Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece; Kare lift isimli işletmenin tüzel kişiği olmadığı belirlendiğinden davalılar Nami ve Nejdet'in bu işvenlikte ortak mı yoksa çalışan mı oldukları araştırılmalı, kesinleşmiş ceza mahkemesi kararındaki maddi olguların hukuk Mahkemesini de bağlayacağı ve orada kusurlu bulunan şahısların da kararın kesinleşmesi halinde kazasının meydana gelmesinde kusurlarının bulunacağı hususları da nazara alınarak kazanın gerçekleştiği kolu ile, işçi sağlığı ve işgüvenliği alanında uzman kişilerden seçilecek bilirkişi kurulundan mevcut raporların hep birlikte değerlendirilmesi ile kazanın oluş şeklini ve tarafların kusur durumunu açıkça ortaya koyan ve tüm çelişkileri gideren kusur raporu aldırılmalı, 5510 sayılı kanunun 21/1 ve 4. maddeleri gereği irdeleme yapılarak sonucuna göre karar verilmelidir....

Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki kazasının tespiti istemli davadan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair karar verilmiştir. Kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....

    İcra Müdürlüğü'nün 2021/838 Esas sayılı takip dosyası ile takibe geçildiği, ödeme emrinin davalı sigorta şirketine 17/06/2021 tarihinde tebliğ edildiği, takibe itiraz üzerine 28/06/2021 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği, kaza kazası mahiyetinde olmadığı anlaşıldığından trafikçi bilirkişiden rapor alınmış, bilirkişi raporu ile davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı, kurum sigortalısının da içerisinde bulunduğu 34 XX 574 plakalı araç sürücüsü Bayram Ali Dilekçi'nin kazanın oluşumunda %100 oranında asli kusurlu olduğunun bildirmiş, kazanın oluş şekli de nazara alınarak rapor usul ve yasaya uygun denetime elverişli kabul edilerek mahkememizce hükme esas alınmış, tarafların kazanın oluşumundaki kusur oranı, kurum sigortalısına yapılan ödemelere ilişkin belgeler gözetilerek, kurumun davalı sigorta şirketinden talep edebileceği asıl alacak miktarı 12.990,98 TL olup, sigorta şirketinin borç bildirim belgesinin tebliğinden itibaren 8 günü sonunda temerrüte düştüğü...

    Trafik kazaları neticesinde belirlenmesi gereken tazminat miktarı ile kusur oranlarının belirlenmesi teknik bilgi ve uzmanlığı gerektiren konulardandır. Somut olayda ise, mahkemece, kazanın münhasıran alkol etkisi ile meydana gelip gelmediği hususunda herhangi bir araştırılma yapılmadığı gibi rücuen tazmini istenen zarar miktarı da belirlenmemiştir. O halde, mahkemece ... C.Başsavcılığı'nın kaza hakkındaki soruşturma dosyası ile ... 3....

      Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından davalılar aleyhine açılan maddi tazminat istemli davanın müracaata bırakılmış ve 3 aylık yasal süre içinde yenilenmediğinden bu talep yönünden davanın açılmamış sayılmasına; davacılar tarafından davalılar ... ile .......GIDA LTD ŞTİ aleyhine açılan manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kazanın oluşumunda davalı tarafın kusur oranı, müteveffa .......'in yaşı da dikkate alınarak davacıların ömür boyu duyacakları elem ve ızdırabı bir nebze de olsa gidermek amacıyla davacı anne ve baba için ayrı ayrı 25.000-TL, kardeşler için ayrı ayrı 12.500-TL, babaanne için de 7.500-TL olmak üzere toplam 82.500-TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

        İş Mahkemesi'nin 2016/762 Esas sayılı dosyasında görülen maddi ve manevi tazminat istemli dava dosyası kapsamında dinlenilen tanıkların davacının kazası geçirdiğini açıkça beyan ettiklerini, davalı kuruma başvuru yapılarak kazasının tespitine yönelik talepte bulunduğunu, yeterli bilgi ve belge bulunmadığından bahisle kazasının tespiti yönündeki taleplerinin reddedildiğini, davacının, maruz kaldığı kazanın kazası olarak tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılmadığını ve zamanaşımına uğradığını, davacı sigortalısı müvekkilinin çalışanı olmadığını, müvekkil ile dava dışı Kemal Çağlar Yurtsever arasında herhangi bir alt işveren asıl işveren ilişkisi bulunmadığını, kazasının müvekkil yerinde meydana gelmediğini, Konya 4. İş Mahkemesince aldırılan kusur raporundaki aleyhe olan hususları kabul etmediklerini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda, "kurum sigortalısına yapılan ödemelerin tahsili istemli davanın Kemal Çağlar Yurtsever ile TEDAŞ aleyhine Konya 4. İş Mahkemesinin 2016/144 esas sayılı dosyası ile ikame olunduğu, kusur bilirkişi raporu ile davalı Kemal Çağlar Yurtsever'in %70 kurum sigortalısının %30 oranında kusurunun bulunduğu, MEDAŞ A.Ş.'nin olayda bir kusuru bulunmasa da 4857 sayılı yasanın 2....

        Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; güvencesi tazminat miktarının 5 aylık ücret tutarı olarak belirlenmesinin hatalı olduğunu, fesih sebepleri dikkate alınarak miktarın üst sınırdan belirlenmesi gerektiğini, davacının sözleşmesinin işverene karşı açılan başka davalarda davacının tanıklık yapması nedeniyle haksız şekilde feshedildiğini, mahkemece sadece davacının kıdemi dikkate alınarak tazminat miktarının belirlendiğini, oysa feshin niteliğinin de dikkate alınarak belirleme yapılması gerektiğini ileri sürmüştür....

        Hülasa, kural olarak, kazasından kaynaklanan tazminat davaları, davacı ve davalının ikametgâhı yanında, kazasının olduğu yer mahkemesinde de açılabilir. Somut olayda ilk dava, ... Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış olup, davacının dilekçe teatilerinden, ...’nın davalı şirketin ikamet mahalli olması sebebiyle davanın bu yerde açıldığı anlaşılmıştır. Oysa dava tarihinde davalı şirket merkezinin ...’da olduğu anlaşılmış ve davacı da bu durumu bilmediği için ...’da dava açtığını, kazanın olduğu yer olması hasebiyle yetkili mahkemenin ... olduğunu beyan etmiştir. Bir başka anlatımla, davacı kendi ikametgâhının olduğu mahkemede dava açmamıştır. Kazanın olduğu yer ... olduğu için de, ... İş Mahkemesi davanın görülmesinde yetkili olup, mahkemece verilen yetkisizlik kararı isabetsizdir....

          Geçici göremezlik devresinde sigortalının çalışamadığı dönemde yoksun kaldığı gelir de kazası sonucu oluşan maddi zarar kapsamındadır. Raporlu olunan dönemde çalışamayan sigortalının bu dönemde yoksun kaldığı ücreti kadar bir zararının oluşacağı ve bu zararın da maddi zarar içerisinde kabul edilmesi gerektiği açıktır. Sigortalının zararlandırıcı olay nedeniyle tedavisinin devam ettiği ve çalışamadığı sürelerdeki maddi zararı bu dönemde %100 gücü kaybına uğradığı kabulüne göre yapılmalıdır. Buna göre; bilirkişi aracılığıyla sigortalının maddi zararının belirlenmesi, Kurum tarafından, sigortalıya ödenen veya ödenmesi gereken geçici göremezlik ödeneği var ise bunun Kurumca rücu edilebilecek kısmının hesaplanan maddi zarardan düşülmesi ve böylece sigortalının geçici göremezlik dönemi de denilen istirahatli dönemdeki karşılanmamış zararının belirlenmesi gerekir. Somut olayda; dava konusu kazanın Kurumca kazası olarak kabul edilmesi ve Bursa 6....

          UYAP Entegrasyonu