Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kurumun kazası tahkikatının ve giderek zararlandırıcı olayın kazası olarak tespitinin açılan tazminat davalarına doğrudan etkisi bulunmaktadır. Şöyle ki İş kazasından kaynaklanan tazminat davaları nitelikçe Kurumca karşılanmayan zararların tahsiline ilişkin davalar olduğundan mükerrer tahsile neden olunmasının önüne geçebilmek için kazası sigorta kolundan Kurumun hak sahiplerine bağladığı gelirlerin tespiti ile bunun hesaplanan tazminattan tenzili gerektiği gibi,tek başına manevi tazminat davası açılması durumunda dahi mahkemenin görevine ilişkin neticeleri bulunmasından dolayı(olay kazası değilse yargılama mahkemelerinde yapılamayacağından) Kurumun kazası tahkikatı ve giderek olayın kazası olarak tespit olunması önem arz etmektedir. Somut olayda ise SGK Başkanlığınca davaya konu zararlandırıcı olay nedeniyle inceleme başlatıldığı fakat Kurumun 13.10.2004 tarihindeki zararlandırıcı olayı kazası olarak kabul etmediği anlaşılmaktadır....

    Kurumca işkazası nedeniyle vefat eden sigortalının haksahiplerine gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın kazası niteliğinde olup olmadığının tespiti ön sorun olarak giderilmelidir. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup işbu tazminat davasında ise kurum taraf değildir. Bu kapsamda eksik incelemeyle karar verildiği ortadadır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi K A R A R Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin bölümü alanı, 09/02/2011 gün ve 6110 sayılı Yasa'nın 8. maddesi ile değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi gereğince Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21/01/2013 gün ve 2013/1 sayılı kararı ile belirlenmiştir. İnceleme konusu karar, hizmet tespiti ve işçilik alacaklarına ilişkin olup hizmet tespiti davasının Mahkemece tefrik edilmesine karar verildiği ve böylece temyiz incelemesinin işçilik alacakları ile sınırlı olduğu anlaşılmakla belirgin şekilde Dairemizin bölümü alanı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin bölümü alanı içine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dava dosyasının Yargıtay 7. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 13/02/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Kurumca sigortalının hak sahiplerine gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın kazası niteliğince olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir. Yapılacak ; davacıya kazasını Sosyal Güvenlik Kurumuna ihbarda bulunmak, olayın Kurumca kazası olarak kabul edilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “ kazasının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre bir karar vermektedir. Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın yazılı olduğu şekilde istemin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasında ... Asliye Hukuk Mahkemesi (İş Mahkemesi sıfatıyla) ile ... İş Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir. ... Asliye Hukuk Mahkemesince (İş Mahkemesi sıfatıyla), 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5. maddesi gerekçe gösterilerek işin davalı Kurumun merkezinin ... ilinde, davalı şirketin merkezinin ... ilinde olduğu ve davacı işçinin işini yaptığı son işyeri adresinin ise ... ili olması sebebiyle yetkisizlik kararı verilmiş olup dosya ...'a gönderilmiştir. ... İş Mahkemesi ise, 5521 sayılı Kanunun 7. maddesinde hizmet tespiti davalarında ...'...

            İş Mahkemesinin 2016/426 E. (2010/256 E.) sayılı dosyası ile işveren aleyhine tazminat davası açıldığını, anılan davada davacının sürekli göremezlik derecesinin %19.3 olarak belirlendiğini, Kuruma sürekli göremezlik derecesinin yeniden tespiti için başvurduklarını ancak taleplerinin reddedildiğini belirterek davacının sürekli göremezlik derecesinin belirlenmesini ve sürekli göremezlik geliri bağlanması gerektiğinin tespiti gerektiğinin beyanı ile davasının kabulüne karar verilmesini istemiştir. II. CEVAP 1.Davalı Kurum vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde; dava açılmadan önce Kuruma başvuru şartının yerine getirilmediğini, Kurum sigortalısının 18/02/2010 tarihinde geçirdiği kazası ile ilgili olarak Kurum sağlık kurulu raporu ile meslekte kazanma gücü kayıp oranının % 6.2 olarak kabul edildiğini ve sürekli göremezlik oranı %10'un altında olduğundan gelir bağlanmadığı belirtilmiştir. 2. Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde; ... 1....

              de 1 ve 6 numaralı mahkemeleri bu yetkiye haizdir.), alacak ve tazminat davası kapsamında hizmet tespitine yönelik araştırma yapılmasının işin ruhuna aykırı olduğu gibi görev aşımını da beraberinde getireceği, görev bölümüne rağmen yapılacak böyle bir araştırma sonunda verilecek karar da hizmet tespiti için kuvvetli delil teşkil edeceği, usul ve yasaya uygun olan hizmet tespiti davası ile fiili ve gerçek çalışmanın kesinleşmesi, bu davanın alacak tazminat davasına bekletici mesele yapılması olacağı, davaya konu olayda davacı taraf davanın görüldüğü zaman ve şartlarda fiili ve gerçek çalışmayı ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. D) Temyiz: Kararı davacı temyiz etmiştir. E) Gerekçe: Taraflar arasında ilişkisinin olup olmadığı ile bu olgunun nasıl ispatlanması gerektiği hususlarının açıklığa kavuşturulması gereklidir. Davacı işçi ilişkisini her türlü delil ile ispatlayabilir....

                İş Mahkemesi Hizmet tespiti ve ödenmeyen primlerinin tespiti istemine ilişkin olarak açılan davada ... 3. İş ile ... . İş Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı Bölge Adliye Mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun .../3. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, hizmet tespiti ve ödenmeyen primlerinin tespiti istemine ilişkindir. ... 3. İş Mahkemesi davacının ... stüdyolarında çalıştığı anlaşılmakla, mahkememizce görevli ve yetkili mahkemenin ......

                  Toplu sözleşmesi yetkisi, toplu sözleşmesi ehliyetine sahip kuruluş veya kişinin belli bir toplu sözleşmesi yapabilmesi için Kanunun aradığı niteliğe sahip olmasını gösterir. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun “Yetki” başlıklı 41. maddesinin birinci fıkrasına göre “Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu sözleşmesi yapmaya yetkilidir.” 6356 sayılı Kanun'un “Yetki Tespiti İçin Başvuru” başlıklı 42. maddesine göre ise “Toplu sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir....

                  Ancak yedinci ila on birinci bölümlerin uygulanmasından doğan uyuşmazlıklar için, görevli makamın bulunduğu yer mahkemesi yetkilidir.” 6356 sayılı Kanun'un 2/1-c maddesine göre görevli makam; işyeri toplu sözleşmesi için işyerinin, işletme toplu sözleşmesi için işletme merkezinin bağlı bulunduğu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünü, aynı Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün yetki alanına giren işyerleri için yapılacak grup toplu sözleşmelerinde bu işyerlerinin bağlı bulunduğu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünü, birden fazla Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün yetki alanına giren işyerlerini kapsayacak grup toplu sözleşmesi için ise Bakanlıktır. Yetki tespiti ve yetki itirazı konusu 6356 sayılı Kanun'un, “Toplu İş Sözleşmesinin Yapılması” başlıklı sekizinci bölümünde düzenlenmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu