Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nın geçici göremezlikten kaynaklı maddi tazminat talebinin kabulüne, 6098 sayılı Borçlar Kanunu'nun 56 ncı maddesi, 26.06.1966 tarihli ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nın gerekçesi ve dosya kapsamı nazarında davacı ... dışındaki diğer davacıların manevi tazminat taleplerinin reddine ve "Öte yadan davalı tarafından önceki hükümde verilen manevi tazminat miktarı ıslah edilmiş ise de Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bu husus ortadan kaldırma gerekçesi yapılmadığından yahut bu hususa değinilmeden karar verildiği belirtilmediğinden davacı taraf lehine kazanılmış hak ilkesi gereği 7.500 TL manevi tazminata hükmedilmiş..." gerekçesiyle birlikte "Davanın kısmen kabulü ile; 1-Davacı ... ...’ın maddi tazminat isteminin kabulü ile, dava konusu 3.404,37 TL maddi tazminatının kazası tarihi olan 02.10.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, 2-Davacı ... ...’ın manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile...

    Mahkemece, maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davacı vekili; davacı ile davalının balıkçı teknesinde alacak meselesi yüzünden tartışmaya başladıklarını, bu esnada davalının davacıyı tekneden ittiğini ve davacının yaralandığını, bu yaralamaya ilişkin olarak ceza mahkemesince yargılama yapıldığını ve davalının mahkumiyetine karar verildiğini, davacının emekli olmasına rağmen balıkçılık ve çiftçilik yaptığını, iyileşme sürecinde ve gücünden yoksun kalması nedeniyle geçici göremezlik zararın oluştuğunu, belirterek maddi ve manevi zararının tazminini talep etmiştir. Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur. Mahkeme, emekli geliri dışında başka bir kazancının bulunduğunun ispat edilemediği gerekçesiyle maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat isteme koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir....

      ın maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne, davacıların manevi tazminat istemlerinin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamından, 28/12/2013 tarihinde meydana gelen kazası neticesinde davacılar murisinin vefat ettiği, kazanın meydana gelişinde müteveffa sigortalının bir kusurunun bulunmadığı, davacıların, dava dilekçesinde davalı ... şirketinden manevi tazminat isteminde bulunmadıkları anlaşılmaktadır. Mahkemece taleple bağlı olarak karar verilmesi gerektiği HUMK’nun 74 ve HMK ’nun 26. Maddelerinin emredici kuralıdır. Öte yandan, karar tarihinde yürürlükte bulunan 2015 yılı AAÜT’nin 10....

        Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında: Mahkemece verilen 26/12/2013 tarihli ilk kararın yalnız sürekli maluliyet nedeniyle hükmedilen maddi tazminat açısından bozulduğu, geçici görememezlik nedeniyle hükmedilen maddi tazminat ve yaralanma nedeniyle hükmedilen manevi tazminata yönelik temyiz itirazlarının reddine karar verildiği ve anılan bozma kararına mahkemece uyulmasına karar verildiği halde, bozmadan sonra yapılan yargılama neticesi 26/12/2013 tarihinde geçici görememezlikten kaynaklanan maddi tazminat ve manevi tazminat açısından verilen karar kesinleştiğinden, bu hususta yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, sürekli maluliyet nedeniyle talep edilen maddi tazminat isteminin reddine şeklinde karar verilmesi gerekirken, 19/11/2015 tarihli kararla davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş; hükmün, bu nedenlerle bozulması gerekmiştir....

          Sözleşme davalı ve karşı davacı sahibi tarafından 20.07.2006 tarihinde feshedilmiştir. Mahkemece fesihte sahibinin haksız olduğu kabul edilerek hüküm kurulmuştur. Dosyadaki delillerin değerlendirilmesi sonucunda, sahibinin kamulaştırma işlemlerini tam olarak yapmamakla, yüklenici şirketin de kamulaştırma işlemleri tamamlanan veya kamulaştırmaya gerek olmayan yerlerdeki sözleşme konusu işleri zamanında ve sözleşme hükümlerine uygun şekilde yapmamakla kusurlu oldukları sonucuna varılmaktadır. Taraflar sözleşmenin feshinde eşit kusurlu olduklarına göre, davacı ve karşı davanın davalısı yüklenici şirketin 24.199,00 TL ihale işleri sözleşme giderini sahibinden istemesi mümkün değildir. Mahkemece fesihte kusurun tamamının sahibinde olduğu kabul edilerek ihale işleri sözleşme giderinin de sahibinden tahsiline karar verilmesi doğru olmamıştır. 3-Borçlar Kanunu'nun 49. maddesinde manevi tazminat isteme şartları belirlenmiştir....

            İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 23/02/2022 NUMARASI : 2018/236- 2022/38 DAVA KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) KARAR : Bursa 10. İş Mahkemesinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı kararına karşı davalı tarafından istinaf yoluna başvurulduğundan dosya incelendi. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, davalıya ait yerinde çalışmakta iken 08.06.2014 tarihinde kazası geçirdiğini, kazasının meydana gelmesinde davalı işverenin kusurlu olduğunu ileri sürerek maddi ve manevi tazminat taleplerinde bulunmuştur....

            "İçtihat Metni"Mahkemesi : İş Mahkemesi Dava, rücûan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir....

              Davacı vekili dava dilekçesinde meydana gelen kaza nedeniyle yaralanmasından dolayı fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak geçici ve sürekli göremezlik tazminatı, bakıcı gideri ve ekonomik geleceğin sarsılması nedenlerinden dolayı maddi tazminat talep etmiştir. 26/03/2015 tarihli dilekçesi ile 100,00 TL bakıcı gideri, 100,00 TL ekonomik geleceğin sarsılması, 400,00 TL geçici göremezlik, 400,00 TL sürekli göremezlik olmak üzere toplam 1.000,00 TL maddi tazminat talebi olduğunu beyan etmiş ve geçici ve sürekli göremezlik tazminat miktarını 49.968,81 TL'ye yükseltmiştir. Davacı birden fazla maddi tazminat kalemine ilişkin talepte bulunmuş olsa da; kesinlik sınırı hükmedilen toplam maddi tazminat tutarına göre belirlenir. Ayrıca davacı fazlaya ilişkin haklarınıda saklı tutmuştur....

                Öte yandan kazasının Borçlar Hukuku yönünden bir haksız fiil olduğu, zararın ve dolayısıyla tazminat alacağının olay anında ortaya çıktığı, haksız fiillerde temerrüdün olay tarihinde gerçekleştiği gözetilerek hüküm altına alınan tazminata zararlandırıcı olayın ( kazasının) gerçekleştiği tarihten itibaren yasal faiz yürütülmesi gerekir. Buna göre somut olayda,; A)Manevi tazminat davası yönünden yapılan incelemede;kaza tarihi,tarafların kusur durumu ve özellikle davacı sigortalı ...'in sürekli göremezlik oranı dikkate alındığında ayrı ayrı olarak tüm davacılar yararına hükmedilen manevi tazminat miktarları azdır. O halde, davacılar vekilinin manevi tazminat davası bakımından bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır....

                  Bu tür tazminat davalarında Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından karşılamayan maddi zararın tesbit edilmesi gerekmektedir. Bu nedenlerle davacının maddi zararının tesibitinde maluliyet oranı, kusur oranı ve kanuni nedenlerle yapılacak indirimlerden sonra işveren ödemeleri, S.S.K. geçici göremezlik ödeneğinin, sonra Sosyal Sigortalar tarafından bağlanan peşin sermaye değerinin, maddi zarardan indirimi yapılarak karşılanmayan zarar tesbit edilmelidir. Somut olayda davacının sürekli göremezlik oranı %10 'un altında bulunduğundan sürekli işgöremezlik geliri bağlanmamış ise de davacıya 1.540.20 YTL. geçici göremezlik ödeneğinin ödendiği maddi zarar hesabınında bilirkişi tarafından olay tarihinden itibaren yapıldığı anlaşılmaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu