maddesinin 1. fıkrasının ilk cümlesinin 25.10.2017 tarihli ve 30221 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7036 sayılı Kanun ile değiştirilmeden önceki dava tarihinde yürürlükte olan metninde; “İş sözleşmesi feshedilen işçi, fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiası ile fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde iş mahkemesinde dava açabilir.” hükmü yer almaktadır. 19. Belirtmek gerekir ki, işçi tarafından İş Kanunu’nun 20. maddesine dayanılarak açılan davanın konusu işverence yapılmış olan feshin geçersizliğinin tespitidir. Uygulamada bu davalar “işe iade davası” olarak adlandırılmaktaysa da davanın konusu işverence yapılan feshin yasaya uygun bulunup bulunmadığının tespitidir (Süzek, Süzek:İş Hukuku, 19. Baskı, İstanbul 2020, s. 617). 20....
GEREKÇE: Davacı işçi tarafından davalı aleyhine açılan sendikal nedenle işe iade davasının kabulüne dair kararına karşı taraf vekilleri tarafından ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacının iş akdinin 05.07.2021 tarihli noter ihtarnamesi ile haksız kazanç elde etme amacı ile işveren aleyhine açılan sendikal tazminat ve alacak davasında işveren aleyhine ileri sürelen beyanlar doğrultusunda güven ilişkisinin sarsıldığı belirtilerek iş akdinin feshedildiği, davacının davalı işveren aleyhine açtığı sendikal tazminatı ve diğer işçilik alacağı davasının fesih nedeni yapıldığı, işçinin işveren aleyhine alacağı bulunduğu iddiası ile dava açmasının işverene geçerli fesih imkanı vermeyeceği, işe iade davasının dinlenebilmesi için şekli şartların bulunduğu, iş akdinin geçerli nedenle feshedildiğinin ispat edilemediği, davacının davalı aleyhine fesihten önce 13.01.2021 tarihinde sendikal tazminat ve diğer alacakları için Gebze 3. İş Mah. 2021/15 E....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 11/05/2023 NUMARASI : 2021/69 ESAS - 2023/273 KARAR DAVA KONUSU : Tespit (İşe İade İstemli) KARAR : İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davalının istinaf talebi üzerine Daireye gönderilen dosya incelenerek başvurunun süresinde olduğu, harç ve giderlerinin yatırıldığı, hükmün istinaf sınırında olduğu, gerekçeli karar ile istinaf dilekçesinin taraflara tebliğ edildiği anlaşıldıktan sonra işin esasına geçildi. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının haklı ve geçerli neden olmaksızın işverence işten çıkarıldığını ileriye sürerek, davacının mali hakları ile birlikte işe iadesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iş akdinin geçerli nedenle tüm hak ve alacaklarının ödendiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir....
E) Gerekçe: 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 420 nci maddesi “Hizmet sözleşmelerine sadece işçi aleyhine konulan ceza koşulu geçersizdir.” hükmünü getirmiştir. Bu itibarla hizmet sözleşmelerine işçi aleyhine konulan cezai şartlar geçersiz, işçi lehine konulan cezai şartlar ise geçerli kabul edilmelidir. Cezai şartın işçi ve işveren hakkında ve iki taraflı olarak düzenlenmesi gereği, işçi aleyhine kararlaştırılan cezai şartın işveren aleyhine kararlaştırılandan daha fazla olmaması sonucunu da ortaya koymaktadır. Başka bir anlatımla işçi aleyhine olarak belirlenen cezai şartın, koşulları ve ceza miktarı bakımından işverenin sorumluluğunu aşması düşünülemez. İki taraflı cezai şartta işçi aleyhine bir eşitsizlik durumunda, cezai şart hükmü tümden geçersiz olmamakla birlikte, işçinin yükümlülüğü işverenin sorumlu olduğu miktarı ve halleri aşamaz....
İş Mahkemesi'nin 2017/332 E. 2017/385 K. sayılı ilamında özetle; Dava dışı işçi... tarafından... Anonim Şirketi ve...Temizlik Danışmanlık ve Bilişim Hizmetleri Ticaret Limited Şirketi aleyhine işe iade istemli açıldığı, davanın kabulü ile davalı işverence yapılan feshin geçersizliğine ve davacının davalı alt işveren...Temizlik Danışmanlık ve Bilişim Hizmetleri Tic. Ltd. Şti.'...
Mahkemece, davacının davacının iş akdinin haklı neden olmadan alt işverence feshedildiği, muvazaa iddiasının yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 272. maddesi düzenlemesine göre; hâkimler hakkındaki yasaklılık ve ret sebepleriyle ilgili kurallar, bilirkişiler bakımından da uygulanacaktır. Bu atıf nedeniyle Yasanın 36.maddesinin c)1. fıkrasında; Hakimin tarafsızlığından şüpheyi gerektirecek önemli bir sebebin bulunması hakimin reddi ve çekinme sebebi olarak düzenlenmiştir. Her ne kadar yargılama aşamasında bilirkişinin reddi sözkonusu değilse de, temyiz aşamasında davalı vekilince ileri sürülmüştür. Mahkeme kararlarının her türlü şüpheden uzak olmasının gerekliliği ve verilen kararın tarafsızlığı ve doğruluğu konusunda taraflarda hiçbir kuşkuya sebep olmaması zorunludur. Somut olayda; dosyada bilirkişi olarak rapor tanzim eden ..., davalı ... aleyhine açılan ... 1....
