DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) Her ne kadar istinaf incelemesi için dosya Dairemize gönderilmiş ise de, inceleme konusu ilk derece mahkemesi kararına konu uyuşmazlık, taraflar arasında imzalanan 01.10.2019 tarihli hizmet sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı bu sözleşmeyle davalının düzenlediği etkinlik için mekan sağlanması ve davet sırasında diğer hizmetlerin sunulması edimini üstlenmiştir. Davacı davada, sözleşme uyarınca davalıya sağladığı hizmet fatura bedellerini talep etmektedir. Taraflar tacir olup ticari nitelikte hizmet alım söz konusu olması nedeniyle, Hakimler ve Savcılar Kurulunun 25.06.2020 gün ve 564-586 sayılı iş bölümü kararına göre istinaf talebini inceleme görevi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17-45 Hukuk Dairesine ait olduğundan, dava dosyasının görevli daireye gönderilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, 210101961725 sicil nosundaki hizmetlerin kendisine ait olduğunun tesbitiyle bu sicil numarasındaki ve 2101015307955 sicil nosundaki hizmetlerin birleştirilmesine, aksi yöndeki Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 08/10/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Ceza Mahkemelerinin 2009/535 ile 2009/813 Esas sayılı dava dosyalarıyla mümkünse birleştirilmesinden, birleştirilmesi mümkün değil ise dava dosyaları celp edilip incelendikten sonra hasıl olacak sonuca göre sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hükümler kurulması, Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Ceza Mahkemesine açılan 2010/12 Esas sayılı dosyaya konu Dairemizce de aynı gün temyiz incelemesi yapılıp bozulan dosyayla birleştirilmesinden sonra sanığın hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Sanığın yaşı, birlikte suç işlediği diğer sanıkla olan ilişkisi, eylemdeki konumu ve suça katılmaktaki etkinliği dikkate alındığında, teşdit gerekçesinin TCK.nın 61. maddesi ve dosya içeriğine uymaması, Sanık hakkında TCK.nın 110. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışmasız bırakılması, Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
yargılaması sonunda; atılı suçtan mahkûmiyetine dair ...Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 24.02.2010 gün ve 2010/12 Esas, 2010/69 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Dosya içeriğine göre, sanığın eylemleri, çocuk olmasından dolayı ...Çocuk Mahkemesinde yargılaması ayrı sürmekte olan ve aynı suçtan yargılanan ... ile birlikte gerçekleştirdikleri, aralarında şahsi, hukûki ve fiili bağlantı bulunması nedeniyle adı geçen çocuk sanık hakkında Kocaeli Çocuk Mahkemesine açılan 2010/20 Esas sayılı dosyaya konu Dairemizce de aynı gün temyiz incelemesi yapılıp bozulan dosyayla birleştirilmesinden...
nın mağdura yönelik eylemleri ile haklarında Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 20.02.2014 tarih ve 2014/36 nolu iddianame ile beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kamu davası açılan ve halenÇocuk Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/71 Esas sayılı dosyasında yargılamaları devam eden suça sürüklenen çocuklar ...ve....un eylemleri arasında fiili ve hukuki irtibat bulunduğu anlaşılmakla, dosyaların birleştirilmesinden, eğer kesinleşmişse anılan dosyanın getirtilerek onaylı bir örneğinin işbu dava dosyası içerisine alınmasından sonra suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi, Kanuna aykırı, O Yer Cumhuriyet Savcısı, suça sürüklenen çocuk müdafii ve katılan mağdur vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar...
mala zarar verme HÜKÜMLER : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: 1-Sanığın Adli Tıp Kurumu İhtisas Kurulu'na veya tam teşekküllü Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'ne ya da üniversite hastanelerinin ilgili bölümlerine sevki ile suç tarihi itibarıyla işlediği fiillerin hukuki anlam ve sonuçlarını algılamasını engelleyen ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğini önemli derecede azaltan 5237 sayılı TCK'nın 32. maddesi kapsamında herhangi bir akıl hastalığı bulunup bulunmadığına sağlık kurulu raporunun aldırılarak, sonucuna göre hukuki durumunun değerlendirilmesi yerine tek hekim raporu ile yetinilmesi 2- İddianamede uygulanması istenen yasa maddesine göre; sanık hakkında mala zarar verme suçundan 5271 sayılı CMK'nın 170. maddesine uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığının anlaşılması karşısında; bu suç nedeniyle suç duyurusunda bulunup, iddianame düzenlenmesi sağlanarak, dava dosyalarının birleştirilmesinden...
İcra Mahkemesi'nce davacının davalı hakkındaki dört ayrı takip dosyasının birleştirilmesinden önce bu dosyalardan dava dışı üçüncü kişi ... Büyükşehir Belediyesine gönderilen birinci haciz ihbarnamelerine karşılık olarak paraların icra veznesine yatırıldığı, davacı yanca 8.1.2004 günü yeniden çıkartılan birinci haciz ihbarnamesinin öncekilerden farklı bir haciz olarak kabul edilmesi gerektiği, davalının gönderdiği haciz ihbarnamesinin ise önceki tarihi taşıdığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan Mercii kararının İİK’nun 366.maddesi uyarınca ONANMASINA, 9.11.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü: 5271 sayılı CMK'nın 225/1. maddesinde yer alan "Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir." şeklindeki düzenleme nazara alınarak yapılan değerlendirmede, sanık hakkında hazırlanan 22.07.2013 günlü iddianamede olay günü yanında çalışan reşit mağdureye yönelik cinsel içerikli sözler sarf etmek suretiyle taciz suçunu işlediği belirtilerek kamu davası açılıp, bu kapsamda iddianamede taciz olayı anlatılırken sanığın fiziksel temas içerikli eyleminden de bahsedilmesi ayrıca cinsel saldırı suçundan da dava açıldığı anlamına gelmediği gibi davaya bakan Sulh Ceza Mahkemesince temas içerikli eylemden dolayı sanık hakkında cinsel saldırı suçundan yargılama yapılması için verilen görevsizlik kararının da iddianame yerine geçemeyeceği nazara alınıp, cinsel saldırı eylemiyle ilgili açtırılacak yeni davanın mevcut dosya ile birleştirilmesinden...
ın atılı suçtan mahkumiyeti ile sanık ... ve suça sürüklenen çocuğun beraatlerine İlk derece mahkemesince bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Mağdure vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde; Mağdurenin sanıklar haklarında açılan davada şikayetçi olmadığını belirtmesi, annesi olan müştekinin de sanıklar ile suça sürüklenen çocuk haklarında açılan davalara ilişkin alınan beyanlarında davaya katılmak istemediğini ifade etmesi ve mağdureye, suça sürüklenen çocuk hakkında açılan davanın duruşma günü tebliğ edildiği halde duruşmaya gelmeyerek katılma iradesini de ortaya koymadığı gibi davaların birleştirilmesinden sonra da hüküm kuruluncaya kadar bu yönde bir iradesinin bulunmaması karşısında, yaş küçüklüğü nedeniyle tayin edilen vekilin davaya katılma ve hükümleri temyize hakkı bulunmadığı gibi mahkemece verilen katılma kararı da bu hakkı vermeyeceğinden, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın...