişkin davalı Zekeriya vekilinin temyiz dilekçesinin reddi gerekmiştir. 2-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar vekillerinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itizazlarının reddi gerekmiştir. 3-Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 5510 sayılı Yasanın 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 21. maddesinde; “İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya...

    Manevi tazminat miktarının belirlenmesi noktasında anılı düzenleme ve içtihatlar kapsamında değerlendirme yapılmış, olayın ağırlığı ve verdiği üzüntünün bir nebze olsun telafisi bakımından meydana gelen olayın oluş şekli, geçici ve kalıcı göremezlik süresi, davacı yanın davaya konu kaza nedeniyle araçta yolcu konumunda olması sebebiyle kusursuz oluşu, tarafların mali ve sosyal durumları dikkate alınarak davacı yanın manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile aşağıda belirlenen miktar manevi tazminat takdir edilmiştir. Tüm bu açıklanan nedenlerle; Davanın kısmen kabulü ile; davacı yanın maddi tazminat talebinin feragat nedeniyle reddine, ...-TL manevi tazminatın olay tarihi olan ... tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'dan tahsili ile davacı yana verilmesine dair, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

      Manevi tazminat yönünden içtihadı birleştirme kurulunun 1966/7 esas ve 1966/7 karar sayılı kararında belirtilen tarafların kusur oranı, olayın özel durumu ve koşulları, tarafların mali ve sosyal durumu nazara alındığında 2.000,00 TL manevi tazminatın talep edilebileceği; kanaati ile manevi tazminat talebinin kabulüne karar verilmiştir. Sonuç olarak T7 hakkında açılan davanın kısmen kabulüne, diğer davalılar aleyhine açılan davanın ise reddine" karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEP ve GEREKÇELERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, davalılar T6, T4 T5 T6 açısından davanın usulden reddi karar verilmişse de, reddedilen maddi tazminat yönünden davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmediğini, davacı lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminatın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, talepleri doğrultusunda yeniden hüküm kurulmasını, sadece davalılardan T5 adına geldiği istinaf hasrında talep etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava, davacı işçinin kazası sonucu sürekli göremez duruma geldiği iddiasına dayalı maddi ve manevi zararlarının tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece davacının 11.4.2002 tarihli ibranameyle maddi ve manevi tazminat istemlerinden feragat ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

        DAVA KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) KARAR : Yerel mahkemece verilen karar sonrasında istinaf başvurusu üzerine dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; T3 A.Ş.’de Mart 2003 ile Kasım 2018 tarihleri arasında dilme makinesi operatörü olarak çalıştığını, 24.10.2016 tarihinde sac kesimi yapılması sırasında sac kesim ayarını düzenlerken kazası meydana geldiğini, yaşanan kazası sonrası, manüel bıçak hızının düşürüldüğünü, meydana gelen kaza sonrası sensörlü önlem alındığını, bıçaklar boşta çalışırken ise hiçbir güvenlik önlemi alınmadığını, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Küçükçekmece Sosyal Güvenlik Merkezi Müdürlüğü tarafından kazası ile ilgili soruşturma başlatılmış olup, meydana gelen kazasında, müvekkilin meslekten kazanma gücü kaybı oranının %3 olarak belirlendiğini, davacının kaza sonrası maddi açıdan zorluklar yaşadığını ve kazası sonucu malul kalması sebebiyle sol parmağını kullanamaz...

        HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1199 KARAR NO : 2022/2086 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 27/02/2020 NUMARASI : 2018/45 ESAS, 2020/112 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) KARAR : Taraflar arasında görülen trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı, yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı....

        Bir olaydan kaynaklanan ve şartları oluşan manevi tazminat miktarı bölünemez ve parçalanamaz, bu sebeple aynı olaydan sorumlu olan kişiler hakkında hükmedilecek manevi tazminat miktarı farklı tutarlarda belirlenemez. Tüm dosya kapsamına göre, kusursuz olarak karışmış bulunduğu trafik kazasında % 10 oranında sürekli engellilik hali oluşan, sosyal ve ekonomik durumu ile manevi tazminata hakim olan ilkeler dikkate alındığında, 30.000,00-TL manevi tazminata tüm sorumlular yönünden hükmedilmesi gerekirken manevi tazminatın bölünmezliği ilkesinin ihlal edilmesi sebebiyle, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak aynı gerekçe ve nedenlerle 30.000,00-TL manevi tazminata hükmedilmesi gerekmiş ve HMK’ nun 355 ve 353/(1)-b-2. maddesi uyarınca kararın re'sen kaldırılarak esasa ilişkin yeniden aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur....

          Mahkemece, 39.457,27 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 16.06.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. İş kazalarından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davalarında sigortalıda oluşan meslekte kazanma gücü kaybı oranı, hem maddi hem de manevi tazminat miktarını doğrudan etkilemesi bakımından önem taşımaktadır. Zira maddi tazminat davalarında sigortalının kazanç kaybının hesaplanmasında davacının kendi kusuru oranında tespit olunan kazanç kaybından ve maluliyet oranında indirim yapılacağı gibi yine manevi tazminat davalarında hükmedilecek manevi tazminat miktarının takdirinde de maluliyet oranı mahkemece öncelikle dikkate alınacaktır. Bu nedenle maluliyet oranının hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeksizin kesin olarak saptanması gerekir....

            Mahkememizce " Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranlarını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal, ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere manevi tazminat ne bir ceza ve ne de gerçek anlamda bir tazminattır. Davanın bu alanda gördüğü cismani zarara uğrayan kişinin duyduğu manevi acıyı bir dereceye kadar yumuşatmaktan, bozulan manevi dengeyi onarıp düzeltmekten, bir teselli, bir avunma ve ruhu tatmin aracı olmaktan ibarettir. Takdir hakkının söz konusu olduğu bütün hallerde hakim hak ve nesafetle hüküm vermek zorunluluğundadır. Hakimin hak ve nesafetle hüküm vermesi de genel olarak Türk toplumunun sosyal ekonomik ve moral yapısının ve özellikle de tarafların gerçek durumlarının gerektirdiği hak ve adalete uygun sonucu bulması demektir....

              UYAP Entegrasyonu