Mahkemece, davacının davacının iş akdinin haklı neden olmadan alt işverence feshedildiği, muvazaa iddiasının yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 272. maddesi düzenlemesine göre; hâkimler hakkındaki yasaklılık ve ret sebepleriyle ilgili kurallar, bilirkişiler bakımından da uygulanacaktır. Bu atıf nedeniyle Yasanın 36.maddesinin c)1. fıkrasında; Hakimin tarafsızlığından şüpheyi gerektirecek önemli bir sebebin bulunması hakimin reddi ve çekinme sebebi olarak düzenlenmiştir. Her ne kadar yargılama aşamasında bilirkişinin reddi sözkonusu değilse de, temyiz aşamasında davalı vekilince ileri sürülmüştür. Mahkeme kararlarının her türlü şüpheden uzak olmasının gerekliliği ve verilen kararın tarafsızlığı ve doğruluğu konusunda taraflarda hiçbir kuşkuya sebep olmaması zorunludur. Somut olayda; dosyada bilirkişi olarak rapor tanzim eden..., davalı ... aleyhine açılan .... 1....
Mahkemece, davacının davacının iş akdinin haklı neden olmadan alt işverence feshedildiği, muvazaa iddiasının yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 272. maddesi düzenlemesine göre; hâkimler hakkındaki yasaklılık ve ret sebepleriyle ilgili kurallar, bilirkişiler bakımından da uygulanacaktır. Bu atıf nedeniyle Yasanın 36.maddesinin c)1. fıkrasında; Hakimin tarafsızlığından şüpheyi gerektirecek önemli bir sebebin bulunması hakimin reddi ve çekinme sebebi olarak düzenlenmiştir. Her ne kadar yargılama aşamasında bilirkişinin reddi sözkonusu değilse de, temyiz aşamasında davalı vekilince ileri sürülmüştür. Mahkeme kararlarının her türlü şüpheden uzak olmasının gerekliliği ve verilen kararın tarafsızlığı ve doğruluğu konusunda taraflarda hiçbir kuşkuya sebep olmaması zorunludur. Somut olayda; dosyada bilirkişi olarak rapor tanzim eden .... davalı ... aleyhine açılan .... 1....
Mahkemece, davacının davacının iş akdinin haklı neden olmadan alt işverence feshedildiği, muvazaa iddiasının yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 272. maddesi düzenlemesine göre; hâkimler hakkındaki yasaklılık ve ret sebepleriyle ilgili kurallar, bilirkişiler bakımından da uygulanacaktır. Bu atıf nedeniyle Yasanın 36.maddesinin c)1. fıkrasında; Hakimin tarafsızlığından şüpheyi gerektirecek önemli bir sebebin bulunması hakimin reddi ve çekinme sebebi olarak düzenlenmiştir. Her ne kadar yargılama aşamasında bilirkişinin reddi sözkonusu değilse de, temyiz aşamasında davalı vekilince ileri sürülmüştür. Mahkeme kararlarının her türlü şüpheden uzak olmasının gerekliliği ve verilen kararın tarafsızlığı ve doğruluğu konusunda taraflarda hiçbir kuşkuya sebep olmaması zorunludur. Somut olayda; dosyada bilirkişi olarak rapor tanzim eden ... davalı ... aleyhine açılan ... 1....
Mahkemece, davacının davacının iş akdinin haklı neden olmadan alt işverence feshedildiği, muvazaa iddiasının yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 272. maddesi düzenlemesine göre; hâkimler hakkındaki yasaklılık ve ret sebepleriyle ilgili kurallar, bilirkişiler bakımından da uygulanacaktır. Bu atıf nedeniyle Yasanın 36.maddesinin c)1. fıkrasında; Hakimin tarafsızlığından şüpheyi gerektirecek önemli bir sebebin bulunması hakimin reddi ve çekinme sebebi olarak düzenlenmiştir. Her ne kadar yargılama aşamasında bilirkişinin reddi sözkonusu değilse de, temyiz aşamasında davalı vekilince ileri sürülmüştür. Mahkeme kararlarının her türlü şüpheden uzak olmasının gerekliliği ve verilen kararın tarafsızlığı ve doğruluğu konusunda taraflarda hiçbir kuşkuya sebep olmaması zorunludur. Somut olayda; dosyada bilirkişi olarak rapor tanzim eden.... davalı ... aleyhine açılan .... 1....